Geleceğin saldırı biçimi: Flame

Güvenlik yazılımı sektöründe tehditlerin her geçen gün daha da karmaşıklaştığını söyleyen McAfee’nin CTO’su sektörün geleceğini DÜNYA için değerlendirdi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Uğur YILMAZ
[email protected]

İSTANBUL – Ortadoğu’yu alarma geçiren Flame virüsünün geleceğin saldırı biçimine örnek teşkil ettiğini söyleyen McAfee Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Teknoloji Müdürü (CTO) Raj Samani, "Flame, hem karmaşık hem de güçlü bir tehdit olduğu için güvenlik yazılım sektörü şu sıralar sorumlu oldukları verileri koruma çabasında" dedi.

2011’de Intel’e 7,68 milyar dolara satılan McAfee, Gartner raporuna göre aynı yıl Symantec’in ardından 1,2 milyar dolar gelir ile dünyanın en büyük ikinci güvenlik yazılım firması oldu. 17,7 milyar dolarlık global pazarda yüzde 7 paya sahip olan firmanın CTO’s Raj Samani  DÜNYA’nın sorularını yanıtladı.

Günümüzdeki tehditlerin aynı anda birden çok platformu etkileyebilecek düzeyde olduğunu bildiren Samani, "Herhangi bir ev kullanıcısının maruz kaldığı tehdit kolaylıkla şirket ağlarına da bulaşabiliyor. Bu nedenle ar-ge projelerimizi belli alanlara yoğunlaştırmak yerine tüm platformları kapsayacak şekilde sürdürmeye özellikle dikkat ediyoruz.  Bu yıl kullanıcıların maruz kaldığı tehditler kayda değer bir oranda artmış durumda.  Özellikle ‘Flame’ olarak bilinen virüs karmaşık yapısı ile güvenlik uzmanları için güçlü ve zorlayıcı bir tehdit. Güvenlik sektörü şu sıralar sorumlu oldukları verileri Flame’den koruma çabasındalar" dedi.  

"Komplo teorilerinden ibaret"

Yazılması için büyük bir bütçe ve altyapı gerektiren Flame gibi virüsleri güvenlik yazılım şirketlerinin eseri olabileceği iddialarına cevap veren  Samani, " İnternet komplo teorileri ve söylentilerden ibaret. Bu iddialardan haberdarız ancak konu ile ilgili olarak şimdiye kadar tutuklanan isimlere bakarsanız söylentilerin temelsiz olduğu ortaya çıkacaktır" diye konuştu. Şirketin askeri güvenlik yazılım çalışmaları hakkında bilgi vermekten kaçınan Samani, "McAfee’ye katılma nedenlerimden biri annem, babam gibi bireylerden, kamu sektöründe binlerce çalışanlı organizasyonlara kadar çözüm sunuyor olmasıydı. Dolayısıyla kimin için çözüm üretmediğimizi sorsanız cevaplamak daha kolay olurdu" diyerek hemen hemen her sektöre hizmet verdiklerini işaret etti.

"Bulut bilişimin önünde güvenlik engeli var"

Geleceğin sistemi olarak gösterilen "Bulut Bilişim"in önündeki en büyük engelin güvenlik olduğunu söyleyen Samani "Bulut sisteminde güvenlik seviyesini öğrenebilmenizin tek yolu server odasına gidip bakmak! Tabi ki büyük çaplı sistemlerde böyle bir şansınız yok, dolayısıyla bulut bilişim adaptasyonu için öncelikle bu sorunun aşılması gerekiyor" dedi.

 "Intel bizi hayal kırıklığına uğratmadı"

2011’in sonunda Türkiye’deki kullanıcılar için yerel ve mobil cihazların korunmasını içeren geniş kapsamlı güvenlik çözümü piyasaya sürdüklerini kaydeden Samani, dünya çapında 7 bin çalışanları içinde bir çok Türk’ün yer aldığını ve harika işler çıkardıklarını söyledi. 7,68 milyar dolara Intel’e satıldıktan sonra büyümeye devam ettiklerini bildiren Samani o dönemde bir teknoloji uzmanı olarak çok heyecanlandığını belirtti. Samani sözlerini şöyle sürdürdü; "Dürüst olmak gerekirse Intel’e satışımız sonrasında hayal kırıklığına uğramadım. Intel öncesi dönemden özellikle özlediğim hiçbir şey yok. Şunu söylemek zorundayım ki Intel’in teknolojisi ve olağanüstü ekibi beni hayal kırıklığına uğratmadı. Hatta şu anda geleceğin teknolojisi üzerinde çalışırken bunu düşünmeye vaktim bile olmadı!"

Bu konularda ilginizi çekebilir