Hacılar ve Babadağ gerçeği
KAYSERİ'DEN / Güneş DOĞDU
Kayseri'nin Hacılar, Denizli'nin Babadağ ilçeleri illerinin kaderini değiştiren ülkemizin girişimcilikteki en özel adresleri. Ülkemizin önemli sanayicilerinin yetiştiği bu ilçeleri incelediğimizde hiçbir değeri olmayan insanların nasıl başarı hikayeleri yazdığını görüyoruz.
Tekstil denildiğinde Denizli, Denizli denildiğinde tekstilin akla gelmesinin çıkış noktası Babadağ'dır.
Başta mobilya olmak üzere kapı üretimi gibi bir çok alanda marka olan Kayseri'nin büyümeye yönelik hamlelerini de Hacılarlı girişimciler başlatıyor.
Aslında bu yazıyı sadece Hacılar üzerine değerlendirmeyi düşünürken iki buçuk yıl kaldığım Denizli'de çok sayıda kişiden dinleyip, etkilendiğim Babadağ gerçeğinden bahsetmemek beni rahatsız edince iki girişimcilik örneğini bir arada aktarmaya karar verdim.
Babadağlı Sanayici ve İşadamları Derneği (BASİAD) Başkanı aynı zamanda Başarı Tekstil'in Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Yılmaz'la ne zaman Babadağ ve tekstil konularını konuşsak, bize şiir tadında bilgiler aktarırdı. "Babadağ'da dokuma tezgahlarından çıkan sesi ninni niyetine dinleyerek büyüdük biz" diyen İsmail Bey, tekstilin Denizli'nin hem geçmişi hem geleceği olduğunu söylüyor. Son dönemde tekstil üzerinde oynan oyunlara rağmen tekstilden Babadağlı sanayicilerin, Denizlilerin vazgeçmeyeceğini vurguluyor.
Hacılarlı Genç Sanayici ve İşadamları Derneği (HAGİAD) Başkanı, kapı sektörünün önemli markaları arasında olan Tuna Çelik Kapı'nın Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Tuna da artık Kayseri ve Hacılar'ı farklı tutmanın doğru olmadığını söylüyor bizlere. Hacılar gerçeğini ne kadar çok anlatırsak, ne kadar çok yazarsak başka başarı öykülerine vesile olacağımızı söylememizle, bizlere hak verip Hacılar gerçeği ile ilgili bilgileri keyifle anlatıyor.
Her iki dernek başkanın adının aynı olması güzel bir tesadüf olmasının yanında Hacılar ve Babadağ gerçeğinin başlangıcının kumaş dokumacılığına dayandığını görüyoruz. 1930'larda başlayan Hacılardaki kumaş dokumacılığı 700 yıllık geçmişe sahip Babadağ dokumacılığı ile rekabet edemeyince 1950'li yıllarda yerini halı dokumacılığına bırakıyor. Dokumacılıkla başlayan üretim ve pazarlamanın yanına halıcılıktan gelen sermaye birikimini ekleyen Hacılarlılar, en büyük kazancı olan girişimcilik ile daha sonraları ağırlıklı mobilya olmak üzere birçok alanda atılımlara başlıyor.
Hacılar ve Babadağ ilçelerinin hem coğrafi ve hem de demografik açıdan elverişsizliğinin getirdiği ekonomik zorluklar insanını sürekli olarak alternatif iş olanaklarını bulmaya zorlamış, devletten de hiçbir destek beklemeyen Hacılarlı ve Babadağlı girişimciler bugün sadece bulundukları kentleri değil ülkelerinin kaderini değiştirecek dünya ölçeğinde işler yapıyorlar.
Bu başarı öykülerini nereye bağlamak istediğime gelince: Toprak, su, güneş, tarihi zenginler ne derseniz var güzel Türkiyemiz'de. Bu kaynakları harekete geçirecek girişimcilerimiz de var. Bizdeki değerlere sahip değilken başarılı işler çıkaran ülkelere bakınca acaba bu zenginlikler bize fazla mı diye düşünmeden edemiyorum. Belki Babadağ ve Hacılar'da olduğu gibi hiçbir şeyimiz olmasaydı ülkemiz daha iyi noktalarda olurdu.