En fazla yetenek açığı zanaatkarlıkta
Manpower Yetenek Açığı Araştırmasına göre, yetenek açığının en fazla olduğu iş alanlarında ilk sıralarda elektrikçi, tesisatçı, kaynakçı gibi zanaatkarlar geliyor
İSTANBUL - Manpower Yetenek Açığı Araştırmasına göre, küresel olarak yetenek açığının en fazla olduğu iş alanlarında ilk sıralarda elektrikçi, tesisatçı, kaynakçı gibi zanaatkarlar geliyor.
Manpower Türkiye Genel Müdürü Ebru Coş, çalışma yaşamını ve şirketlerin iş yapma biçimlerini etkileyecek yeni eğilimleri, dünyada ve Türkiye'de yetenek açığının en fazla olduğu iş alanları ve 2010 yılı öngörülerine ilişkin basın toplantısı düzenledi.
Geçen yıl dördüncüsü yapılan Manpower Yetenek Açığı Araştırmasında, işverenlerin yüzde 30'unun, kendi piyasalarında uygun yetenekte kişi olmaması nedeniyle açık pozisyonlarını doldurmakta zorlandığının görüldüğünü kaydeden Coş, bir önceki yıl ile kıyaslandığında, bu sonuçta 1 puanlık düşüş görüldüğünü söyledi.
Coş, küresel olarak yetenek açığının en fazla olduğu iş alanlarını elektrikçi, tesisatçı, kaynakçı gibi zanaatkarlar, satış temsilcileri, teknisyenler, mühendisler, orta kademe yöneticiler, muhasebe ve finans çalışanları, işçiler, üretim operatörleri, ofis sekreterleri/yönetici asistanları ve şoförler olarak sıraladı.
Yetenek açığının yüzde 40'larda bulunduğuna işaret eden Coş, temel sorunu, "taleple arzın eşleşmemesi" olarak tanımlarken, "Göreceli olarak daha şanslı gördüğümüz kesimlerde dahi bu sorun var" dedi.
Türkiye'deki yetenek açığının da küresel listeye "neredeyse" bire bir uyduğunu belirten Coş, Türkiye'de İngilizce bilen muhasebeci açığının fazla olduğunu, teknisyenden sonra sıralamanın aynı biçimde olduğunu kaydetti.
Coş, listedeki zanaatkar açığına dikkati çekerek, "Yabancı dil konuşabilen zanaatkarlarımız olsa, demek ki biz onları başka ülkelere ihraç edebileceğiz" ifadesini dile getirdi. Coş, sınır ötesi eleman konusunda, İngiltere'nin ihtiyaç duyduğu hemşireleri, Polonya Manpower'dan talep etmesi örneğini verdi.
Türkiye'de yatırım yapmak isteyen üretici şirketlerin kendilerine yönelttiği sorulara değinen Coş, İngilizce bilgisinin şirketlerin "en fazla" önemsediği konulardan biri olduğuna dikkati çekerek, "Özellikle teknisyen düzeyindeki biri dil biliyorsa, maaş paketi yükseliyor" dedi.
"Açık iş sayısı yüzde 50 azaldı"
İstihdama ilişkin olarak, geçen yıl krizin, ABD, Avrupa ve gelişmiş pazarlarda daha fazla, gelişmekte olan pazarlar ve bazı Asya Pasifik ülkelerinde daha az hissedildiği bilgisini veren Coş, genel olarak açık iş sayısının yüzde 50 azaldığına dikkati çekti.
Coş, Manpower olarak hayatın devam ettiği sektörlere ve outsource projelerine odaklanarak, bu açığı kapatabildiklerini ifade ederek, "2009 bizim için göreceli olarak 2008'e göre iyiydi" dedi.
Şu anda mavi yakada da kıpırdanma görüldüğüne ve teklif talepleri almaya başladıklarına değinen Coş, ancak bu durumun 2007 yılı ve 2008'in son çeyreği ile kıyaslanamayacağını vurguladı.
Ebru Coş, krizde Türk yöneticilere talebin arttığına yönelik haberler yayımlandığı hatırlatılarak, kendi gözlemlerinin sorulması üzerine, buna ilişkin bir veri bulunmadığını ve bu durumu gözlemediklerini söyledi.
Çalışma dünyasını değiştirecek 4 eğilim
İş yapılma biçiminin değişmesine paralel olarak çalışma dünyasının da değiştiğini belirten Coş, organizasyonların bugün ve gelecekte yönetmek zorunda oldukları 4 eğilimi, "değişen nüfus yapısı ve yetenek açığı", "daha sofistike müşteriler", "bireyselliğin dayattığı kurallar" ve "teknolojik devrimler" şeklinde açıkladı.
Coş, baby-boomer (doğum oranının yüksek olduğu, özellikle ikinci dünya savaşı sonrası dönemde doğan) kuşağının emekli olurken, becerilerini, deneyimlerini ve ilişkilerini götürdüğünü ve eş zamanlı olarak NetGen ve Y kuşağı denilen farklı becerilere sahip iş ve yaşam dengesi açısından farklı beklenti ve önceliklere sahip kuşağın iş gücüne katıldığını, bu durumda organizasyon ve yöneticilerin çok jenerasyonlu iş gücünü yönetmeyi öğrenmesi gerektiğini anlattı.
Bireyselliğin dayattığı kurallar eğilimine değinirken, Y kuşağının çalışma dünyasından beklentilerinin kendilerinden önceki kuşaklardan farklı olduğunu, artık gücün, işverenden çalışana geçtiğini belirten Coş, işverenlerin farklı kuşaklar için farklı aday çekme yöntemleri kullanmaları gerektiğini söyledi.
Coş, işverenle "pazarlığa eşit " olarak oturan yeni kuşağı, "iyi eğitimli", "yetenekli" ve "denemekten korkmayan" biçiminde tanımladı.
Sofistike müşteri yapısı eğilimine ilişkin olarak da, şirketlerin, müşterilerinin ihtiyaçlarına etkin şekilde karşılık verebilmek için küresel kapasiteye ihtiyaç duyacaklarını ve iş yapma modellerinin daha kompleks olacağını ifade eden Coş, pazarın ihtiyacına verilecek tepkilerin hızlı, farklılaştırılmış ve küresel olması gerektiğini kaydetti.
Coş, teknolojik ilerlemenin toplum geneli ve iş yerleri üzerindeki etkisinin büyük olduğunu ve iş yapma şekillerini yeniden keşfetmeye zorlarken, sosyal ağ sitelerinin artışıyla, özel hayat ve iş hayatı iç içe geçtiğinden, bu konuda kontrolün önemine değindi.