Enerjide kartlar yeniden dağıtılacak
Herkesin gözü enerji sektöründe, pek çok şirket bu alanda bir yatırımın peşinde. İpragaz CEO'su Selim Şiper, enerji sektöründe önümüzdeki süreçte pek çok şirketin "sektörü daha iyi bilenlerin eline geçeceğini" öngörüyor. Ancak sektörde yaşanacak değişimin
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Özlem Ermiş Beyhan
İpragaz CEO'su Selim Şiper, Türkiye enerji sektöründe önümüzdeki süreçte önemli değişiklikler öngörüyor. Herkesin gözü enerji sektöründe Selim Şiper, "Keşke böyle olmasaydı, enerji bir bilgi ve birikim gerektiren bir sektör. Bunlar ucuz yatırımlar değil. Bu konuda açıkçası fazla 'gaza gelmemek' lazım" diyor. Şiper 3 ila 5 yıl içinde enerji sektöründe "düzeltici değişiklikler" bekliyor. Yurtdışından enerji sektörünü bilen yeni şirketlerin Türkiye'ye geleceğini belirtiyor. İpragaz CEO'su öngörülerini şöyle ortaya koyuyor:
Akaryakıt sektöründen çıkanlar olacak
"Bu işler, bu işleri bilen, bu işlerde ehil olan kurum ve kuruluşların eline doğru geçecek. Başlangıçta, doğalgaz, elektrik dağıtım ihalelerinde, bugüne kadar enerji ile çok alakası olmamış pek çok iş insanı bu işi yapmaya soyundu. Biraz da bu işten anlayanların anlayamayacağı düzeyde fiyatlar kırarak bu işleri aldılar. Ama bugün gelinen noktada bu işlerin pek de böyle gidemeyeceği belli oluyor. Bu konuda bilgi ve birikimi daha yüksek kuruluşlara bir geçiş başladı. Yani bir el değiştirme söz konusu. Keza bu akaryakıt sektöründe de böyle olacak. İrtifa haklarında önemli bir değişiklik oldu ve bazı şirketler büyük paralara çıkarak bazı değişiklikleri gündeme getirdiler. Fakat bunun karşılığı pek alınmadı ve alınamayacak gibi görünüyor. Dolayısıyla orada da değişiklikler, sektörden ayrılmalar, sahip değişiklikleri yaşanacak gibi görünüyor. LPG'de ise tüplü ve dökmede konsolidasyon süreci başladı ve devam ediyor. Bu iki pazar daralıyor çünkü ve bu devam edecek."
Ucuz doğalgaz ve elektrik kullanıyoruz, bu bitecek
Selim Şiper bu değişim paralelinde 2012 sonrasında Türk tüketicisinin kullandığı enerjinin gerçek değerini ödemeye başlayacağını söylüyor. Şu anda Şiper'e göre Türkiye'de ucuz doğalgaz ve ucuz elektrik kullanılıyor. Şiper, "Bana artış oranını sormayın, böyle bir hesap yapmadım. Ama şu anda doğalgazdan neredeyse hiç ÖTV alınmıyor. Suni bir ucuzlukla vatandaşa doğalgaz kullandırıyoruz. Elektrik fiyatları belirli bir baskı altında, gerçek değerinde değil" diyor. Şiper'e göre bu durum Türkiye'yi enerji verimliliğinden uzaklaştırıyor. Çünkü "enerjiyi bu kadar ucuza verirseniz insanlar tasarruf etmeyi bilmez, oysa tüm bunlar tükenecek. Şu anda Türkiye'de Avrupa'nın en ucuz doğalgaz ve elektriğini kullanıyoruz."
Şiper LPG sektörünün ise enerji politikalarında hak ettiği yeri almadığını düşünüyor. "Şöyle bir durum var, devlet mekanizması açısından baktığınızda tüm enerji kaynakları arasında LPG değeri en bilinmeyendir" diye başlıyor söze. Bunun nedeninin bütün enerji segmentleri içinde sadece özel sektörün elinde büyümüş tek segmentin LPG olması olduğunu belirtiyor. "Devletin bulaşmadığı her alanda biz bir 'kandırıkçılık' ararız. LPG bu nedenle devlet politikalarında hak ettiği yere gelememiştir. Oysa dünyanın tek ve en mobil enerjisi budur" diyor.
Tüketim 1 milyon ton azaldı görülmemiş bir gerileme bu
Vergi düzenlemesinin de etkisi ile tüplü gaz kullanımının Avrupa'da en alt sıralarda yer aldığını belirten Şiper, 2000 yılında tüplü pazarın 2.2 milyon ton olduğunu, 2011 yılında 1 milyon tonun görülmesinin bile zor olduğunu söylüyor. Dökme pazarda durumun daha da vahim olduğunu, 2000 yılında 1.1 milyon ton olan pazarın bu yıl en iyi ihtimalle 90 bin ton olacağını belirtiyor. "Diyeceksiniz ki 2000 yılında 1 milyon ton olan otogaz 2.5 milyon tona çıktı. Ama toplam tüketim 2000 yılında 4.5 milyon tondu, bu yıl 3.5 milyon ton. Yani sektör olarak 1 milyon ton hacim kaybettik. Bu dünya üzerinde görülmemiş bir gerilemedir." Otogaz alanında ise Türk LPG sektörünün inanılmaz bir başarı gösterdiğini, Avrupa'da gıpta edilen bir noktada olduğunu belirten Selim Şiper şu bilgileri veriyor:
"LPG alanında dünyadan öğrenecek hiçbir şeyimiz yok. Sektörümüz dünyanın en ileri regülasyonlarıyla yönetilmekte. Örnek gösterilen kanuna, yönetmelik ve standartlara sahiptir. Otogazda dünya ikincisi, açık ara Avrupa birincisiyiz. Dünyada en fazla otogaz istasyonu Türkiye'de var. Sektörün büyümesi de buradan kaynaklanıyor, bugün otogazlı bir aracınız olduğunda otogaz bulma sıkıntınız olmuyor. Toplam 7 milyon aracın 3 milyonu otogazlı Türkiye'de. Bu açıdan da dünya birincisiyiz."
Sağolsun akaryakıtçı dostlar bizi bu işin içine sokuyorlar
Peki İpragaz'ın önümüzdeki süreç için hedefleri ne? Selim Şiper, LPG'nin kullanım alanlarının geliştirilmesi ile ilgili çalışmaların devam edeceğini söylüyor ve devam ediyor: "Bu bilgi ve birikim bizi nereye götürüyorsa oraya gideceğiz. Akaryakıt dağıtım işine bundan sonra girebiliriz. Bundan önce girmeyeceğiz diyorduk, baktık ki akaryakıt dağıtım zinciri olmadan sadece otogaz satmaya çalışmak çok zor bir iş. Sağolsun akaryakıtçı dostlar sonunda bizi bu işe sokuyorlar. Ne zaman onlar kendi otogaz markalarını yaratıp bu işe girdiler o zaman benim de akaryakıt işine girmem gerekiyor.
Yani biz girmiyoruz, onlar bizi sokuyorlar. Akaryakıt dağıtım sektöründe önümüzdeki dönemde bazı boşlukların olabileceğini de görüyoruz. Yeni bir takım dinamikler olacak. Burada bizim gibi güvenilir yapıların oynayacağı bir rol olduğu inancındayız." Şiper, olursa ortak olmadan, yeni bir marka yaratarak bu alana girebileceklerini belirterek, "Hedefimiz para kazanmak, liderlik değil. Nitelik olarak liderliği hedefleriz ama nicelik olarak değil" diyor.
Türkiye için 2012'de en büyük risk sattığın malın parasını alamamak
Selim Şiper'e göre 2012'de kriz söylemi nedeniyle en büyük risk, 'sattığın malın parasını alamamak, yani tahsilat yapamamak'. Kriz lafı çıkıncaa, insanların ödeyeceği varsa bile ödememe yönüne gittiğini söyleyen Şiper, "Ben korkarım, krizin k'si görüldüğünde ödeyeceği varsa bile ödemez Türk insanı. Başka da bir risk görmüyorum. Türkiye kendi dinamikleri ile geliştiği için Avrupa'daki krizi bahane etmememiz lazım. Mozambik'te kriz çıksa, ödeme yapmamak için bunu bahane edenler oluyor bizim ülkemizde. Bu olursa 2012'de önemli sıkıntı olabilir" diyor.
"Elektrikte 2015'lerde darboğaz görünüyor. Ufku uzun tutmazsak 2015 ile 2020 arası kritik bir dönem Türkiye için. Enerjide bütün yumurtaların aynı sepete konmaması gerektiğini düşünüyorum, nükleere de bu perspektifle bakıyorum. Ama Japonya'daki hadise beni kendi kendime mahçup etti."
"Küresel sermaye önce sorar 'regülasyon oluşmuş mu?' İki, 'Peki var da uygulanıyor mu?' Türkiye bu açıdan biraz kısa kalır. Üç 'Regüle etmenin dışında devlet müdahalesi var mı?' Bu fiyata satma, daha aza sat gibi bir yaklaşım alerjik reaksiyon verir."
Elektriğin perakende satışını yapacağız
"Girmeyi düşündüğümüz yeni alanlardan biri elektrik satışı. Biliyorsunuz özel elektrik kontratları geçerli olacak. Bizim iyi yaptığımızı düşündüğümüz şey müşteri ilişkisi. Pek çok şirket elektrik üretiyor ama perakende olarak satmayı bilmiyor. Biz elektriğin perakende satışını yapacağız. Türkiye'nin 22'nci büyük firmasıyım ama ben hala bir tüp satarak para kazanıyorum. Yani perakendeciyim ben. Bu alanı inceliyoruz, bakıyoruz."
"Euro, Monopoly parası gibi"
Avrupa'da yaşanan finansal kriz O'nu "zerrece şaşırtmıyor". Selim Şiper bu krizi uzun süredir bekliyormuş. "Avrupa denilen hayal yumağının er geç böyle bir sonuca doğru gideceğini öngörmüş olmaktan haklı çıkmaktan ötürü mutsuzum" diyor. Selim Şiper'e göre AB'nin yaşadığı krizin nedeni "hazmedebileceğinden fazla genişlemesi." Para birliğinde yaşanan sorunlarla, birlik içindeki "fazla farklılıkların birbirini ısırmaya başladığını" düşünüyor. İpragaz CEO'su gelişmeleri şöyle yorumluyor:
"Avrupa Birliği gittikçe neo-koloniyel bir yapıya dönüştü. Yani yeni ülkeleri birliğe kattıkça eski koloniyel ülkelerin koloniyel damarları kabardı. Enteresan olanı, en çok koloniyel olan İngiltere bunun dışında kaldı. Almanya'da ise belki zamanında çok koloniyel olmamasının kompleksi var. Benim zaten Avrupa Birliği'nin geleceğine hiçbir zaman güvenim olmadı."
Euro'nun kendisi için "Monopoly parası" özelliğinde olduğunu söyleyen Şiper, "Bu süreçten sonra Euro ile ilgili her şeyi beklerim. Yunanistan'da bugün drahmi olsa bu noktada olmazdı. 2001 yılında biz ne yaptıysak yapar, çoktan düzlüğe çıkardı" diyor.
Refah seviyesi artan yeni bir kesim var
İpragaz CEO'su Selim Şiper Türkiye'de tüketim çizgisinde önemli bir değişimin altını çiziyor: "Türkiye son 10 yıldır zaten kendi iç dinamikleri ile büyüyen bir ülke. Türkiye'nin ana motoru ihracat değil, iç dinamikleri. Türkiye'de ilk kez belirli şeyleri alabilecek refah seviyesine gelen insanlar var. Yabancı sermaye girişlerine bakın, ana olarak iki alanda geliyor: Kısa vadeli hareketler ve perakende.
Trendlerden biri ilk kez tüketime katılan yeni bir kesim var. İki, görgü eksikliği var. Bu işi etkileyecek; örneğin bej rengi İngiliz malı mı, dallı güllü Çin malı mı? Şu anda para sahibi olmaya başlayan kesimin bugüne kadar alışageldiğimizden farklı tercihleri olabilir. Rafine oldukça farkı bir yere gider, geçicidir bu. Sosyal medya çok heyecan verici, hiç bilmiyoruz bu tarafı."
Van depremi sonrası katalitik soba aradık, bulamadık
- Van depremi sonrası bölgeye göndermek için katalitik soba aradık, bulamadık. Kullanılmadığı için artık yok. Eğer LPG'nin enerji politikalarında bir nebze yeri olsaydı acaba Kızılay katalitik soba stoğu tutmaz mıydı?
- Delinin biri vana kapatıyor, doğalgazsız kalıyoruz. Böyle bir durumda LPG'ye biraz hava katıp incelterek doğalgaz şeklinde verebilirsiniz.
- Siz Türkiye'nin her yerine doğalgaz götüremeyeceksiniz, kırsalda hala LPG kullanılıyor. Ve her bir tüp için ödenen paranın yüzde 47'si ÖTV'ye gidiyor. Dünyanın en yüksek vergilendirmesi bu. Eğer bir strateji içinde olsanız herhalde böyle yapmazsınız, en azından kırsala özel bir vergi iadesi imkanı sağlarsınız.
- 100 kalori enerjiyle yemek yapıyorsanız ve bunu doğalgazdan alıyorsanız Etiler'de 1 kuruş vergi veriyorsa, doğalgazın olmadığı Van'da tüpgazla aynı enerji için 40 kuruş vergi veriyor. Bu kalorifik bazda doğalgazın ÖTV'si tüplü gazın 40'da biri kadardır demek oluyor.
Bu konularda ilginizi çekebilir