Fazıl Say için 'takipsizlik' kararı
Ünlü piyanist Fasıl Say hakkında, "yargı görevini yapanları etkileme" ve "adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs" iddiasıyla yürütülen soruşturmada takipsizlik kararı verildi
İSTANBUL - Piyanist-besteci Fazıl Say hakkında, "yargı görevini yapanları etkileme" ve "adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs" iddiasıyla yürütülen soruşturmada takipsizlik kararı verildi.
Fazıl Say'ın, "halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağıladığı" gerekçesiyle İstanbul 19. Sulh Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı ve karara bağlanan davanın şikayetçisi olan Ali Emre Bukağılı'nın, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na yaptığı başka bir şikayet üzerine yürütülen soruşturma tamamlandı.
Ali Bukağılı'nın, mahkemedeki yargılaması sırasında kullandığı sözler ve gazetelere yansıyan beyanlarında, "adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs", "kamu organlarını aşağılamak" ve "yargı görevini yapanları etkilemek" suçlarını işlediği iddiasıyla suç duyurusunda bulunduğu Fazıl Say'ın soruşturma dosyasını İstanbul Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Arslan yürüttü.
Soruşturmayı 3 Ocak'ta tamamlayan savcı Arslan, Say'ın "kamu organlarını aşağılamak" suçunu işlediği iddiasıyla yargılanması talebini, suçun Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) değişikliğe uğrayan 301. maddesi kapsamında olması nedeniyle izin alınabilmesi için Adalet Bakanlığı'na gönderdi.
"Fazıl Say'ın beyanları savunma kapsamındadır"
Takipsizlik kararında, "yargı görevini yapanları etkileme" suçunun ancak emir vererek nüfuz icra etmek ve baskı yapmakla oluşabileceğini, bunun için de kişinin elverişli imkanlara sahip olması gerektiğini belirten Arslan, "hakkında dava yürüyen ve bu davada mahkum olan bir kişinin böyle bir güce sahip olamayacağının mahkumiyetinden anlaşılabileceğini" kaydetti.
Say'a yöneltilen "adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs" suçunun ise özel kasıtla işlenebilecek bir suç olduğunu aktaran Arslan, "Yargılamadaki sözlerinden ötürü kişiye ayrıca ceza verilemez. Çünkü beyanlar, savunma kapsamındadır" ifadesini kullandı.
Savcı Arslan, Fazıl Say'ın "yargı görevini yapanları etkileme" ve "adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs" suçlarından yargılanması talebini reddederek, dosyaya ilişkin takipsizlik kararı verdi.
Taksim Gezi Parkı'ndaki olaylara ilişkin gözaltına alınan 74 kişiyle ilgili yürüttüğü soruşturmada da "delil yetersizliği" ve "demokratik hakların kullanıldığı" gerekçesiyle takipsizlik kararı veren İstanbul Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Arslan, sanatçı Mehmet Ali Alabora'ya yönelik Gezi Parkı odaklı soruşturmayı da takipsizlikle sonuçlandırmıştı.