GÜRİŞ, inşaattan sanayiye geçiyor

Türkiye'de taahhüt sektörünün en büyük firmalarından biri olan GÜRİŞ, önemli değişikliklere hazırlanıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İbrahim EKİNCİ

İSTANBUL - GÜRİŞ, Türkiye'nin en büyük inşaat şirketlerinden biri. Dünyanın en büyük müteahhit şirketleri arasında yer alıyor. Şimdiye kadar yurtiçinde ve yurt dışında toplam proje değerleri milyar dolarlarla ifade edilebilecek onlarca işi tamamladı. Elinde halen büyük işler var. Ancak çok radikal bir karar aldı. İnşaat işini azaltıp, zamanla tasfiye ederek sanayiye geçecek. Bu amaçla grupta yeniden yapılanmaya gidildi. İnşaat ve ticaret şirketleri Güriş Holding çatısı altında toplanırken , sanayi ve enerji grubu yeni kurulan Mogan Holding çatısı altında toplandı.

Grubun kurucusu İdris Yamantürk, yönetimi oğullarına devretti. Müşfik Yamantürk Güriş tarafından sorumlu oldu, sanayi grubu şirketlerinin başına Tevfik Yamantürk geçti. Grubun elinde Parsan, Omtaş ve Asil Çelik gibi sanayi şirketleri zaten var. Bunun yanına Çimentoyu da ekledi. Suriye'de 600 milyon TL'lik çimento yatırımı yapıyor. Bu sektörde büyümeye kararlı. Ancak yatırımlarını çevre ülkelerde yapacak. Türkiye'de düşünmüyor. Grubun önemli iş kollarında enerjide büyük yatırımları var. Bu sektörde de yoğunlaşmak istiyor. Afrika da Libya ve Ekvator civarında enerji yatırımlarını değerlendiriyor. Ukrayna ve Doğu Avrupa da rüzgar enerjisi yatırımını değerlendiriyor.

Grubun 2010 ve 2011 yatırım planı 700 milyon TL . Bunun 170 milyon TL'lik kısmı tamamlanmış durumda. Enerjide 2011 yılı içerisinde başlaması düşünülen yatırımların değeri 955 milyon TL. Bu yatırımlar içerisinde 245 milyon euro düzeyinde Germencik doğalgaz çevrim santrali ile 220 milyon euroluk Kangal rüzgar santrali de var. Grubun kurucusu İdris Yamantürk yeniden yapılanma ve yatırımlarla ilgili olarak sorularımızı cevaplandırdı.

- Şimdi grupta, ben saydım 16 şirket var. GÜRİŞ İnşaat amiral gemisi konumunda diyebilir miyiz?

Denilebilir. Şimdi şirketleri iki ayrı holdingte topluyoruz. İnşaat ve ticaret bir grup oluyor. Turizm ve havacılık gibi işler de onun bünyesinde olacak. Elektrik şirketlerini ise Mogan Yatırım Holding'te topluyoruz. Bu yeni bir girişim. GÜRİŞ Pazarlama, Güriş Endüstri oldu. Beton santralleri ve konkasör üretiyor. Havacılık büyük bir iş değil bizde. İşlerimiz dünyanın birçok yerinde bulunuyor. Zaman kaybetmemek için aldığımız bir uçak var. Boşluklarında kiraya veriliyor ama geliştirmeyi düşündüğümüz bir iş değil.

-Turizm nasıl peki? O gelişecek mi?

Kemer'de müteahhitlik yaptık. O zamanlar 90 dönüm arazi almıştık. Ne yapalım derken otel yaptık, 1996'da açıldı, kiradadır. Bu işi de geliştirme düşüncemiz yok.

- Tevfik ve Müşfik Bey'in konumu nasıl oluyor yeniden yapılanmada?

Tevfik Bey, sanayi şirketlerinin başında. İnşaat grubunun başında Müşfik Bey var. Bu bölünme sizin de emekli olduğunuzu düşünürsek, grubun iki kardeş arasında bölünmesi anlamına mı geliyor? Neden böyle iki holdingli bir yapıya ihtiyaç duyuldu?

Hayır, bölünme anlamına gelmiyor. Kardeşler bütün şirketlerde ortaktır. Benden sonra da inşallah ortak devam ederler. Sanayi ile inşaatı, pazarlamayı ayırmamızın nedeni grupla ilgili yeni planlardır. Sanayi şirketlerini halka açarsınız, inşaatı açmak kolay değil. Açarsınız da risklidir. Müteahhitlik en önemli işimizdi, ama sanayiye kayma arzusundayız. Sanayide yeni işler de olabilir. Yeniden yapılanmanın bu tarafı var. İçerde artık inşaata pek gireceğimizi sanmıyorum. Bu iş fiyat kırmalarla olmaz. Büyük tenzilatlar oluyor. Ankaraİstanbul Belediyeleri için özel kararname çıktı. Bazı metro işleri Ulaştırma Bakanlığı'na devroldu. Ucuz fiyat, iyi iş demek değil.

- Siz içerideki işlerden biraz sıkılmış gözüküyorsunuz...

Bir olay anlatayım. Vinç lazım oldu. Konya'da fuar var dediler. Gidip bakın dedim. 32 firma kamyona monteli vinç imal ediyormuş. Almanya'da vinç yapan 2 şirket var. Bizde sadece Konya'da 32 tane!

Avusturya'da asansör yapan bir şirket vardır. Bizde sadece Ankara'da 20 tane asansörcü var. Böyle olursa şirketler büyüyemez.

- Parsan'da, Asil Çelik'te yeni bir plan var mı? İşlerde ortaklık var mı?

Parsan otomotiv ve savunma sanayii için üretim yapıyor. Üretiminin yüzde 80'i ihracata gidiyor. Asil Çelik'te Yazıcı grubu ile ortağız. Otomotivde bir de Omtaş var. Ana hissedar biziz.

- Çimento yatırımlarınız oldu. Büyük de yatırımlar. Bu işi büyütmek istiyor musunuz? Irak'a da yatırım planı var mı?

Çimentoda iki öğütme tesisimiz vardı Suriye'de. Şimdi üçüncü entegre tesisi kuruyoruz. Oradan Irak'a da satabiliriz. Dışarda çimento işinde büyüyeceğiz. Yatırım için şimdilik Irak'ı düşünmüyoruz. Orada yatırım zor. Durum çok istikrarsız. Ülke bölünmüş görüntü veriyor. Suların durulması lazım. Irak'ta 12 yıl çalıştık müteahhit olarak. 2 çimento fabrikası kurduk, klor alkali fabrikası yaptık. Çeşitli tesislerin yapımını üstlendik. Karışık durum var. Çok para kazanmak da söz konusu olsa, bir çalışanımızın bile burnunun kanamasını göze almak istemeyiz. Çimento işinde, buradan 2-3 saat uçakla gidilebilen yerler olabilir. Yakın çevrede büyümek istiyoruz.

- Çimento yatırımlarınız dışarıda. İçeride kurma fikri var mı?

Yok. İçeride fabrika çok. Küçük bölgelerde eski fabrikaların yanına habire yenilerini kuruyorlar. Olur şey değil.

- Arsalarınız var mı? Konut işi çok moda...

Arsalarımız var. Bekletiyoruz. Şimdi öyle bir projemiz yok.

- Devlet küçük hidrolik santrallerini satıyor. Müşteri değil misiniz?

Çok su yapıları yaptım. İklim şartları Türkiye'yi nereye götürecek? Endişeliyim. Kuraklık devam ederse su sıkıntısı olacak. 15 yıl evvel karsız bir Ankara kışı düşünemezdik.

- Enerjide de dışarı açılmanız sözkonusu olabilir mi?

Dışarda enerji yatırımı için de bölgenin stabil olması lazım. Libya'da fuel oil'e dayalı santral olabilir. Afrika'da güneye doğru olabilir. Ukrayna ve Doğu Avrupa'da RES'ler inceliyoruz. Ekvator civarında. 85 yaşındaki adamın hayalleri olamaz.

- Dışarıda yaptığınız işlerin toplamı ne kadarı bulmuştur?

Hiç hesaplamadım. Irak'ta, Rusya'da, Libya'da onlarca proje yaptık dışarıda. Libya'da bir projenin bedeli 450 milyon dolar, Suud'da bir projemiz 300 milyon dolar. Şu anda Suudi Arabistan, Dubai (bitmek üzere) Suriye'de, Libya'da şantiyelerimiz var. Libya'da 170 müteahhit vardır. En büyük işlerden biri bizdedir, milyar doların üzerinde taahhüdümüz var.

- Grupta kaç kişi çalışıyor?

Beş bin kişi.

Kartvizitimde artık bir şey yazmıyor. Kendimi emekli ettim

- İdris Bey emekli oldunuz mu? Konuşmamızda ben artık emekliyim dediniz...

Oldum. 85 yaşında kendimi emekli ettim. Aktif görevlerimi bıraktım. Kartvizitimde adımdan başka bir şey yazmıyor artık.

- Biraz başa dönelim. Sizin hikayeniz önemli. Siz, benim bildiğim Türkiye'nin en eski mühendislerindensiniz, nereden mezunsunuz?

İTÜ mezunuyum. Erol Üçer, Yüksel Erimtan, Üzeyir Garih'le aynı devredeniz. Biz köyden, Rize Hemşin'den geldik.10 yaşında babasız kaldım. Abilerim sahip çıktı. Yunus ağabeyim, babam ölünce beni yanına aldı. Daha sonraları leyli meccani okudum. 1946'da Recep Peker üniversite sınavlarını kaldırdı. O yıl İTÜ'ye 300 kişi aldılar. Mühendis yetişsin diye kontenjanlar artırılmıştı. Üniversiteleri daha fazla öğrenci almaya zorluyorlardı. 1950'de iktidar değişti. Celal Bayar farklı bir insandı, o devirde üniversiteyi bitirenler için şans idi. Sonra şahsen de Celal Bayar beyi tanıdım. O devrin insanlarının hepsi farklıydı. Çok iyi yetişmişlerdi. 1952'de elektrik mühendisi olarak mezun oldum. Ailem hala Hemşin'deydi. Oradaki evimiz hala açıktır. Ağabeyimin oğlunu bordrolu yaptık, evi açık tutmakla görevlendirdik.

- Ne zaman çalışmaya başladınız?

Okul bitmeden başladım. Çatalağzı'ndan İstanbul'a hat yapılıyordu. O işte çalıştım. Üniversitede Sümerbank bursuyla okumuştum. Okul bitince mecburi hizmet kapsamında Etibank'ta çalışmaya başladım. Askere gittim Etibank'a döndüm. Daha sonra izin alarak STFA'da çalıştım. Sonra tekrar Etibank'a döndüm. 1956'da istifa ettim. Burs karşılığını üç katından fazla ödedim. Benden devlet memuru olmazdı. Devlette makul teklifleri bile yürürlüğe koymak zordu. İstifama sebep olan bir mühendis abimle uzun süre görüştük. 'Bana çok şey borçlusun' derdi. Ben de hep 'haklısınız' derdim. Özel sektörde çalışmayı kafama koymuştum, bir ABD şirketinde çalışmaya başladım. Çelik silolar yapıyorlardı. ABD'den malzeme geliyor, burada kuruluyordu. Biz ABD'li şirket adına denetim yapıyorduk. Etibank'tayken evlenmiştim. İstifa ettiğimde oğlum Tevfik 40 günlüktü. 1957'de de ABD'li şirketten ayrıldım ve kendi firmamı kurdum.

- İlk kendi işinizi ne zaman kurdunuz?

'İdris Yamantürk' adında şahıs şirketimi kurdum. 1958'de de Güriş Kollektif'i kurduk. Rizeli Nuri ve Süleyman Ketenci kardeşler ortaklarımdı. 1972'den sonra onlar müteahhitliği bıraktılar. O zamana kadar hep müteahhitlik yaptık. Birlikte 1968'de Parsan'ı kurmuştuk, onu da bırakmış oldular. İdris Yamantürk olarak iş yaptım. 1975'te anonim şirket kurdum.

- Yeni ortak aldınız mı?

Almadım da anonim şirketin 5 kişi gerektirmesi nedeniyle şirket çalışanlar ortağım oldu. Sonra hisseleri değerlendi. Satmak isteyenlerin hisselerini aldım.

- Çocuklardan, üçüncü kuşaktan kimse var mı işlerinizde çalışan?

Oğullarımdan başka Yunus Bey'in torunu Lokman Yamantürk İstanbul'dadır, bizim işimizdedir. Mehmet ağabeyimin oğlu Musa, bu şirkette çalışıyor. Yönetim Kurulu Üyesi'dir. Musa'nın oğlu Ümit Yamantürk, Güriş İnşaat'ta Genel Müdür Muavini'dir. Tevfik beyin kızı başka bir şirkette çalışıyor, oğlu yurtdışında, okuyor. Müşfik bey'in iki çocuğu daha okuyor.

 

Bu konularda ilginizi çekebilir