Ermenek "maden faciası" davası başlıyor
16 sanıktan 14'ü, "Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebep olma" suçundan yargılanacak
Karaman'ın Ermenek ilçesindeki kömür ocağında, geçen yıl 28 Ekim'de 18 işçinin ölümüyle sonuçlanan maden faciasıyla ilgili 3'ü tutuklu 16 sanığın yargılanmasına yarın başlanacak.
Soruşturma kapsamında olayda kusurlu oldukları öne sürülen şüpheliler hakkında hazırlanan iddianame Ermenek Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. 62 müştekinin olduğu davada, 3'ü tutuklu 16 sanık bulunuyor.
Sanıklardan maden ocağının sahibi Saffet Uyar, maden sahasının ruhsat sahibi Abdullah Özbey, daimi nezaretçi maden mühendisi Yavuz Özsoy, Mehmet Zeybek, daimi nezaretçi maden mühendisi Cemile Karaca, maden mühendisi Nuray Yetiş, iş güvenliği uzmanı Engin Yetim, bir süre ocakta çalışan Hayrettin Kirazcı, firma yöneticisi Hüseyin Hüsnü Özbey, bir firmada yönetici Şerafettin Zeybek, teknik nezaretçi Öjen Ünlü, teknik nezaretçi Ahmet Dağdeviren, iş güvenliği uzmanı Cemal Demircioğlu, "Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçlamasıyla yargılanacak.
Teknik nezaretçi Ali Kurt, "Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" ve "özel belgede sahtecilik", ocakta çalışan Naci Özsoy, "özel belgede sahtecilik", puantörlük yapan Mustafa Ayan, "bildirim yükümlülüğünün ihlali"nden hakim karşısına çıkacak. Ermenek Ağır Ceza Mahkemesinde yarın görülecek davada, tutuklu sanıklar arasında Uyar, Özbey ve Kurt yer alıyor.
Bilirkişi raporu
Bu arada tamamlanan bilirkişi raporuna göre, çalışma yapılan kısımla eski imalat arasında güvenli mesafe bırakılmadığı için eski üretim alanından gelen şiddetli suyun toplu ölümlere neden olduğu ifade edildi.
Raporda, kazaya sebep olan su baskınının kesinlikle "doğal afet" olmadığı görüşüne yer verildi.
Su baskınının, eski imalat bölgesinde yıllar içerisinde biriken suyun çok büyük havuz görevi görerek, büyük bir hidrostatik basınç yapması sonucu gerçekleştiği vurgulanan raporda, eski imalat haritaları ve kontrol sondaj imkanları bulunmadığı için eski galeriye tehlikeli şekilde fazla yaklaşıldığı, zaman içinde tıpkı "baraj duvarının yıkılması gibi" suyun patlayarak maden galerisinin içine dolduğu belirtildi.
Eski imalat haritalarını firmanın arşivinde muhafaza etmeyen, yeni anlaşmayı Has Şekerler Madencilik ile yaparken eski haritaları vermeyen Ermenek Cenne Linyit Kömür İşletmeleri Yönetim Kurulu Başkanı ve Mesul Müdürü Abdullah Özbey, yasal olarak sondaj makinesi satın alması veya kiralaması gerektiği halde yapmadığı, ruhsat sahibi firma olarak arşivinden kaybolmuş olsa bile Maden İşleri Genel Müdürlüğünden (MİGEM) eski haritaları isteyip ilgili şirkete teslim etmediği için "asli kusurlu" sayıldı.
Anlaşmayı yaparken eski haritaları ilgili yerlerden istemeyen Has Şekerler Madencilik şirketinin sahibi ve Mesul Müdürü Saffet Uyar da kontrol sondaj makinesi bulundurmadığı için "asli kusurlu" görüldü.
Olay
28 Ekim 2014'te öğle saatlerinde Ermenek'teki özel linyit kömürü madeninde su baskını meydana gelmesinin ardından mahsur kalan 18 işçinin cansız bedenine 38 gün sonra ulaşılmıştı.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulunun raporlarına göre, işçilerden Tezcan Gökçe, Hasan Tuncer, Ali Haznedar, Mehmet Özcan, Kamil Yaman, Mehmet Baha ve Ömer Cansu suda boğulma, İsmail Gürses, Uğur İlhan, Hüseyin Çolak, Osman Çoksöyler, Mehmet Tokat, Hüsnü Çolak, karbonmonoksit zehirlenmesi sonucu, Hüseyin Gültekin ağır genel beden travması, Recep Çillioğlu bulunduğu ortamda havasız kalmaya bağlı asfiksi sonucu yaşamını yitirdi. İsa Gözbaşı, Kerim Haznedar ve Bahir Üzer'in ölüm nedenini belirten raporların henüz savcılığa ulaşmadığı bildirilmişti.
Mesul Müdürü Saffet Uyar'ın, savcılıktaki ifadesinde, "Yapılan çalışmalar sırasında ocağa bir kez su geldiğini teknik personelden öğrendim, diğerinden haberim yok. Personel suyu boşaltarak çalışmaya devam etmiştir... Ekonomik durumum elvermediği için sondaj makinesi alamadım. Olay öncesi ocakta suyun aktığını ya da kömürün ıslak olduğunu, kayma meydana geldiğini bu nedenle tahkimat yapılamadığını bilmiyorum" dediği belirtilmişti.
Memurlar ve kamu görevlilerinin yargılanması
Ermenek Cumhuriyet Başsavcısı Bilgehan Yücel, iddianamenin tamamlanmasının ardından yaptığı açıklamada, soruşturmaya konu olayla ilgili ihmalleri bulunduğu değerlendirilen kamu görevlileri yönünden soruşturma dosyasının yasal mevzuat gereği tefrik edildiğini dile getirmişti.
Yücel, "4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun uyarınca ilgili kamu görevlileri hakkında soruşturma izni talep edilmiştir. Cumhuriyet Başsavcılığımızca bu dosya yönünden soruşturma işlemlerine devam edilmektedir" diye konuşmuştu.
"Oğlum yüzme de bilmezdi" sözleri facianın simgesi oldu
Cansız bedenlerine ulaşılan işçilerin yakınlarının yaptıkları, söyledikleri hafızalarda yer edindi.
Faciada, "Oğlum yüzme de bilmezdi, suyun içinde ne yaptı?", "Gitti mi benim oğlan şimdi, saklamayın?" sözleri ve cenaze töreninde yırtık ayakkabılarıyla herkesi duygulandıran Recep ve Ayşe Gökçe çifti ile işçilerden Hüseyin Gültekin'in eşinin, kazadan birkaç saat sonra erkek çocuk dünyaya getirmesi yürekleri dağlamıştı.
Yaşamını yitiren Mehmet Özcan'ın, 5 yaşındaki oğlu Ömer Asaf'ın, "Babama 'Galatasaray maçı var' dersek madenden çıkar" yönündeki sözleri ve terliklerle oynadığı "madencileri kurtarma oyunu" herkesi ağlatmıştı.