Erdoğan: 40 gün içerisinde birileri seccadenin üzerine ayakkabılarıyla basabilir

Cumhurbaşkanı Recep tayyip Erdoğan, Bağcılar'da 97 tesisin toplu açılış töreninde halka seslendi. Erdoğan, "Bugün Cumhur İttifakı ile bir yola çıktık. Bu yolculuğu 14 Mayıs'ta sizler çok farklı bir şekilde şahlanışa çevireceksiniz. 40 gün içerisinde birileri seccadenin üzerine ayakkabılarıyla basabilir. Onlara göre meşrudur. Yapabilirler." dedi.

Haber Merkezi
YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli İrade Meydanı'nda düzenlenen Bağcılar Toplu Açılış Töreni'nde, alandaki vatandaşları selamlarken Bağcılar halkıyla birlikte tüm İstanbulluların Ramazan-ı Şerifi'ni tebrik etti.

Cumhur İttifakı ile birlikte bir yola çıktıklarını belirten Erdoğan, halkın, bu yolculuğu 14 Mayıs'ta çok farklı bir şekilde bir şahlanışa döndüreceğine inandığını söyledi.

Kılıçdaroğlu’na seccade eleştirisi

14 Mayıs'ta yapılacak seçimlere 40 gün kaldığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Fazla kalmadı, 40 gün. Bu 40 gün içerisinde birileri seccadelerin üzerine ayakkabılarıyla basabilir çünkü bunları Pensilvanya'dan alıyorlar talimatı. Onlara göre meşrudur, yapabilirler." ifadesini kullandı.

Bütün bunlara 14 Mayıs'ta milletin en güzel cevabı vereceğini aktaran Erdoğan, "Bu sene deprem felaketi sebebiyle ramazanı biraz hüzünlü geçiriyoruz. Depremde yitirdiğimiz 50 bini aşkın insanımızın acısı halen yüreklerimizi yakıyor. Depremin vurduğu 11 ilimizde yaşayan 14 milyon vatandaşımız, yeniden hayata tutunma mücadelesi veriyor. Bir taraftan kaybettiklerinin yokluğuna alışmaya çalışırken diğer taraftan da geleceğe dair umutlarını tekrar diriltmeye çalışıyor. Depremden bu yana hepsini birkaç kez ziyaret ettiğim illerimizde yaşayan kardeşlerimizin metanetini, sabrını, hayata tekrar sarılma azmini gördükçe Rabbime hamd ediyorum." diye konuştu.

"TOKİ binalarımız deprem imtihanından alnının akıyla çıktı"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, mevcut çalışmaların yanı sıra kentsel dönüşüm projelerine bundan sonra daha fazla ağırlık vermeyi hedeflediklerini belirterek, şunları kaydetti:

"Yaşadığımız deprem felaketinin bize tekrar hatırlattığı gerçeklerden birisi; konut stokumuzun süratle yenilenmesidir. Afetlere hazırlık seviyemizi üst seviyeye çıkarmamız gerekiyor. Bunun yolu da depreme dayanıklı evler, iş yerleri ve binalar inşa etmekten geçiyor. Kahramanmaraş depremlerinde bunun önemini hep birlikte gördük. Yıkılan binaların yüzde 96'sı Marmara depreminden önce inşa edilenlerdi. Yıllardır CHP zihniyetinin acımasız bir şekilde eleştirdiği TOKİ binalarımız ise deprem imtihanından alnının akıyla çıktı. TOKİ'miz tarafından yapılan binalarda hamdolsun hiçbir yıkıntı, hiçbir can kaybı yaşanmadı. Buradaki tecrübeyi ve bilgi birikimini İstanbul'umuz başta olmak üzere tüm ülkemize yaymak istiyoruz. Bağcılar'dan, bu konuda da örnek olmasını, liderlik yapmasını bekliyoruz."

"Beni çok asabi görmüş"

Küçük hesaplar peşine düşmeyeceklerini, muhalefetin ve marjinal çevrelerin bu meseleyi "rantsal dönüşüm" yalanıyla sabote etmesine göz yumamayacaklarını vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bunlara şunu söylemek lazım; Hanımefendi çıkmış, bizim Hatay'da yaptığımız hastanelerle dalgasını geçiyor. Hanımefendi, önce gel Çam Sakura'yı gör. Önce Ankara'daki iki şehir hastanemizi gör. Bunlarda oda sayısı 4006. Hiç gezdin mi onları? Allah düşürmesin ama eksikliğini de vermesin. Çünkü eğer bizim bu şehir hastanelerimiz olmamış olsaydı şu Kovid'de biz ne yapardık? İstanbul'da Murat Dilmener olmasaydı, Avrupa yakasında biz ne yapardık? Aynı şekilde Sancaktepe'de Feriha Öz olmasaydı biz ne yapardık? Ve bunları biz 3 ayda bitirdik hanımefendi, 3 ayda. Beni çok asabi görmüş, çok sinirli görmüş, onun için de bana kalkmış papatya çayı tavsiye ediyor. Biz de kendisine dedik ki 'Sana da biz papatyanın yanında rezene tavsiye ediyoruz, rezene çayı."

"Tayyip Erdoğan'ın hayatında bu tür adilik olmamıştır"

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"O da yetmedi; utanmadan, sıkılmadan İstanbul il teşkilatının maalesef bizim yönlendirmemiz sebebiyle kurşunlandığı yalanını ifade ediyor. Utan, utan, utan... Tayyip Erdoğan'ın hayatında bu tür ahlaksızlık, bu tür adilik olmamıştır. Senin geçmişinde bu tür şeyler varsa onu bilemem. Nitekim, İçişleri Bakanlığı bunun faillerini ne yaptı, buldu, çıkardı ve ne olduğu çıktı ortaya. Ne olacak? Haydi bakalım, şimdi Erdoğan'dan özür dileyebiliyor musun? Daha ilk gün utanmadan, sıkılmadan bu iftirayı attın. Şimdi özür dileyebiliyor musun? Dileyemez. Bu bir cibilliyet meselesidir. Bu bir karakter meselesidir. İşte onun için 14 Mayıs çok önemli."

"Özellikle hanım kardeşlerimden 14 Mayıs'ta bu hanımefendiye bir ders vermenizi istiyorum." diyen Erdoğan'a alandaki kadınlar, "Tamam." şeklinde yanıt verdi.