G-20'den bütçe açığı kararı çıktı

Zirvenin sonuç bildirisinde üzerinde uzlaşmaya varılan en önemli konu, G-20 ülkelerinin, bütçe açıklarının 2013 yılına kadar yarı yarıya indirilmesi taahhüdünde bulunulması oldu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

TORONTO- Kanada'nın Toronto kentinde düzenlenen G-20 zirvesinde, bütçe açığının indirilmesi hedefinden, bankacılık sistemlerinin daha güvenli hale getirilmesi ve bankalara yeni vergiler getirilmesi konusunda üye ülkelere hareket alanı bırakma gibi bir dizi konuda kararlar alındı.

Zirvenin sonuç bildirisinde üzerinde uzlaşmaya varılan en önemli konu, G-20 ülkelerinin, bütçe açıklarının 2013 yılına kadar yarı yarıya indirilmesi taahhüdünde bulunulması oldu. Zirvede, küresel krizden çıkış usullerinde ise tam bir mutabakat sağlanamadı.

Bu kararın, Yunanistan'daki mali krizden sonra bütçe açıklarını indirme konusunu gündemin üst sıralarına taşıyan Avrupa açısından "diplomatik zafer" niteliği taşıdığı, ABD'nin ise "kaybeden taraf" olduğu yorumları yapılıyor.

Amerikan yönetimi, henüz küresel durgunluktan çıkış noktasına gelinmediğini, dolayısıyla bütçe açığına olumsuz etkide bulunsa da ekonomiyi canlandırma harcamalarına biraz daha devam etmek gerektiğini savunuyordu.

ABD Başkanı Barack Obama, bugün yaptığı açıklamada, ülkesinin bu tutumuna karşın, zirvede G-20 ülkelerinin bütçe açıklarının yarıya indirilmesine dair ortaya koyulan hedefi memnuniyetle karşıladığını, ancak kısa vadede mali güçleri yetebilen ülkelerde teşvik ödeneklerinin sürdürülmesinin önemli olduğunu belirtti.

Özellikle ABD ve birçok ülkenin bütçe açığını yarıya indirme hedefinin ulaşılabilirliği konusunda ise bazı uzmanlarca soru işaretleri dile getiriliyor.

Strauss-Kahn: Tedbirlerin uygulanması, hedef koymaktan daha önemli

Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Dominique Strauss-Kahn, G-20 ülkelerinin 2013 yılına kadar bütçe açıklarını yarı yarıya azaltma hedefinden öte, bu ülkelerin borçlarını düşürmek için hayata geçirdikleri önlemlerin daha önemli olduğunu söyledi.

Kahn, G-20 zirvesinin kapanışının ardından düzenlediği basın toplantısında, devlet borçlarını azaltmaya dönük ortak hedef koyulmasının sorunu "fazla basitleştirdiğini" savunarak, "Bütçe açıklarının yarı yarıya azaltılmasından konuşmak sorunu fazla basitleştiriyor, çünkü bu ülkeden ülkeye değişen birşey. Ülkelerin doğru tedbirleri hayata geçirmesine daha fazla ilgi gösteriyorum" dedi.

IMF Başkanı, zirveden sonra, G-20 üyelerinin küresel canlanmanın durmamasını sağlamak için politikalarını koordine etme istekliliği konusunda daha iyimser olduğunu kaydetti.

"Türkiye'ye teşekkür"

G-20 sonuç bildirisinde, En Az Gelişmiş Ülkeler'in (LDC) küresel ekonomik sisteme aktif şekilde katılmaları ve istifade etmelerini sağlamanın önemine işaret edilerek, "Bu bağlamda, BM'nin 4'üncü 'En Az Gelişmiş Ülkeler Konferansı'na ev sahipliği yapma kararından dolayı teşekkür ederiz" ifadesi kullanıldı.

Bildiride, G-20 liderlerinin bütçe açıklarını azaltma ve bankacılık sistemlerini daha güvenli hale getirme konularında "farklılaştırılmış ve özel biçilmiş" politikalar uygulayacakları açıklamasına yer verilirken, bankaları vergilendirerek muhtemel yeni krizlerde kullanılacak fonlar yaratma ve daha sıkı banka sermaye kuralları uygulama gibi tartışılan konularda nasıl davranacakları konusunda üye ülkelere hareket alanı bırakıldı.

G-20 ülkeleri, daha sıkı kurallara tabi olmaları konusunda bankalara daha fazla zaman verilmesini kabul etti.

Çin'in Yuan kararı bildiride yer almadı

Çin, sonuç bildirisinde para birimi Yuanı daha esnek hale getirme kararına "olumlu manada" dahi değinilmesine karşı çıktı ve bunun üzerine son dakikada Yuan ile ilgili kısım metinden çıkarıldı.

IMF Başkanı Kahn, sonuç bildirisinde bu hususa yer verilmemesinin "çok da önemli olmadığını" belirterek, "Önemli olan şey şu; Çin, bu hareketiyle (para birimini esnek hale getirme kararı), küresel ekonominin yeniden dengelenmesi yolundaki toplu çabanın bir parçası olmak istediğini gösterdi" diye konuştu.

Bildiride, G-20 ülkelerinin birinci önceliğinin, ekonomik iyileşmenin güçlendirilmesi ve kamu borçlarının büyümeyi yavaşlatmadan temizlenmesi olduğu bildirildi.

G-20 liderleri, yükselen ekonomik güçlerin IMF'de oy gücünü artıran düzenlemeler içeren anlaşmayı 11-12 Kasımda Seul'de yapılacak G-20 zirvesine dek karar bağlama çağrısında da bulundu.

Obama: Büyümeyi canlandırma çabalarını terk etmeyin

 ABD Başkanı Barack Obama, Kanada'nın Toronto kentinde düzenlenen G-20 zirvesinde zengin ve gelişmiş ülkelerin 2013 yılına kadar bütçe açıklarını yarı yarıya indirme taahhüdünde bulunulmasını memnuniyetle karşıladığını söyledi.

Obama, zirvenin kapanışının ardından düzenlediği basın toplantısında, G-20 zirvesinde önemli ilerleme sağlandığını ifade ederek, nihai bildirinin, bütçe açığının düşürülmesinin orta ve uzun vadede önemli olduğuna dair kendi düşüncesiyle uyumlu olduğunu kaydetti. Obama, ancak kısa vadede, mali güçleri yetebilen ülkelerde teşvik ödeneklerinin sürdürülmesinin önemli olduğunu belirtti.

Küresel ekonomik canlanmanın hala kırılganlığını sürdürdüğünü bildiren Obama, ülkelere büyümeyi canlandırma çabalarını terk etmemeleri çağrısında bulundu.

"Amerikan vergi kanunu gözden geçirilmeli"

Başkan Obama, "dağınık ve adaletsiz" olarak nitelediği Amerikan vergi kanununun, uzun vadeli bütçe açıklarının üstesinden gelme çabası sürecinin bir parçası olarak gözden geçirilmesi gerektiğini belirtti.

Obama, Çin'in, para birimi Yuan'ı daha esnek hale getirme sözünde ciddi olduğunu düşündüğünü söyledi.

Ülkesinin Japonya ile ortaklığının çok güçlü olduğunu ifade ederek, Asya-Pasifik bölgesindeki Amerikan varlığına olan bağlılığının altını çizen Obama, ABD'nin Çin ile derinleşen ilişkilerinin, onun Japonya ya da Güney Kore ile ilişkilerini zayıflatmadığını bildirdi.

"Çin'in dinamizmi tehdit değil, iyi bir şey"

Obama, Pasifik bölgesine etki küreleri açısından bakmadığını ve Çin'in dinamizmini tehdit değil, iyi bir şey olarak gördüğünü kaydetti.

Güney Kore'ye ait Cheonan adlı korvetin geçen Mart ayında batırılmasıyla ilgili olarak, Kuzey Kore'ye açık bir mesajın gönderilmesi için dünyanın Güney Kore'nin etrafında toplanması gerektiğini ifade eden Obama, Pyongyang'ın "kabul edilemez" bir davranış sergilediğini savunarak, dünyanın, Pyongyang'ın bu davranışıyla ilgili "çirkin gerçekler" konusunda ürkek durmaması gerektiğini söyledi.

Obama, Amerikan askerlerinin ne zaman Afganistan'dan çekileceği konusunun "herkesin kafaya fazlaca taktığı bir konu" olduğunu belirterek, şu an Afganistan'daki Amerikan misyonunun başarılı olması üzerine odaklandığını vurguladı.

Amerikan askerlerinin bir yıl sonra Afganistan'dan çekilmesi planının, o tarihte "kapıyı kapatacakları ve ışıkları söndürecekleri" anlamına gelmediğini yineleyen Obama, askeri çözümün yanı sıra siyasi bir çözüme de ihtiyaç olduğunu sözlerine ekledi.

Türkiye ve Rusya 2013-14 G-20 Zirveleri'ne talip

Türkiye ve Rusya, 2013 ve 2014 yıllarında, G-20 toplantısının kendi ülkelerinde yapılmasını talep ediyor.

Bu arada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Toronto kentindeki Metro Convention Centre'de, 4-1 biten Almanya-İngiltere maçının gollerinin tekrarını, Almanya Başbakanı Angela Merkel ile izledi.

Erdoğan ve Merkel, kısa bir süre sohbet etti.

Toronto'daki olaylarda 560 kişi göz altına alındı

Kanada'nın Toronto kentinde yapılan G-20 zirvesi sırasında çıkan gösterilere karıştıkları gerekçesiyle gözaltına alınanların sayısı 560'ı aştı.

Toronto polis yetkilileri, protesto gösterilerinin sürüdürülmesi yönündeki çabalar ve şiddet olaylarının devam edebileceği yönündeki duyumlar üzerine, Toronto Üniversitesinin bir binasına sabah saatlerinde baskın düzenlendiğini, burada tuğla, taş ve sopalarla "silahlanmış' yaklaşık 70 kişinin gözaltına alındığını açıkladı.

Gözaltına alınanların sayısının 560'ı aştığını belirten yetkililer, gün içinde meydana gelen küçük çaplı gerginlik ve arbedeler sırasında polis, gösterici veya halktan yaralanan olmadığını kaydetti.

Cumartesi günü gösteriler ve şiddet olaylarıyla sarsılan Toronto, Pazar gününe nispeten sesiz başladı. Ancak bazı göstericilerin gözaltına alınanların tutulduğu bölgeye yakın bir yerde toplanmaya başlaması üzerine, güvenlik güçleri de daha agresif bir strateji uygulamaya başladı. Kalabalığın içindeki sivil polisler, tek tek yakaladıkları göstericileri hızla sürükleyerek, yakındaki polis aracına bindirdi. Polislerin göstericilere hızlı bir şekilde müdahale etmesi üzerine, gösteri fazla büyümeden sona erdirildi.

 

Bu konularda ilginizi çekebilir