Erdoğan'a göre Hamas, 'işgale karşı direniş' hareketi
Bloomberg televizyonuna konuşan Başbakan Erdoğan, Ortadoğu'daki gelişmeleri değerlendirdi.
WASHINGTON - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Hamas'ı bir terör örgütü olarak görmediğini" belirterek, "Hamas'ın, işgal altındaki ülkesini korumaya çalışan bir siyasi parti, bir direniş hareketi olduğunu" söyledi.
Bloomberg televizyonunda ünlü sunucu Charlie Rose'un sorularını yanıtlayan Erdoğan, Filistin'de El Fetih ile Hamas arasındaki uzlaşmadan çok mutlu olduğunu kaydederek, "Bu, yıllardır görmeyi istediğimiz birşeydi. Başbakanlığım döneminde, yıllarca El Fetih ve Hamas'ı birleştirmek için çok gayret sarfettim ve şimdi bunun gerçekleştiğini görmekten çok mutluyuz" diye konuştu.
Bu uzlaşının bozulmasını da istemediklerini ifade eden Erdoğan, "çünkü eğer Filistin'e, Ortadoğu'ya barış gelecekse, bunun, Filistin'in kendi iç barışından başlayacağını ve daha sonra bu hedefin daha çok, daha etkili biçimde konuşulabileceğini" söyledi.
Erdoğan, bir soru üzerine, şunları kaydetti:
"Size çok açık bir mesaj vereyim; Hamas'ı bir terör örgütü olarak görmüyorum. Hamas, bir defa siyasi parti olarak ortaya çıkmış bir örgüttür, işgal altındaki ülkesini korumak için çaba sarfeden bir örgüt, bir direniş hareketidir. Onunla terör örgütlerini birbirine karıştırmamalıyız. Seçimlere girdiler ve kazandılar, bakanları var. Demokratik olarak seçime giriyor, seçimi kazanıyor ve seçimden sonra başlarına bu geliyor, yani onları terörist olarak adlandırmak, Filistin halkının isteklerine saygısızlık olacaktır."
Türkiye'nin İsrail'den, Mavi Marmara gemisine saldırıdan dolayı özür ve tazminat taleplerini yineleyen Erdoğan, İsrail'in Gazze üzerinde uyguladığı ambargoyu da kaldırması gerektiğini kaydetti.
Esad'ı uyarmıştım
Erdoğan, Suriye'deki olaylarla ilgili olarak da, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'ın kendisinin yakın bir dostu olduğunu ve hatta onunla bir yıl öncesinde, ülkesinde olağanüstü halin kaldırılması, siyasi mahkumların serbest bırakılması, seçim sisteminin değiştirilmesi, siyasi partilere izin verilmesi gibi konular hakkında uzun ve detaylı biçimde konuştuklarını söyledi.
Batı'nın İran'la ilişkisini kimse eleştirmiyor
Bir soru üzerine Erdoğan, Türkiye'nin AB ile olan süreciyle, İslam dünyasıyla gelişen ilişkilerinin birbirinden ayrı süreçler olduğunu belirterek, Türk dış politikasında eksen kayması gibi bir durumun sözkonusu olmadığını söyledi.
Batı'nın, İslam dünyasıyla Türkiye'nin olduğundan çok daha yoğun ilişki içinde olduğuna işaret eden Erdoğan, Fransa, İngiltere, Almanya gibi ülkelerin İslam dünyasıyla ilişkilerini hiç kimse yadırgamazken, Türkiye'nin ilişkilerinin yadırganmasını eleştirdi.
Erdoğan, örneğin, Batı'nın İran ile ilişkilerinin, Türkiye'nin İran ile ilişkilerinden çok daha fazla olduğunu, bu ülkede yatırımlarının, dolaylı ticari ilişkilerinin bulunduğunu, Batılı finansal kuruluşların İran ile güçlü ilişkiler içinde olduklarını anlatarak, "Bunları görmüyorlar, ama biz görüyoruz" dedi.
Bizi kabul etmeyecekseniz açıklayın
Türkiye'ye karşı bir "kara kampanya" yürütüldüğünü ifade eden Erdoğan, "Bu 'kara kampanyanın', Türkiye'nin AB'ye girme noktasındaki azmini yok etmek olduğunu, Türkiye'nin bu kararlılığından caymasını istediklerini" belirtti.
Erdoğan, bir soru üzerine, AB sürecinde Türkiye karşıtı tavrın arkasında öncelikle Fransa ve ardından da Almanya'nın olduğunu belirterek, "Eğer bizi kabul etmeyecekseniz, bunu ilan etmelisiniz" dedi.
Başbakan Erdoğan, "Ekonomik gücünüzden dolayı, nihayetinde AB'nin size geleceğini düşünüyor musunuz?" şeklindeki bir soru üzerine, böyle bir sorunlarının olmadığını, AB'yi medeniyetler ittifakının adresi olarak görmek istediklerini söyledi.