Gözler ABD'de, Fed'in üç seçeneği var!

DÜNYA yazarı Atılım MURAT, Fed'in bu haftaki toplantısından çıkabilecek sonuçları analiz etti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL  1920 senesinde ABD'de, Charles Ponzi adlı bir İtalyan, her 90 günde bir yüzde 100 faiz ödeme vaadi ile para topladı. Tabii böyle bir şeyin gerçekleşmesi kolay değildi. Her seferinde yeni yatırımcılar bulup, para vermeyi taahhüt ettiği kişilere ödeme yapmak zorundaydı. Bir süre bu oyuna devam etti. En sonunda yaptığı ortaya çıktı. Dolandırıcılıktan hapse girdi. Bu sahtekarlığa neden olan olaylar silsilesi, daha sonra Ponzi Finans olarak bilinen bir teorinin kurulmasına yol açtı.

Fikirlerinin değeri bugün daha iyi anlaşılan Hyman Minsky, Finansal İstikrarsızlık Hipotezi'nde, Ponzi Finans sürecinin istikrarsızlık yaratabileceğini yazmıştı. Minsky, "Kapitalist ekonomiler, uzun süren balon dönemlerinde spekülasyon ve Ponzi Finans merkezine dönüşür. Finans piyasalarındaki sözde istikrar, istikrarsızlığı doğurur" demişti.

Amerika Merkez Bankası Fed, uzun yıllardır uyguladığı politikalar ile ABD ekonomisinin finansallaşmasına katkıda bulunuyor. ABD'nin finansallaşmış ekonomisi, 2008 senesinde küresel sistemin çökmesine yol açtı. Koca bir kriz heba edildi. Dersler çıkartılmadı. Kontrolsüz finansallaşma bugün de devam ediyor. Fed, yanlış politikalar ile varlık fiyatlarında spekülasyona yol açıyor. Finans sektörü, bir kazanç kapısı olarak gördüğü varlıkları finansallaştırmayı sürdürüyor.

Bu hafta piyasalar, oyunun devam etmesi için Fed'den yeni bir müdahale bekliyor. Minsky'nin de vurguladığı gibi; 'İstikrar aslında istikrarsızlığı yaratıyor'. Fed, piyasa oyuncularına 'Arkanızda ben varım' garantisini verdiğinde, dengesiz fiyatlamalar oluşuyor. Fiyatlar gerçekleri yansıtmıyor. Ekonomide istikrarsızlık başlıyor. Önceki Fed programlarının reel ekonomiye fazla bir katkısı olmadı. İki tahvil alım programı uygulanmasına rağmen, bugün yeni bir durgunluk olasılığı tartışılıyor. Oysa; finans piyasalarından para kazananlar memnun. Düzenin devam etmesi isteniyor.

Fed'in son üç yıldır uyguladığı para politikasının, reel ekonomi üzerinde etkisiz kalmasının nedeni yaşanan resesyonun benzersizliği. Tüketici bilançolarının çökmesi, ABD ekonomisinde bir bilanço resesyonuna yol açtı. Fed politikaları, bu tarz bir durgunlukta etkili olmaz. Bilanço resesyonu yaşanırken daha etkili olabilecek politika; vergi indirimleri, hatta bir 'vergi tatili' olabilir. Borcunu ödemeye çalışan tüketicinin ihtiyacı olan şey düzenli nakit akışı. ABD Kongresi, ABD'yi iflasa sürükleyeceğini düşündüğü için maliye politikalarının önünü kapattı. Bu durumda, ekonomiyi toparlamak için geriye yine Fed politikaları kalıyor. Bu açıdan, bu haftaki toplantı öncesinde Fed'in elindeki opsiyonları değerlendirmek faydalı olabilir.

Fed'in bu haftaki toplantısından ne çıkabilir?

1) Fed ifade değişikliğine gidebilir

Fed iki ay önceki toplantısında, faizlerin 2013 yılı ortasına kadar düşük kalacağını söylemişti. Fed bildirisinde buna benzer bir ifade değişikliği gelebilir.

2) Faizler yüzde 0'a indirilebilir ya da negatif faize geçilebilir.

Politika faizi yüzde 0.25 olsa da, piyasada oluşan efektif faiz bugün yüzde 0.09 olduğu için, faizin yüzde 0'a indirilmesinin bir etkisi olmaz.

3) Tahvil alım programı ve operasyon twist

Üçüncü tahvil alım programı, değişik bir formasyonda gelebilir. Fed farklı tahviller alabilir. Operasyon twist adıyla da bilinen, kısa vadeli tahvilleri satıp uzun vadeli tahvillere yatırım yapabilir. Faiz hedeflemesi yapabilir.

Birçok yorumcu, Fed'in para bastığını düşünüyor. Oysa Fed'in yaptığı; satın aldığı tahvillere karşılık bankacılık sektörüne rezerv eklemek. Fed, bankaların elindeki tahvili satın alıyor, bunun sonucunda bankanın rezervi artıyor. Yeni bir para, bankacılık sektörüne aktarılmıyor. Örneğin; bir bankanın elinde yüzde 1 faiz veren 5 yıllık tahvil var. Fed bu tahvili satın alıp, bankaya yüzde 0.25 faiz ödüyor. Tahvilin süresi ve faiz dışında hiçbir şey değişmiyor. Fed'in tahvil alımları para arzını artırmıyor. Enflasyonist etki yaratmıyor. Finans sistemi içindeki net finansal varlıklarda bir değişiklik olmuyor. Tahvil alımları, psikolojik kanallarla piyasalardaki spekülasyonu artırıyor. Ekonomistler bile Fed'in para bastığını zannederken, bireysel yatırımcının mekanizmayı anlaması neredeyse imkansız.

Operasyon twist son dönemde oldukça tartışılıyor. Bu operasyonun işe yarayıp yaramayacağı, biraz Fed'in uygulamasına bağlı. Yapmayacak olsalar da; operasyonun daha etkili olması için, 'faiz hedeflemesi' yapılabilir. Fed, ilk iki tahvil alım programında sadece miktarı belirledi. Para politikası büyüklük ile ilgili değil, fiyatla ilgilidir. Paranın fiyatı da faizdir.

Fed, on yıllık tahvil faizine bir hedef koyabilir. Piyasaya; '10 yıllık faiz hedefimiz yüzde 2. Bu faizden bütün tahvilleri alacağız' diyebilir. Tabii böyle bir stratejinin riskleri de olabilir. Operasyon; 'ABD borçlarını parasallaştırıyor, para basarak borçlarını azaltıyor' şeklinde de algılanabilir. Bu teknik olarak doğru olmasa da, yanlış algının spekülatif yollardan zararları olabilir. İlk iki tahvil alım programından sonra emtia fiyatlarında yaşanan spekülatif hareketler, faiz hedeflemesinden sonra yaşanacak spekülatif atakların yanında devede kulak gibi kalır. Emtialarda yaşanacak yükselişler, tüketici üzerinde yeni bir baskı oluşturur.

Yaygın görüşün aksine; tahvil alım programları yeni para yaratmıyor. Ekonomiye bir teşvik sağlamıyor. Psikolojik faktörler aracılığıyla, varlık fiyatlarında artışa yol açıyor. Fed, yükselen fiyatların yarattığı varlık etkisi ile reel ekonomide toparlanma olmasını, toplam talebin artmasını bekliyor. Tüketici verileri, büyüme ve işsizlik rakamları tersini gösteriyor. Fed, piyasaya 'Alım yapın' mesajı gönderiyor. Sadece varlık fiyatlarındaki nominal artışlara odaklanması riskleri artırıyor. Oluşan fiyatlar, temel ekonomik göstergeleri yansıtmıyor. Dengesiz bir piyasa ortamı oluşuyor. Finans piyasalarındaki sözde istikrar, küresel ekonomi ve ABD ekonomisinde istikrarsızlığa sebebiyet veriyor.

Sigmund Freud;  'İllüzyonlar, bizi acıdan kurtarıp keyfi artırır. Bu nedenle; bazen birazcık gerçeklik ile karşılaştıklarında, paramparça olmalarından şikayetçi olmamalıyız' demişti. 2008 öncesinde piyasalarda yaşanan illüzyon, küresel kriz gerçeğiyle tanışıp paramparça oldu.

Fed politikalarının yarattığı Ponzi zenginliği dönemi, küresel riskleri bir kez daha artırıyor.

Bu konularda ilginizi çekebilir