Girişimci ekonominin mayasıdır
Efkan CEYLAN / EGAFED Başkanı TÜGİK Genel Sekreteri
Girişimci, bir ekonominin en önemli unsurudur. Ekonomi, girişimcinin yörüngesinde cereyan eder. Aynı zamanda dünyanın en kıt kaynağı girişimcidir. Dikkat edilecek olursa ülkeler en çok birbirinden girişimci çalmaya çalışırlar.
Avrupa Birliği ülkelerinin en büyük özelliği sermaye ve tasarruflarının olmasına rağmen girişimci potansiyellerini kaybetmeye başlamalarıdır. Türkiye'nin ve Türk girişimcisinin, Avrupa'daki bu kaybı çok iyi değerlendirmeleri gerekmektedir.
Girişimci, ülkedeki tüm unsurları; yani emek, sermaye ve toprağı bir araya getirerek hem kendine, hem çalışanlarına istihdam imkanı sağlar. Aynı zamanda piyasaya mal ve hizmet üretir.
Fakat bir ülkede emek, sermaye ve toprak var diye kalkınma olmaz. Girişimci varsa kalkınma olur. Dolayısıyla bir ülkede uygulanacak ekonomi politikasının hedefinde girişimci yaratmak ve girişimcinin önündeki tüm engelleri kaldırmak mutlak surette yer almalıdır.
Ne yazık ki ülkemizdeki mali sistem insanlarımızın kendi kaderlerini belirlemeleri için giriştikleri çabada onları yalnız bırakmaktadır. Halbuki doğru ekonomi politikası; harekete geçenlerin yani girişimcilerin önünü açan politikadır.
Kamuoyunda ve okullarda girişimciliğin önemi vurgulanmalı, girişimcilerin hem kendilerinin hem de toplumun sorumluluğunu alan önemli insanlar oldukları hafızaları kazınmalıdır.
Girişimci iktisadi yaşamın mayasıdır. O olmadan hiçbir katma değer üretilemez. Girişimciye yapılacak her türlü fedakarlık misliyle topluma geri dönecektir.
Dünyanın en kıt kaynağı olan girişimciyi toplumsal statü, ekonomik başarı ve mutlulukla ödüllendirilmediği sürece katma değer yaratma, insana istihdam yaratma riskini hiç kimse üstüne almayacaktır. Ülke olarak girişimci potansiyelimizi gün yüzene çıkarmalı, sayısını arttırmalı ve korumasını da yapmalıyız.
Bizler işadamları olarak, Türkiye'nin en fazla ihtiyaç duyduğu alanda, yani girişimcilik alanında kendimizi, sermayemizi riske atan, risk alan insanlarız.
Üretim yapan, vergi ödeyen, istihdam yaratan kişileriz.
Üretimin olmadığı yerde gelir olmaz, gelirin olmadığı yerde istihdam olmaz, istihdamın olmadığı yerde ekonomi olmaz.
İşte bu yüzden; ülkemizin en temel dinamosu olan ekonominin her şeyin temelinde yer aldığına inanıyorum.
Kalkınmanın da, gelişmenin de, ilerlemenin de, hatta toplumsal barışın temelinde de ekonomi vardır.
Ekonomi ihmal edilemez bir alandır. İnsanların geçimleriyle ve gelecekleriyle doğrudan ilgili ekonominin doğru yönetilmesi, verimli yönetilmesi ve herkesi memnun edecek şekilde yönetilmesi şarttır.