EPDK Başkanı'ndan şirketlere uyarı

İhaledeki yarışma heyecanlarının olumsuz sonuçlarına dikkat çeken Köktaş, "Kendi yanlış hesaplarınızı ya da teminat yanmalarını düzenlemelere bağlamayın" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Hasan Köktaş, enerji özelleştirme ihalelerine katılan şirketlere seslenerek, "ihaledeki yarışma heyecanları, sektörde bulunmayı bir moda gibi değerlendirmek ya da 'bu sektöre hangi şartla olursa olsun gireyim' anlayışı ile gösterilen irrasyonel davranışların sadece kendileri için değil herkes için olumsuz sonuçları olacaktır" dedi.

EPDK Başkanı Köktaş, STEAM tarafından Hilton otelinde düzenlenen "Enerji Arz Güvenliği ve Özelleştirmeler Arenası"nda yaptığı konuşmada, elektrik piyasasının rekabete açıldığı 2003 yılından bugüne, tamamen serbest piyasa koşulları altında yıllık 74 milyar kilovatsaat elektrik enerjisi üretim kapasitesine sahip ve toplam da 18,5 milyar dolar yatırım tutarı olan 12 bin 869 megavat kurulu gücündeki özel sektör yatırımının tamamlanarak devreye alındığını bildirdi.

Özel şirketlerin artık Türkiye sınırlarının ötesine geçerek komşu ülkelerde ve dünyanın birçok yerinde önemli elektrik üretim projelerini üstlenerek başarıyla tamamlar hale geldiğini de işaret eden Köktaş, artık özel sektörün piyasa koşullarında bu sektörün tüm yükünü üstlenebileceğine ve sorumluluklarını layıkıyla yerine getireceğine yönelik bir "güven bunalımının" kalmadığını söyledi.

Bundan sonraki aşamada da devlet mülkiyetinde kurulmuş ve uzun yıllardır sistemi besleyen elektrik üretim santrallarının da artık özel sektör eliyle işletileceğini anlatan Köktaş, önümüzdeki dönemde 16 bin 349 megavat kurulu gücünde 101 tesis ile Avrupanın en büyük elektrik üretim özelleştirmesini gerçekleştirmek gibi iddialı bir hedefin bulunduğunu belirtti.

Elektrik dağıtım özelleştirmelerine de değinen Köktaş, ilgili tüm kurumların bu sürece ilişkin gerekli olan tüm düzenlemeleri, sektörün katkısını alarak ve planladıkları gibi tamamladıklarını ifade etti.

Kendi yanlış hesaplarının hiçbir hukuki dayanağı yoktur

Bu sayede bu özelleştirme süreci hiçbir belirsizliğe mahal vermeyecek bir iklimde başladığını ve sonuçlandığını ifade eden Köktaş, şöyle devam etti:

"Bu itibarla özelleştirme sürecinde bir şirketin çıkıp da kendi yanlış hesaplarını ya da teminatının yanmasını düzenlemelerdeki belirsizliklere bağlamasının hiçbir haklı ve hukuki dayanağı yoktur.

İşte bu kadar çok ve önemli düzenlemenin yapıldığı, kimin, neyi, nasıl yapacağının ve gelirlerin sınırlarının tamamen öngörülebilir ve denetlenir olduğu ortamda bazı şirketler tarafından hesapsız, kitapsız yapılan işlerin ülkemize zaman ve enerji kaybettirmesine kuşkusuz izin verilmemelidir. Şu husus çok açıktır ki, ihaledeki yarışma heyecanları, sektörde bulunmayı bir moda gibi değerlendirmek ya da (bu sektöre hangi şartla olursa olsun gireyim) anlayışı ile gösterilen irrasyonel davranışların sadece kendilerine değil herkes için olumsuz sonuçları olacaktır."

Bu tespit ve ikazları özelleştirmeler öncesinde de yaptıklarını hatırlatan Köktaş, söz konusu ikazları bu kadar sıkı düzenlemelerine tabi olmayan üretim sektörü için de yaptıklarını söyledi.

Üretim özelleştirmeleri sonunda da temel beklentinin bu tesisleri afaki sayılacak bedellerden satışı değil, daha verimli çalıştırılması ve kapasitesinin artırılması olduğuna işaret eden Köktaş, üretim tesislerini alan şirketlerin farklı alanlarda da yatırım yapmasını, iş imkanları geliştirmesini ve uzun vadeli sektörün ağırlığını ve sorumluluğunu taşıyacak güçlü şirketler olarak varlığını sürdürmesini beklediklerini kaydetti.

Bu konularda ilginizi çekebilir