Gülen'in yeğeni itirafçı oldu

Fetullah Gülen'in yeğeni ve örgütün Erzurum'daki üst düzey sorumlularından olan Muhammet Sait Gülen, KPSS sorularının özel bir kurye ile getirilip kendisine okutulduğunu itiraf etti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in yeğeni ve örgütün Erzurum'daki üst düzey sorumlularından olan Muhammet Sait Gülen, Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) sorularının özel bir kurye ile getirilerek kendisine okutulduğunu itiraf etti. Erzurum'da gözaltına alınarak Ankara'ya getirilen Gülen'in, Ankara Emniyet Müdürlüğünün, FETÖ'nün saldırısı sonrasındaki durumunu gördükten sonra "vicdan azabı" ile polise itiraflarda bulunduğu öğrenildi.

KPSS'nin 2010 yılına ait sorularının çalınması ile ilgili soruşturma kapsamında Erzurum'da gözaltına alınan Fetullah Gülen'in yeğeni ve FETÖ'nün Erzurum'daki sorumlularından olan Muhammet Sait Gülen, Ankara Emniyet Müdürlüğüne getirildiği sırada FETÖ mensubu darbeciler tarafından tahrip edilen Emniyet binasını görüp, polise "cemaatin bu zalim yüzüne şimdi tanık olduğunu" belirterek itiraflarda bulunmak istediğini beyan etti.

"Sorular özel kurye ile getirildi"

Ankara Emniyet Müdürlüğü Mali Şube Müdürlüğünde sorgulanan Gülen ifadesinde, 2010 yılında FETÖ tarafından çalınan KPSS sorularının cemaate ait özel kuryelerden biri ile gizli bir şekilde İstanbul'dan Erzurum'a getirilerek kendisine okutulduğunu, örgütün kullandığı hücre evinde soruları okuyup incelediğini ve ezberlediğini itiraf etti.

Yeğen Gülen, polisteki ifadesinde 2001'de Erzurum'daki Nevzat Karabağ Anadolu Lisesi'nde öğrenci olduğu sırada cemaatin içerisinde aktif görev almaya başladığını söyledi. Gülen, Erzurum Atatürk Üniversitesi Matematik Öğretmenliği bölümünden mezun olduğu 2010 yılı ve sonrasında Gülen hareketini "hizmet hareketi" olarak bildiğini ve gönüllü olarak hizmet ettiğini anlattı.

Cemaat içerisinde ilerleyen zamanlarda sorumlu duruma geldiğini ve gizlilik gereği çeşitli kod adlar kullanmaya başladığı belirten Gülen, ifadesinde şunları söyledi:

"Bu sırada yine benim gibi cemaat içinde sorumlu olan T. kod adlı arkadaşım tarafından, sınav tarihinden yani 10 Temmuz 2010’dan 5 gün ya da 1 hafta önce telefonla arandım. Beni arayarak benim sorumluluğumda bulunan ve Erzurum Yıldızkent mevkisinde bulunan, şimdi tam adresini hatırlamadığım cemaat evine çağırdı. Eve gittiğimde yanında İstanbul'dan gelen ve S. kodunu kullanan ve cemaatin özel kuryesi olduğunu öğrendiğim kişi ile görüştürdü. Bana göstermiş olduğunuz fotoğrafta bu kişiyi teşhis ettim. Bir süre sonra T. odadan ayrıldı ve S. ile baş başa kaldım. Kendisi bana, 'Sana bir şey göstereceğim ama bunu kimseye göstermeyeceğine dair yemin edeceksin' dedi. Ben de yemin ettikten sonra, yanında bulunan siyah renkli çanta içerisinden kağıtlar çıkardı. Kağıtları incelediğimde bunların yaklaşık 1 hafta sonra yapılacak olan KPSS'ye ait sorular olduğunu gördüm. Kendisi sorulara bana vererek bunları ezberlememi söyledi. Soruları alarak ezberledim. Cevaplar içerisinden doğru olan cevapların şıkları kırmızı kalemle daire içerisine alınarak işaretlenmişti. Soruları tamamen ezberledikten sonra cemaate ait evden akşama doğru ayrıldım."

"Kul hakkı yediğimi düşünerek tercihte bulunmadım"

Gülen, 10 Temmuz 2010'da yapılan KPSS sınavından yaklaşık 1-2 gün önce yine cemaatin Erzurum sorumlularından olan ve A. kod adını kullanan arkadaşının, daha önce S'nin kendisine gösterdiği soruların aynısını gösterdiğini ve soruları kendisine okuttuğunu belirtti. Bu soru ve cevapları 2-3 saat kadar incelediğini belirten Gülen, 10 Temmuz'da girdiği sınavla ilgili şu ifadeleri verdi:

"10 Temmuz günü sınava Erzurum ili Atatürk Üniversitesinde girdim. Sınavda çıkan sorular, yukarıda bahsettiğim üzere, hem S. kodun hem de A. kodun bana gösterdiği sorular ile aynıydı. Bu sayede 120 sorudan 119'unu kolayca cevapladım. Sınavdan sonra basında bazı usulsüzlük iddiaları çıktı. Bu nedenle eğitim bilimleri sınavı iptal edildi. 31 Temmuz'da ikinci bir sınav yapıldı. Ben bu sınava bu sefer sadece kendi imkanlarım ile hazırlandım ve 120 sorudan sadece 87'sini doğru olarak cevapladım. Kendi imkanlarım ile hazırlandığım sınavda düz devlet memuriyetine girme imkanım vardı ancak yukarıda belirtiğim gibi başkalarının hakkına tecavüz edip kul hakkı yediğimi düşünerek herhangi bir tercihte bulunmadım."

Bu olay sonrası cemaati sorgulamaya başladığını anlatan yeğen Gülen ifadesinde, "Ankara Emniyetine getirildikten sonra binanın halini görünce cemaatin zalim yüzünü de gördüm, çok pişmanım, adalet tarafından verilecek her türlü cezayı çekmeye razıyım" dedi.