Et fiyatında sil baştan
Et fiyatlarının düşmesi için yapılan canlı kasaplık hayvan, besi hayvanı, kurbanlık hayvan ve karkas et ithalatına rağmen gelinen noktada başa dönüldü. Karkas et fiyatı yeniden 15 lira oldu.
Ali Ekber YILDIRIM
İZMİR - Karkas et fiyatındaki artışı durdurmak gerekçesi ile yapılan canlı hayvan ve karkas et ithalatı fiyatı düşürmedi. Karkas et fiyatı ithalat öncesinde olduğu gibi 15 liraya ulaştı. Ramazan ayında ve yaklaşan Kurban Bayramı öncesinde talep artışı ve turizm sektöründeki canlılığın et fiyatını yeniden artırması bekleniyor.
Yapılan ithalat, et fiyatında ciddi bir düşüş sağlamazken, besi sektörüne büyük darbe vurdu. İthalat baskısı ile birçok besi işletmesi kapanırken, bu işi sürdürenler hayvanlarını kesemedi ve büyük zarara uğradı. Banvit, Koç, Saray gibi büyük işletmeler ithalatın etkisi ile uzun süre iç piyasadan hayvan alımını durdurdu. Birçok büyük market ve et firması, büyük restoranlar, yerli besi hayvanı yerine ithalata yöneldi. Et fiyatındaki dalgalanma ve istikrarsızlık besicilik yatırımlarını da olumsuz etkiledi. Sınırsız ithalat ve çok sık değişen gümrük vergi oranları nedeniyle önünü göremeyen yatırımcı besiciliğe yatırım yapmadı.
Dış Ticaret Müsteşarlığı verilerine göre, Türkiye'nin son bir yılda canlı hayvan ve ithal ete ödediği döviz miktarı 1.5 milyar dolar sınırına dayandı. 2010 yılında 584.5 milyon dolarlık ithalat yapılırken bu yılın ilk 5 aylık döneminde et ve canlı hayvan ithalatına 685 milyon dolar ödendi. Henüz açıklanmayan haziran ayı rakamları da eklendiğinde ithalata ödenen dövizin 1.5 milyar liraya ulaştığı tahmin ediliyor.
İthalat başlamadan önce karkas etin kilosu 15 lira iken ithalat kararı ile fiyat 11-12 liraya düştü. Tarım ve Köy işleri Bakanlığı‘nın o dönemde yaptığı sayıma göre 2 milyon baş civarındaki besi hayvanı değer yitirdi. İthalatın etkisi ile hayvanını kestiremeyen besici aylarca hayvanını beslemek zorunda kaldı. Yem fiyatındaki artış dikkate alındığında besicinin zararı katlanarak büyüdü. Hayvan kesimi olmadığından deri sektörü ithalat yapmak zorunda kaldı. Yerli besicilerin elindeki hayvanların değerinin düşmesi, hayvan kesimi olmaması nedeniyle fazladan besleme sonucu doğan zararın 3 milyar lirayı aştığı tahmin ediliyor.
Hayvan kesiminin azalması nedeniyle dolaylı zararlar da hesaba katılınca ithalatın bir yıllık faturasının 5 milyar liraya ulaştığı tahmin ediliyor. Ayrıca birçok besi işletmesinin kapanması, çok sayıda kişinin işsiz kalması ve ülkeye kaçak et girişinin artması da ithalatın doğurduğu zararın bir başka boyutu.
Besici maliyeti 15 TL'nin üstünde
Türkiye, karkas eti 3 euro ile 5 dolardan ithal ederken yerli besicinin 1 kilo karkas et maliyeti 15 liranın üzerinde. Besiciler, karkas et maliyetinin 15 liranın üzerinde olduğunu belirterek DÜNYA'ya şu bilgileri verdi: "Et ve Balık Kurumu geçen yıl karkas etin kilosunu 16 liradan alıyordu. Şimdi 13 liraya alıyor.
Geçen yıldan bu yana arpanın tonu 380 bin liradan 480 bin liraya, mısırın tonu 480 bin liradan 700 bin liraya yükseldi. Kepek 250 liraydı 420 liraya çıktı Sadece yem fiyatı yüzde 50-60 oranında arttı. Yem maliyeti bu kadar yükselirken besicinin karkas et maliyeti düşer mi? Devlet yemdeki artışı bilmiyor mu? Devletin kuruluşu olan Et ve Balık Kurumu 16 liradan aldığı karkas eti şimdi nasıl oluyor da 13 liradan alıyor. Besicinin bu şartlarda yaşaması, ucuz ithal etle rekabet etmesi mümkün mü? Bu şartlarda ‘karkas eti 14 liraya mal edecek ve rekabet edebilecek birileri varsa çiftliklerimizin anahtarını vermeye hazırız."
İthal et haksız kazanç kapısı oldu
Besiciler, en kaliteli ithal etin 3 eurodan satın alındığını hatırlatarak, "Bunun TL karşılığı 7 lira. Yüzde 75 gümrük vergisi eklendiğinde bu etin ülkeye girişi 13 lira. Vergi daha yeni yüzde 75'e çıkarıldı. Daha önce yüzde 30'du. Ülkeye binlerce ton et 8-9 liradan girdi. Varsayalım ki, 13 liradan et getirildi. Yüzde 17 kemik oranı düşürüldüğünde bu etin kemiksiz fiyatı 15 lira olur. Markette etin fiyatı 30-40 lira. Üç beş büyük market ve et satıcıları bu işten yüzde 100'ün üzerinde kar sağlıyorlar. Tüketici eti pahalıya tüketiyor. Birileri bundan ciddi paralar kazanıyor. Bizler kan ağlıyoruz. Marketler yüzde 100 karla et satarken bizden zararına satmamız isteniyor. Biz yüzde 15 kara hazırız. Et satan marketler de yüzde 15'e razı olsun. Bu sorun çözülür. Ayrıca biz hükümetten parasal destek istemiyoruz. Üreticiye yem desteği verilsin yeter" diye konuştu.
EBK ithalatla büyüdü
Canlı hayvan ve et ithalatı öncesinde piyasadaki payı ve etkinliği ciddi oranda azalan EBK, ithalatla yeniden büyüdü. Kesilen hayvan sayısı, et üretimi ve satış bakımından büyük bir sıçrama kaydeden EBK, sıfır gümrükle hem et hem de canlı hayvan ithalat yetkisine sahip. Yerli üreticiden aldığından çok daha fazlasını ithal eden EBK, bir yıldır et fiyatını değiştirmedi. Ayrıca, franchising ile yaklaşık 50 et satış marketi açtı. Bu marketlerde ağırlıklı olarak ithal et satılıyor.
EBK'nın 2010 yılı faaliyet raporuna göre,2010'da kesilen 160 bin 552 baş sığırın sadece 31 bin 444'ü yerli geri kalanı ithal. EBK, ayrıca 5 bin 118 besilik sığır ithalatı ve 5 bin ton karkas et ithalatı yaptı. EBK 2009'da 62 bin 383 baş hayvan kesimi yaparken 2010'da büyük çoğunluğu ithal olmak üzere 160 bin 552 baş hayvan kesti. Artış yüzde 157 oldu. EBK'nın 2009'da 16 bin ton olan kırmızı et üretimi yüzde 162'lik artışla 43 bin tona ulaştı. Kurumun ete ödediği para ise aynı dönemde yüzde 192'lik artışla 161.9 milyon liradan 474 milyon liraya çıktı.
Piyasadaki dalgalanmalara rağmen EBK bir yıldan fazla bir süredir et fiyatlarını hiç değiştirmedi. Dana kıyma 16 liradan, dana kuşbaşı 19 liradan, dana biftekrosto 23 liradan satılıyor. Fiyatı en yüksek et ise 35 lira ile dana bonfile.
"Spekülatör" tartışması
İthalat, "spekülatör" tartışmasını da gündeme getirdi. Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker ve bakanlık yetkilileri artan et fiyatlarının sorumlusu olarak Banvit, Koç ve Saray gibi büyük işletmeler olduğunu iddia etmiş ve bu grupları "spekülatör" olarak suçlamıştı.
Banvit, o dönemde gazete ilanları ile spekülatör olmadıklarını, ucuza et ithal edenlerin tüketiciye yüksek fiyatla et sattığını duyurmuştu. Banvit Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Görener, ithalatın bir yıllık dönemini DÜNYA'ya değerlendirirken şunları söyledi: "Kimlerin spekülatör olduğu ortaya çıktı. Bizler bir yıl önce haksız yere itham edildik. Bugün et fiyatı neredeyse bir yıl öncesi ile aynı. Ama birileri ithalatla zengin oldu. Kimler en fazla et ithalatı yaptıysa spekülatör onlardır. Banvit olarak ithal et ve kasaplık canlı hayvan ithal etmedik.
Bundan sonrada et ve kasaplık canlı hayvan almayacağız. Biz dışarıdan buzağı ve besi materyali almaya başladık. Çünkü, yurt içinde buzağı ve besi materyali bulmak zor. Fiyatı da yüksek. İç piyasada buzağı fiyatı 1000-1200 lira arasında. Bizim ithal ettiklerimiz ortalama 700 lira. Bu anlamda biz tamamen ithalata döndük. İçeride koşullar uygun olursa tekrar iç piyasaya döneriz. Bizim başından beri söylediğimiz de buydu. Türkiye'de hayvancılığı sürdürülebilir kılmak gerekir. Karkas et ve canlı kasaplık hayvan ithal ederek sürdüremezsiniz. Yerli besicinin yaşamasını sağlayacak ve Türkiye kendi üretimini kendisi sağlayıncaya kadar ithalatla dengeli bir politika izlemek gerekir."
Besi materyali ithal edilmeli
İzmir Tarım Grubu üyesi ve hayvancılık uzmanı Hüseyin Özşenoğulları, bir yıllık ithalat döneminde et krizini çözecek somut adımların atılamadığını belirterek, sorunun çözümü için en az 500 bin baş besi materyalinin Türkiye'ye girmesi gerektiğini ifade etti. DÜNYA'ya et sektörünün son bir yılını değerlendiren Hüseyin Özşenoğulları şunları söyledi: "Geçen yıl ocakta dana karkas etin kilosu 13.8 lira ile 14.5 lira aralığındaydı. Daha sonra 15.5 - 16 liraya ulaşınca ithalat gündeme geldi. Bir yılı aşkın bir süre geçti. Şimdi karkas et 14 lira seviyesinde ve 15 liraya doğru gidiyor.
Temmuz en hareketli ay olacak. Turizm sezonunun hareketliliği, Ramazan'ın gelişi ve yaklaşan Kurban Bayramı öncesinde karkas etin fiyatı 15 lirayı zorlar. Yani ithalat öncesine geri döndük. Türkiye'de ayda ortalama 50 bin ton et tüketiliyor. Bu Ramazanda 150 bin tona çıkar. Türkiye'ye ithal edilen canlı hayvanın 160 bin baş olduğu söyleniyor. Bu Türkiye'nin iki aylık ihtiyacını karşılar.- Önemli olan uzun vadeye yayarak ülkeye en azından 500 bin baş besi materyalinin girmesini sağlamaktır. Bu kadar hayvan Avrupa'da yok. Bu nedenle Brezilyave Amerika devreye girecektir. Şu dönemde yüzde 50 ithalat yüzde 50 yerli dengesinin kurulması gerekir."
Hayvan başına destek sürmeli
Hükümetin besiciler için hayvan başına ödediği 300 liralık desteğin 1 Temmuz itibariyle sona erdiğini hatırlatan Hüseyin Özşenoğulları, "Bu desteğin kaldırılması psikolojik olarak besiciyi olumsuz etkiler. Bu nedenle 300 lira olarak devam etmeli. Eğer bu mümkün değilse en az 150 lira olarak üreticiye verilmesi gerekir. Çünkü yem ve enerji maliyeti çok yüksek" dedi.
Geçen yıl ilk kez kurbanlık hayvanların ithal edildiğini ve bunun büyük yankı uyandırdığını vurgulayan Özşenoğulları, bu yıl da kurbanlık ithalatının kaçınılmaz olduğunu vurguladı.