”Gensoru artık yalama oldu”
Başbakan Erdoğan, CHP'nin İçişleri Bakanı Beşir Atalay hakkında Meclis'e sunacağı gensoru hakkında konuştu
ANKARA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP'nin çarşamba günü TBMM Başkanlığına sunacağı gensoru önergesi ile ilgili olarak, "Affınıza sığınırım; Gensoru da artık bu ülkede yalama oldu" dedi.
Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, CHP Genel Başkanı Baykal'ın "Habur Sınır Kapısındaki yargılamalar hakkındaki birtakım hezeyanlara tutunduğunu" ifade etti.
"İftiralardan yola çıkarak Gensoru önergesi vereceklerini" ifade ettiklerini anımsatan Başbakan Erdoğan, "Affınıza sığınırım; Gensoru da artık bu ülkede yalama oldu" dedi. Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bir netice alamayacaklarını bildikleri halde iki de bir gensoru. Diyarbakır Valiliğinin, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına yaptığı başvuru üzerine güvenlik gerekçesiyle savcılar Habur Sınır Kapısına gitmiştir. Bu uygulama, tamamen kanunlar çerçevesinde bir uygulamadır ve Türkiye'de ilk kez vuku bulan bir uygulama da değildir. Halkımızı yanıltmayalım, aldatmayalım, dürüst, samimi olalım. Ama Sayın Baykal'a yakışır, önemli değil. Ergenekon davasının Silivri'de görülmesi, Abdullah Öcalan davasının İmralı'da görülmesi bunun çok açık, net örnekleridir. Niçin İmralı'da görüldü? Orada adalet sarayı mı var? Demek ki bunun gerekçeleri var, olabiliyor. Sayın Baykal'ın ifade ettiği sözler tamamen uydurmadır, tamamen yalandır.
Devamlı dinlendiklerini söylüyorlar. Demek ki Ahmet Türk ile Atalay görüşürken onlar da derin dinleme aletleriyle içeriyi dinliyorlardı. Ne konuştuklarını dinliyorlardı. Sayın Türk diyor ki 'Biz böyle bir şey yapmadık, konuşmadık, aramızda böyle bir şey geçmedi.' Sayın Atalay aynı şekilde 'böyle bir şey yok, böyle bir şey aramızda geçmedi' diyor. Ama diyor ki 'evet, orada bunlar konuşuldu.' Dün, İçişleri Bakanımızı bu konuyla ilgili açıklamasını yaptı. Ahmet Türk, o da yaptı. İlgili Cumhuriyet Başsavcılığı gerekli açıklamaları çok sert yaptı. Bu iddiaların gerçek dışı olduğunu açıkladılar. AK Parti iktidara geldiği ilk günden itibaren, demokratik bir devletin kendinden menkul bir meşruiyete sahip olamayacağını, meşruiyetin kaynağının da millet olduğunun altını çizerek kalın çizgilerle ifade etmiştir."
"Baykal ve Bahçeli'yi ağzıma kolay kolay almayacağım"
Başbakan Erdoğan, siyasetin son günlerdeki dili ve üslubunun gündeme yoğun bir şekilde girdiğini ve tartışıldığını belirterek, "Biz Yunus Emre'nin, o arı duru, o saf, o süt gibi temiz diliyle konuşacak ve diyeceğiz ki; 'sözü bilen kişinin yüzünü ak ede bir söz, sözü pişirip diyenin işini sağ ede bir söz, kişi bile söz zemini, demeye sözün kemini, bu cihan cehennemini 8 cennet ede bir söz'. Bizim farkımız üslubumuzdur, seciyeli, ahlaklı nişanımızdır. Bizim farkımız eserlerimizdir, hizmetlerimizdir, biz bu farkı muhafaza edeceğiz. Onlar iftira atacak, biz onlara değil, milletimize konuşarak cevabını vereceğiz. Onlar itham edecek biz milletimizi muhatap alacağız. Bundan sonra da fevkalade bir durum olmadıktan sonra ne Sayın Baykal'ı ne Sayın Bahçeli'yi ağzıma kolay kolay almayacağım." dedi.