Ermeni diasporası ile diyaloğu güçlendirin çağrısı
Bakan Davutoğlu, Kuzey Amerika'daki büyükelçi ve başkonsoloslardan, Ermeni diasporası dahil "herkese açılmalarını" istedi
WASHINGTON - Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Kuzey Amerika'daki büyükelçi ve başkonsoloslardan, Ermeni diasporası dahil "herkese açılmalarını" ve "diyaloğu güçlendirmelerini" istedi.
Buna göre, özellikle belirli bir tarafta yer almayan Ermenilere yönelinelecek, başkonsoloslar üniversitelerde verdikleri konferansları artıracak, konu üzerinde çalışan akademisyenlerin karşıtlarıyla temas kurması yoluna gidilecek.
Bakan Davutoğlu, Washington temasları çerçevesinde, Ottawa ve Washington büyükelçileri ile Toronto, Houston, Los Angeles, New York, Chicago ve yeni açılacak Boston başkonsolosluğunun başkonsoloslarıyla toplantı yaptı.
Toplantıda, büyükelçi ve başkonsoloslara, "herkese açılma" talimatı veren Bakan Davutoğlu, "Ermeni, Makedon, Arnavut, Filistinli olsun, herkese gidilmesi ve Türkiye'nin duruşunun anlatılmasını" istedi.
ABD'deki Ermeni tasarısının da ele alındığı toplantıda başkonsoloslar, Ermenistan ile normalleşme sürecinin başlatılmasının son derece olumlu sonuçlar doğurmaya başladığını ve bu sürecin diaspora içinde de dalgalanmaya yol açtığını söyledi.
Davutoğlu toplantıda, diaspora dahil Ermenilerle temas kurulması ve diyaloğun güçlendirilmesini istedi. Buna göre büyükelçi ve başkonsoloslar, "(soykırım) iddiasından kazanç sağlayanlar, Türkiye'den göç etmiş ama halen bağı bulunanlar ve ortada olan gruplar" olmak üzere 3 görüşe ayrılan diasporada, özellikle orta gruba yönelecek. Büyükelçi ve başkonsoloslar bu gruplara ulaşarak diyalog imkanı arayacak.
Diplomatik kaynaklar, Ermenistan ile ilişkilerin normalleştirilmesini diaspora Ermenileri olmaksızın tamamlamanın mümkün olmadığına işaret ederek, bu nedenle diyalog kurulabilecek gruplarla temasa geçmeye çalışılacağını ifade ediyor.
Son dönemlerde karşı tarafların resepsiyon davetlerine daha fazla katılan başkonsoloslar, diyaloğun artması için üniversitelere giderek konuşmalar da yapacak. Diplomatik kaynaklar, "bu konferansların gerilimli geçebileceğini, ancak 'sabit görüşlü gruplar' hariç, diyalog kurulmaya başlanacağını" belirtiyorlar. Bu konuda çalışan akademisyenler de karşıtlarıyla temas arama yollarına gidecek.
Öte yandan toplantıda, Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesinden çıkan kararın olası diyaloğu güçleştirdiği ve sürece zarar verdiği tespiti de yapıldı. Toplantıda başkonsoloslar, bu karar gibi üçüncü tarafların ön yargılı yaklaşımlarından "biraz mustarip" olduklarını ifade ederken, bu tür yaklaşımların azalması gerektiği konuşuldu.
Davutoğlu-Holbrooke görüşmesi
Edinilen bilgiye göre, Davutoğlu-ABD'nin Afganistan ve Pakistan Özel Temsilcisi Richard Holbrooke görüşmesinde Irak'taki seçimler de ele alınırken, Davutoğlu, Irak'ta seçim sonrası kurulacak hükümetin Orta Doğu'nun tamamını etkileyeceğini ve bunun İran'ın bölgedeki rolüyle de çok yakından ilişkili olduğunu belirtti.
Davutoğlu, bölgede yaptıkları temasları, Holbrooke da Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai ile son görüşmelerini anlattı.
Görüşmede, Afganistan'da yakın gelecekte "arka arkaya kritik dönemlerin bulunduğu" ve mayıs başında danışma meclisinin kurulması, Temmuzda Kabil'de liderler seviyesinde konferans yapılması ve birkaç ay içerisinde parlamento seçimlerinin düzenlenmesi gibi 3-4 önemli tarih olduğunun konuşulduğu ifade edildi.
İkilinin daha sonra Kırgızistan'ı ele aldığı ve Davutoğlu'nun ülkenin geldiği son durumdan bahsettiği öğrenildi.
Davutoğlu-Holbrooke görüşmesinde Balkanlar konusunun da ele alındığı, Holbrooke'un Davutoğlu'ndan bölgedeki yeni gelişmeleri dinlediği de bildirildi.
Davutoğlu-Mitchell görüşmesi
Davutoğlu-ABD'nin Orta Doğu Özel Temsilcisi George Mitchell görüşmesinde de özellikle kesintiye uğrayan Suriye-İsrail görüşmelerinin geçmişi ve nedenlerinin konuşulduğu öğrenildi.
Görüşmede Davutoğlu, Mısır ile Suriye ilişkilerinin Filistin'deki uzlaşı süreci, Suriye ile Suudi Arabistan ilişkilerinin de Lübnan açısından önemli olduğunu belirtti ve Türkiye'nin bu iki konuda "elinden geleni yaptığını" söyledi.
Görüşmede, İsrail ile ilişkiler de ele alınırken, Davutoğlu'nun İsrail'in yerleşim politikasının hem içerik hem de zamanlama bakımından yanlışlığına vurgu yaptığı belirtildi.
Diplomatik kaynaklar, ABD tarafında Türkiye'nin İsrail-Suriye barış görüşmelerini tekrar başlatması yönünde isteklilik gördüklerini ifade etti.
Yetkililer, "ABD'nin, Suriye-İsrail sorunu ve Filistinli gruplar arasındaki uzlaşmazlığın çözümü ve İsrail ile Filistin arasındaki müzakere sürecinin yeniden canlandırılması konularında ciddi arayış içinde olduklarını, bu nedenle Türkiye ile Orta Doğu konusunda çok sık görüştüğünü" kaydetti.
Bu konuda geçen döneme göre "Türkiye sayesinde Suriye'nin de denklemin içine girdiğini" belirten yetkililer, "Suriye'nin Orta Doğu'da kilit bir ülke olduğu mefhumunu Amerikalılara kabul ettirdik" dedi.