Güvencesiz çalışanların sayısı arttı
Geleceğinden endişeli olanların sayısı geçen yıla göre 220 bin arttı.
ANKARA - DİSK, geçici işlerde güvencesiz şekilde çalışanların sayısının geçen yıla göre 220 bin kişi arttığını belirtti.
DİSK'in Araştırma Dairesi (DİSK-AR), Türkiye İstatistik Kurumu verilerinden yola çıkarak işsizlik sorununu çeşitli yönleriyle ele alan bir rapor hazırladı.
Raporda, işsizlik sorununun can yakıcı bir biçimde devam ettiği belirtildi. Küresel ekonomik krizin ardında işini kaybeden; güvencesiz çalışmaya, eksik istihdam biçimlerine mahkum olan çok sayıda kişi bıraktığı ifade edilen raporda, Ulusal İstihdam Stratejisi Taslağı'nda işsizliğin yüzde 10'luk kısmının yapısal bir olgu olarak kabul edilmesi eleştirildi.
Bu yaklaşımla yaklaşık 2 milyon 200 bin işsizin "yapısal işsiz" görüldüğü belirtilen raporda, krizin yarattığı bir olgu olarak açığa çıkan 1 milyon 264 bin işsizin ise "dönemsel bir olgu" kabul edildiği kaydedildi.
Raporda, "İşsizlik gibi can yakıcı bir sorun karşısında bir kişinin bile işsiz kalmaya devam etmesi 'yapısal' bahanesi ile kabullenilemez. Dolayısı ile herkese insan onuruna yaraşır iş sağlamak hükümetler için temel bir sorumluluk olmak durumundadır" ifadelerine yer verildi.
Türkiye'deki işsizlik oranının, iflasın eşiğinde olduğu ilan edilen, Türkiye'nin yardım eli uzatmayı teklif ettiği Yunanistan'ın işsizlik oranının üzerinde bulunduğuna dikkat çekilen raporda, Yunanistan'da işsizlik oranı yüzde 11,7 iken, Türkiye'de bu oranın yüzde 13,7 olduğu belirtildi.
Şubat, Mart, Nisan 2010 dönemini (Mart dönemi) kapsayan Hanehalkı İşgücü Anketi sonuçlarına göre, işsizlik oranının geçen yılın aynı dönemine göre 2,1 puanlık düşüşle yüzde 13,7 düzeyinde bulunduğu anımsatılan raporda, 2008'de yaklaşık 2,5 milyon olan işsiz sayısının ise son verilere göre 3,5 milyon civarında olduğu ifade edildi. Raporda, işsiz sayısının 2 yılda yüzde 35 arttığı kaydedildi.
İşsizlik azaldı, güvencesiz çalışma arttı
Raporda, güvencesiz çalışmanın boyutlarına ilişkin değerlendirmelerde bulunuldu.
Geçici iş ilişkisinin, işçinin geleceğe olan inancını zedeleyen, yeni bir iş bulamama korkusunu tetikleyen bir çalışma biçimi olduğu vurgulanan raporda, şu ifadelere yer verildi:
"İşsizlik rakamları düşerken güvencesiz çalışanlar ve eksik istihdam edilenlerin sayısı artıyor. Yani istihdamdaki artış, işin nitelik ve süre açısından yetersizliğine işaret ediyor. Herkese insan onuruna yaraşır bir iş talebi dikkate alındığında, krizden güvencesiz ve geçici işlerle çıkmanın çözüm olmadığı görülecektir. Geçici bir işte çalışanların sayısı mart dönemi için 2009'da 1 milyon 35 bin iken, 2010'da 1 milyon 255 bin düzeyine ulaştı. Güvencesiz çalışan ve geleceğinden endişeli olanların sayısın geçen yıla göre 220 bin arttı.
Resmi rakamlara göre işsiz kalanlar arasında ilk sırada güvencesiz çalışan geçici işçiler geliyor. Geçici işte çalışan her bir işçiye karşın, geçici bir işte çalıştığı ve iş sona erdiği için işsiz kalan bir işçinin olması güvencesizliğin işsizliğe nasıl bir boyut kattığının somut ifadesidir. Türkiye'de her 10 kişiden sadece 1'i geçici bir işte çalıştığı halde, işsizlerin yüzde 31'ini geçici işlerde çalıştığı için işsiz kalanlar oluşturuyor. Bu halde olanların sayısı 1 milyon 83 bindir."
"Kronik işsizler"
Eksik istihdam rakamlarında da artış yaşandığı ifade edilen raporda, esas işinde ve diğer işinde/işlerinde haftada toplam 40 saatten daha az çalışan ve 1 saat çalışmış olsa bile istihdamda sayılanlarla, aynı nedenlerle istihdamda görünen ancak iş arayanların sayısında 154 bin yükselme olduğu belirtildi.
"1 yıldan fazladır" işsiz olanların sayısında artış yaşandığı kaydedilen raporda, "İş bulamamanın kronik bir hale gelmesinin yaratacağı etkiler düşünüldüğünde, bu durum aileler açısından büyük bir kabusa dönüşüyor. Geçtiğimiz yıl 820 bin olan kronik işsizlere bu yıl, kriz döneminde işsiz kalmış 124 bin kişi daha katıldı. Kronik işsizlerin sayısı 820 binden 944 bine ulaştı. Toplam işsizler arasında kronik işsizlerin oranı yüzde 21'den yüzde 28'e çıktı" denildi.
"Çalışma saatleri tartışılsın"
Raporda, bazı çevrelerce işsizliğe çözüm olarak kıdem tazminatlarının kaldırılması, esnek çalışma, kamu emekçilerinin iş güvencesinin kaldırılması, geçici çalışmanın yaygınlaşması, kiralık işçilik uygulamalarının gösterildiği ifade edildi.
DİSK'in işsizlikle mücadelede tek ve somut bir öneriyi kamuoyunun tartışmasına açmak istediği vurgulanan raporda, şunlar kaydedildi:
"Bu somut öneri, çalışma sürelerinin aşağı çekilmesidir. AB ülkelerinde haftalık 35-40 saat arası olan çalışma süreleri ülkemizde resmi olarak 45, fiili uygulamada 50 saatin üzerine çıkmaktadır. Çalışma süreleri düşürülürse bunun istihdama nasıl olumlu yansıyacağını göreceğiz. Ayrıca hükümet kayıt dışı ile mücadeleyi bu sistemden nemalanan işverenlerle çözmeye kalkarsa sonuç alamaz. Bu anlamda kayıt dışı ile mücadele de sendikalara yetki verilmelidir. Bunun dışında işsizliğin çözümü; herkese iş güvencesinin ayrımsız bir şekilde uygulanması, sendikal hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması, kamu girişimciliğinin ve hizmetlerinin istihdam yaratacak şekilde yeniden ele alınması, Türkiye'nin atıl iş gücü kapasitesinin üretici bir faaliyet içerisinde harekete geçirilmesi ile mümkündür."