Hazine, rekabetin sınırları için mutlaka devrede olmalı

Yakup SAYAR

İSTANBUL - Sigorta sektöründe fiyat odaklı rekabet üzerine tartışmalar hız kesmeden sürüyor. Sektörün en köklü şirketlerinden biri olan Ankara Sigorta da yaşanan rekabetten rahatsız.

Ankara Sigorta Genel Müdürü Şaban Çağıran, rekabetin serbest piyasa koşullarının hakim olduğu tüm sektörler için varolmaya devam edecek bir kavram olduğunu ancak bu noktada rekabetin hangi sınırlar içerisinde gerçekleştirildiğinin önemli olduğunu söyledi. Çağıran, Hazine Müsteşarlığı'nın gelinen noktada özellikle trafik branşı başta olmak üzere, mutlaka devrede olması gerektiğinin altını çizdi.

DÜNYA'ya açıklamalarda bulunan Ankara Sigorta Genel Müdürü Şaban Çağıran, rekabetin fiyat yönünde yoğunlaşmasının tehlikeli olduğunu, en az fiyat kadar satış sonrası hizmetin ve hasar süreçlerinde müşteri memnuniyetinin önemsenmesi üzerinde durulması gerektiğini belirtti.

Rekabetin serbest piyasa koşullarının hakim olduğu tüm sektörler için varolan ve varolmaya devam edecek bir kavram olduğunu söyleyen Çağıran şunları söyledi; "Ancak bu noktada rekabetin hangi sınırlar içerisinde gerçekleştirildiği önemli. Sektörümüz bir yandan Avrupa standartlarına gelmek için hem yasal hem yapısal tedbirler alırken diğer yandan suni bir rekabet ortamı içerisinde yükseliş trendini olumsuz etkilememeli. Sonuç olarak her ticari kurumun amacı kâr etmek olduğu için herkesin hesabını buna göre yapması Hazine Müsteşarlığımızın da bu noktada özellikle trafik branşı başta olmak üzere, muhakkak devrede olması gerekmektedir diye düşünüyorum. Diğer yandan, rekabetin fiyat yönünde yoğunlaşmasını tehlikeli görüyorum. En az fiyat kadar satış sonrası hizmetin ve hasar süreçlerinde müşteri memnuniyetinin önemsenmesi üzerinde durulmalıdır."

Tüketicilere mesaj

Gelinen noktada tüketicilere vermek istediği mesajın çok net olduğunun altını çizen Çağıran; "Sigorta ihtiyaçları olduğunda satın alacakları poliçenin içeriği hakkında mutlaka detaylı bilgi almaları ve değerlendirme önceliklerinin fiyat yerine poliçenin kapsamı olması gerektiğini belirtmek istiyorum. Maalesef ülkemizde sigorta bilinci hala yeterince oturmadığı için sigorta yaptırırken çoğu tüketicinin tercihi hala fiyat odaklıdır. Ancak bakıldığında düşük fiyatlı poliçelerde mevcut eksik teminatlar nedeniyle ileride oluşan hasarlar karşısında tüketicilerin hasar tazminatlarını alamadıkları yada eksik aldıkları görülmektedir. Bu nedenle poliçe alırken öncelikle teminatların ve limitlerin ihtiyaçlarını tam olarak karşılayıp karşılamadığına bakmalarını önermek isterim" diye konuştu.

Yeni ürünlerimiz yolda

Ankara Sigorta'nın yeni ürün çıkarma konusunda çok aktif olduğuna değinen Çağıran, özellikle 2010 yılında isimleri ve teminat kapsamları son derece ilgi çekici ürünleri müşterilerinin beğenisine sunduklarının altını çizdi. "Pazarlama Müdürlüğümüz bu konuda özellikle titiz çalışmalar yürüttü ve hala yeni ürünleri bünyemize katmak için çalışmalarına devam ediyorlar" diyen Çağıran sözlerini şöyle sürdürdü; "Bizlerin temel felsefesi acentelerimizin sadece kasko ve trafik satan acenteler olmamaları, bunun yanında müşterimizin beklenti ve ihtiyaçlarını karşılayacak farklı ürünlerle de onlara ulaşmalarıdır.

Bu amaca ulaşmaları için bizler de üzerimize düşeni yapmakta ve yeni ürünler ve alternatiflerle onlara destek olmaya çalışmaktayız. Bu yıl ferdi kaza ürünümüz 'Kazara', kaskonun yanında ayda 2,5 TL gibi çok uygun bir rakama konut eşya sigortası yapılmasını sağlayan Kas-Kon, trafik sigortasının yanı sıra yine ayda 2,5 TL'ye konut eşya sigortası yapılmasını sağlayan 'Kon-Tra' ve yurtiçi seyahat sağlık ürünümüz 'Sey-Rahat' bu yıl geliştirdiğimiz yeni ürünler oldu. Tabi bunların yanında doktorlara sorumluluk sigortasının zorunlu olması ile birlikte çıkardığımız 'Beyaz Önlük' sigortasını da eklemeliyim. Bu ürünlerin satış rakamları ve acentelerimizden almış olduğum dönüşler doğru yolda olduğumuzu göstermektedir. Bu da bizleri yeni ürünler çıkarmak için cesaretlendirmektedir. Nitekim önümüzdeki dönemde yeni ürünlerimizi acentelerimizin ve müşterilerimizin beğenisine sunacağız."

Oto kaza branşında kâr elde etmeyi öğrenmeliyiz

Ankara Sigorta'nın portföyünün de sektördeki diğer hayat dışı branşta faaliyet gösteren şirketler gibi ağırlıklı olarak oto kaza branşından oluştuğunu söyleyen Çağıran, "Ülkemizde en çok satan poliçelerin kasko ve trafik poliçeleri olduğunu düşündüğümüzde aslında bu sonuç çokta şaşırtıcı değildir. Ancak her geçen yıl bu branşların toplam üretim içerisindeki payının düştüğünü özellikle vurgulamalıyım. Kaza branşının sektör içerisindeki payı yaklaşık yüzde 50- yüzde 55 civarında olup maalesef bu branşta sektörde kar eden  yok denecek kadar azdır. Sektördeki hacim olarak en büyük firmalar dahi 2009 sonunda bu branşlarda zarar açıklamışlardır.

Bu durumda yapılması gereken bu branşlarda kar etmeyi öğrenmek olmalıdır. Bu anlamda müşteri bazlı fiyat uygulamak son derece önemlidir. Zaman içerisinde geçmişinde hasarı olan müşteri kitlesi poliçeyi daha pahalıya satın almak zorunda kalacaktır. Bunu vurgulamamın temel sebebi soruda ifade ettiğiniz teknik kâr kavramıdır. Şirketlerin teknik kâr açıklayabilmesi için portföyündeki riskleri doğru analiz etmesi gerekmekte. Bunun yanında doğru fiyatlama da olmalı. Bu iki kavramı aynı anda devreye sokamadığınızda teknik kâr elde edilmesi gittikçe güçleşecektir" dedi.

Acente sayımızı hızla artırıyoruz

Türk sigorta sektöründe elementer branşta üretimin yaklaşık yüzde 70'inin acenteler kanalı ile yapıldığını hatırlatan Şaban Çağıran , bu rakamın elementer sektör için acentelerin ne denli önemli bir dağıtım kanalı olduklarını ortaya koyduğunu söyledi. Ankara Sigorta'nın 2010 Ağustos sonu itibariyle acente sayısı 840'a ulaştığını belirten Çağıran; "Son 1,5 yıldır acente sayımızdaki artış yüzde 50'ın üzerinde olmuştur. Bu, bizlerin acentelerimize yönelik olarak gösterdiğimiz hassasiyetin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Bizlerin bu doğrultuda acentelerimize yönelik olarak vermekte olduğumuz hizmetler, başta geniş bir ürün yelpazesi ve kazan kazan felsefesi ile karşılıklı diyaloğa dayalı bir çalışma ortamı yaratmaktır. Bu ortamda karlı bir portföye sahip olmaları için satış anında isterlerse bire bir kendilerinin yanında olarak bu desteği her an hissetmelerini amaçlıyoruz. Teknik olarak sahip olduğumuz güçlü reasürans yapısı ile şirketimiz risk kabul prensiplerine uygun olan her işte onlara destek olmayı çalışıyoruz. Nitekim bu politikanın sonucu olarak da acente sayısını günden güne hızla arttıran bir şirket konumuna gelmiş durumdayız" diye konuştu.

KOBİ'ler hedef kitlemiz

Son olarak KOBİ'lere değinen Çağıran, KOBİ'lerin Ankara Sigorta için önemli bir hedef kitlesi olduğunun altını çizdi. Bu yönde 2009 yılının başında onların işyerlerine yönelik olarak ASKİP poliçesi adı altında yeni bir ürün çıkardıklarını belirten Çağıran, bu üründe geçen 1.5 yıl zarfında çok ciddi bir satış rakamına ulaştıklarını ASKİP'in, bir KOBİ'nin işyerinde olan tüm riskleri kapsamasının KOBİ'ler tarafından yoğun talep görmesinde önemli bir etken olduğunu sözlerine ekledi.

Büyüme hedefimiz yüzde 20

Ankara Sigorta Genel Müdürü Şaban Çağıran, 2010 yılında zarar verdiğini analiz ettiklerini ciddi bir üretimi bu yıl poliçeleştirmemelerine rağmen 2010 yılının 6. ayı sonunda yüzde 6.5 oranında bir büyüme gerçekleştirdiklerini söyledi. Ağustos ayı sonu itibariyle bu oranı hızlı bir şekilde yüzde 14'e çıkardıklarını belirten Çağıran şunları söyledi; "Tabi sektörümüzde üretim artışı gerçekleştirmek kadar bir diğer önemli unsur ise kârlı ürün ve branşlarda üretim artışı sağlamak. Biz yeni çıkardığımız başta yangın ve sorumluluk ağırlıklı ürünler ile 2010 yılı sonunda çok daha iyi noktalarda olacağız. Tüm çabamız bu yönde. Önümüzdeki 6 aylık periyod içerisindeki en önemli hedefimiz yıl sonu yüzde 20 oranındaki büyüme hedefimize ulaşmak ve bunu gerçekleştirirken de yine branş bazında karlı bir dağılım oranını realize etmek. Mevcut verilerden hareketle sektörün hayat dışı branş üretim artışının geçen yılın yüzde 13- yüzde 14 civarında bir oranla üzerinde kapanacağını tahmin ediyorum. Geçen yıl olduğu gibi yine sektörün üzerinde bir büyüme oranı yakalamayı hedeflemekteyiz bu nedenle yüzde 20 oranı bizim için önemli. Gayretimizi belirttiğim bu doğrultuda şekillendiriyoruz."