Hedef, Erdoğan'dan kurtulmak
AKP iktidarından Cemaat ile kurtulmak istendiğini söyleyen Cemil Bayık, cemaatin arkasında da ABD'nin olduğunu açıkladı
ANKARA - PKK'nın dağ kadrosunun yöneticilerinden Cemil Bayık, Cemaat-AK Parti "çekişmesini" değerlendirirken, "AKP iktidarından, Erdoğan iktidarından kurtulmak isteniyor. Bu nettir. Bunu kiminle gerçekleştiriyorlar? Cemaat ile. Onun arkasında kim var? ABD. Amerika Cemaat ile işi götürüyor. Nerden vurdular? Yolsuzluktan vurdular. Can damarından vurdular. Buradan vurulursa ancak AKP vurulabilir ki operasyon buradan başladı. Yolsuzluk yok mu? Var. Rüşvet yok mu? Var. Eğer olmasaydı oradan vuramazlardı" dedi.
Vatan gazetesinden Ruşen Çakır'a konuşan Bayık, son dönemde yaşanan AKP-Cemaat çatışmasına dair önemli açıklamalarda bulundu.
AK Parti-Cemaat çekişmesinin sadece bu güçleri değil tüm Türkiye'yi ilgilendirdiğini belirten Bayık, "Sadece bu güçlere değil Türkiye'nin bütününe zarar veriyor. PKK için şu anda bulunmaz bir ortam var. Eğer PKK şimdiye kadar psikolojik merkezin yansıttığı gibi bir hareket olsaydı, sadece Türkiye düşmanlığı yapsaydı farklı davranabilirdi. Demek ki Apo'nun, PKK'nın ve Kürt halkının Türkiye düşmanlığı yok. Bugünkü yaşanan durumlardan da bunu çok rahat görebilirler. Bugün en sorumlu davranan Apo, PKK ve Kürt halkıdır" dedi.
PKK'nnn bu süreçte dengeleri değiştiren bir güç olduğunu ifade eden Bayık, PKK'nın Türkiye ve Suriye'de belirleyici konuma geldiğini belirtti. PKK'nın bu konumuna rağmen halklara karşı ciddi ve sorumlu davrandığının söyleyen Bayık, "PKK Öyle dar, basit örgüt çıkarları gözetmiyor. Hatta Kürt halkının çıkarları kadar kendi dışındaki halkların çıkarlarını da gözetiyor. Onun için hiçbir güç PKK'yı kendi amaçları için kullanamaz. Eğer PKK kendi amaç ve çizgisinden uzaklaşırsa kendi kendini tasfiye etmiş olur. Anlamsız hale gelir" şeklinde konuştu.
Öcalan'ın açıklamalarının hükümetten yana bir tavır belirleme şeklinde değerlendirilemeyeceğini savunan Bayık şunları söyledi:
"Kürtlerin tepkileri AKP'ye değil Fettullahçılara yönelsin"
"AKP ile Cemaatçilerin hem ittifakı var, hem birbirleriyle karşıtlıkları var. Birbirlerini kullanma durumları da var. Eski hegemonik devlet tasfiye edilince, yenisi geliştirilince kendileri açısından tek PKK kalıyor. Zaten uluslararası sistem de arkalarında. Bu noktada iktidar mücadelesine başladılar. İktidar mücadelesini kazanabilmeleri için Kürtleri tasfiye etmeleri gerekiyor. AKP resmen iktidarda. Fethullahçıların resmi bir durumu yok. Resmen koalisyon kurmuş değiller ama koalisyondur. Cemaatçiler ideolojik ve uluslararası bağlantıları olan bir güç. Fethullahçılar PKK'yı temizleyen bir güç olarak iktidara yerleşmek istedi. Kürdistan'daki bütün uygulamaları Cemaatçiler gerçekleştirdi ama AKP'nin iktidarı altında bunu gerçekleştirdiler ve AKP buna sahiplik yaptı, karşı çıkmadı.
Bu AKP'nin işine geldi. Bir nevi kendisinin yapacağını Cemaatçilere yaptırtmak istedi. Kürtlerin tepkileri AKP'ye değil Fethullahçılara yönelsin. Bu arada iktidarını güçlendirir ve kendisini Kürtler için bir kurtarıcı göstermeye çalışır ki dikkat edilirse propagandalar da hep o yöndeydi. Burada AKP'nin Cemaatçileri kullanma ve teşvik etme durumu da var. Cemaatçiler de buna dayanarak PKK'ya darbe vurup Kürdistan'da savaşı kazanmış bir güç olarak iktidara gelmek istedi. Bu konuda belli bir savaş yürüttüler. Binlerce insanı zindanlara attılar. Oslo sürecine müdahaleyi başlattılar. Dediler ki; 'İktidara bizim hâkim olmamız gerekir!' İktidara hâkim olabilmek için MİT'i ve Erdoğan'ı hedeflediler. İktidara gelmek istediler ama tabii ki AKP buna karşı durdu. Arkasından başka sorunlar gündeme getirildi. Bunun hem iktidar boyutu var hem de uluslararası sistemin Ortadoğu'da uyguladığı politikalarla bağı var. İkisi birleştiği için Türkiye'de bu çatışma başladı."
"CHP iktidara gelebilir mi? Bu tamamen PKK ile ilişkisine bağlı"
Fetullah Gülen'in BBC'de yayınlanan röportajında Öcalan ile görüşmeler konusunda "İmralı ile de görüşülür" sözlerini değerlendiren Bayık, şunları kaydetti:
"Niye şimdi? Çok açık. Süreçle bağlantılı. Şu an Türkiye'de bir devlet krizi var. Hükümet krizi değil devlet krizi var. Bir iktidar sorunu var. Sorun çözümlenmek isteniyor. Türkiye bir NATO ülkesi. İktidar boşluğunu kaldıramaz Türkiye uzun süre. Bu sorunun mutlaka erkenden çözülmesi gerekiyor. NATO'nun, kapitalist modernist çıkarı bunu gerektiriyor. Türkiye bir Mısır değil. Türkiye'de bu iktidar sorunu nasıl çözümlenmek isteniyor. Bu önemli. Türkiye'de iktidar sorunu ortaya çıkınca CHP hemen Washington'a gitti, bazı görüşmeler yaptı. Geldi şimdi ulusal güçlerin, Cemaat'in desteğini alarak iktidar sorununu çözmek istiyor kendine göre. Ankara'da eski MHP adayı Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olarak gösterildi. CHP, MHP hepsi birleşti bu anlamda. CHP gerçekten iktidar sorununu çözebilir mi? İktidara gelebilir mi?
Bu tamamen PKK ile ilişkisine bağlıdır. O da neye bağlıdır? Kürt sorununda, Alevi sorununda, Türkiye'nin demokratikleşme sorununda köklü adımlar atmasına bağlıdır. Eğer bu köklü değişiklikleri yapabilirse Kürt halkının desteğini kazanabilir, Alevilerin desteğini kazanabilir, Türkiye'deki demokrasi güçlerinin desteğini kazanabilir. O zaman iktidara gelebilir. Şu anki haliyle iktidara gelmekten, iktidar sorununu çözmekten uzaktır. MHP iktidar sorununu çözebilir mi? Ona çok uzak olduğu açıktır. Tek başına bir HDP, BDP benzeri bir güç çözebilir mi? Çözemez, uzaktır. Geriye ne kalıyor? Ya AKP içerisinden bir parçayla iktidarı çözmek ya da ordu darbesiyle iktidarı çözmek... Mısır'da ordu darbesi ile çözmek istediler ama çözemediler. Orada ne olacağı henüz belli değil. Türkiye bir Mısır da değil. Orduyla iktidar sorununu çözmek Türkiye'nin sorunlarını çözmeyeceği gibi daha da çıkmaza götürür. Geriye ne kalıyor? AKP içerisinden bir alternatif yaratmak. Onun için Erdoğan'ın ve ekibinin etkisiz kılınması gerekiyor. Neden bu sorun hemen seçimlerin arifesinde gündeme getirildi? Belli ki seçimler etkilenmek isteniyor. Bir taraftan AKP içerisindeki Fethullahçı milletvekilleri istifa ettirerek bir taraftan CHP güçlendirilerek AKP'nin istediği sonuçlar önlenmek isteniyor. Daha sonra da kazanlar kaynatılmak isteniyor. Böylelikle Erdoğan ve ekibinin işi tamamlanmak isteniyor. Küçültülmüş, daha çok sistemin kontrolünde bir AKP yaratılmak isteniyor. Buradan Türkiye nereye gider? Artık koalisyonlar dönemine gider. Bir de AKP'yi, Erdoğan'ı iktidarda tutan nedir? Ekonomi politikalarıdır. Ekonomi politikalarına da müdahale ediliyor. Bütün bunlarla AKP iktidarından, Erdoğan iktidarından kurtulmak isteniyor. Bu nettir. Bunu kiminle gerçekleştiriyorlar? Cemaat ile. Onun arkasında kim var? ABD. Amerika Cemaat ile işi götürüyor. Nerden vurdular? Yolsuzluktan vurdular. Can damarından vurdular. Çünkü AKP topluma kendini hep yolsuzlukla mücadele eden bir güç gibi göstermiştir ve öyle bir algı oluşturmuştur. Buradan vurulursa ancak AKP vurulabilir ki operasyon buradan başladı. Yolsuzluk yok mu? Var. Rüşvet yok mu? Var. Eğer olmasaydı oradan vuramazlardı. Demek var ki operasyon oluyor. Bu çok net. AKP yolsuzlukları bir kenara iterek sadece Cemaat'in kendisine darbe yapmaya çalıştığını söylüyor. Doğru. Cemaat darbe yapmaya çalışıyor ama gerçek sadece o değil. Bu darbe yolsuzluk ve rüşvetin üzerinden geliştiriliyor."
"Biz ilişki kurmak istedik"
Cemaat'in kendileriyle hiç temasının olmadığını dile getiren Bayık, "Biz ilişki kurmak istedik, mesajlar gönderdik ama buna rağmen Cemaatçilerin tutumu değişmedi bize karşı" dedi.
PKK'yı kendi saflarına çekmeye çalışanlarının başarısız olacağını da dile getiren Bayık, "Bizim saflarımız farklıdır. Biz demokrasi güçlerinin güçlenmesini isteriz. Buna çalışıyoruz. Biz ne AKP'nin ne Fethullah'ın güçlenmesinden yana değiliz. Bunu Türkiye'nin çıkarına görmüyoruz. Bunu net söylüyorum" şeklinde konuştu.