Görevden almalar şüpheleri kuvvetlendirdi
MHP Lideri Devlet Bahçeli, "Emniyet Genel Müdürlüğü’ndeki toplu kıyımlar, çığ gibi büyüyen ve her tarafa sıçrayan görevden almalar hükümet üzerindeki şüpheleri alabildiğine kuvvetlendirmiştir" dedi
ANKARA - İstanbul Merkezli soruşturma kapsamında yürütülen operasyon sonrası emniyette görevden almalara ilişkin değerlendirme yapan MHP Lideri Devlet Bahçeli, "Ayrıca Emniyet Genel Müdürlüğü’ndeki toplu kıyımlar, çığ gibi büyüyen ve her tarafa sıçrayan görevden almalar hükümet üzerindeki şüpheleri alabildiğine kuvvetlendirmiştir. Milliyetçi Hareket Partisi bu doğrultuda gerekli her iradeyi gösterecek, gayri meşru yollardan servet edinen haramzadelerin yakasını ve peşini bırakmayacaktır" dedi.
Konuya ilişkin yazılı bir açıklama yapan Bahçeli, "Türkiye son yılların en büyük ve en vahim yolsuzluk iddialarına, akılları durduracak usulsüzlük suçlamalarına, hiçbir vicdanın kabullenemeyeceği skandal gelişmelere sahne olmaktadır.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen 'Rüşvet ve Yolsuzluk Soruşturması' sis perdesini aralayarak kirli sırları gün yüzüne çıkarmış ve yolsuzluğa bulaşan şüpheli yüzleri açık etmiştir. Görülmektedir ki, AKP iktidarı tamamen şaibelere gömülmüş, suça karışmış ve yoldan çıkmıştır" diyerek şöyle devam etti:
"Hükümetin bizatihi koruması ve teşviki altında bulunan çıkar grupları, rüşvete batmış karanlık simalar adeta soygun düzeni kurmuşlar ve ne hazindir ki milletimizin nafakasına hayasızca el uzatmışlardır. 17 Aralık 2013 tarihinden bu tarafa yaşananlar, şifresi çözülen ilişki ağları, birbiri ardına kamuoyuna yansıyan haber ve görüntüler hakikaten de hazmedilecek ve geçiştirilecek türden değildir. Ne var ki, bu kapsamda devam eden hukuki sürecin AKP hükümeti tarafından engellenmek ve yıpratılmak istendiği de gözlerden kaçmamıştır.
AKP hükümeti hırsızları temize çıkarmaya çalışıyor
Rüşvet ve Yolsuzluk Soruşturması’nın kapsamı derinleştikçe, bazı bakanlar dahil olmak üzere yürütülen operasyonun yelpazesi genişledikçe AKP hükümeti hırsızları temize çıkarmak ve delilleri karatmak amacıyla tüm imkanlarını harekete geçirmiştir. Adli Kolluk Yönetmeliği’nde yapılan gece yarısı değişiklik söz konusu soruşturma sürecini budamak, baltalamak ve benzeri hukuki vakalar için ön almak maksadıyla gerçekleştirilmiştir. Ayrıca Emniyet Genel Müdürlüğü’ndeki toplu kıyımlar, çığ gibi büyüyen ve her tarafa sıçrayan görevden almalar hükümet üzerindeki şüpheleri alabildiğine kuvvetlendirmiştir. Türk polisi hükümetin hışmına ve mütecaviz emellerine kurban gitmektedir. Oysaki emniyet mensuplarımız yalnızca görevlerini ifa etmekte, verilen emirlerin gereğini yerine getirmektedir. Hırsızın, uğursuzun, siyasetçi-işadamı işbirliğiyle tesis edilen yolsuzluk şebekesinin ikinci plana itilip de polislerimizin hedef tahtasına oturtulması edep, haya ve ahlak dışı bir uygulamadır"
Bahçeli şöyle devam etti:
"Bu haksız, mesnetsiz ve bir o kadar da seviyesiz bahanelerin suçu örtmek, suçluyu aklamak, şüphelileri kollamak için kılıf olarak kullanıldığı her türlü izahtan varestedir. Milliyetçi Hareket Partisi gelinen bu çok kritik aşamada, Başbakan ve hükümetinden, aşağıda maddeler halinde ifade edilen hususlar konusunda özenli ve ahlaklı hareket etmesini samimiyetle istemektedir. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından sürdürülen Rüşvet ve Yolsuzluk Soruşturması’nı caydıracak her türlü müdahale ve yönlendirme AKP üzerindeki şüpheleri artıracaktır. Bu itibarla hukuka herkes saygı duymalıdır. Suçluların adalete teslim edilmesi ve kanunsuz ilişkilerinin cezalandırılması hususunda engelleyici muamelelere yeltenmek suça iştirakten farksız olacaktır.
Hükümet-Cemaat anlaşmazlığı olarak yorumlanmamalı
Bugün gelinen noktanın Hükümet-Cemaat anlaşmazlığı olarak yorumlanmaması gereken bir durum olduğunu ifade eden Bahçeli, "Adı yolsuzluk haberlerine karışan, rüşvet aldığı söylenen, çocuklarının evinden para madenleri bulunan hükümet üyeleri hakkında derhal istifa veya azil süreci başlatılmalıdır. Şu an itibariyle şüpheli durumda bulunan bakanların alacakları her karar, atacakları her imza, yapacakları her idari tasarruf gayri ahlaki olduğu kadar gayri meşru sayılacaktır.
Bu nedenle Emniyet Genel Müdürlüğü’ndeki görevden almalar sakat ve tartışmalı işlemler olup, demokratik teamül ve hukuk mantığına da aykırıdır. Türk milletinin verdiği siyasi yetkiyi yanlışa yorup menfaat temini için vasıta yapanlar şüphesiz milli vicdanlarda mahkûm olmaktan kurtulamayacaktır" dedi.