Elektrik ve doğalgaza zam yok
Babacan, "Elektrik ve doğalgazda Türk Lirası olarak fiyatlarda herhangi bir değişiklik yapmama kararı aldık" dedi.
İSTANBUL- Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Elektrik fiyatlarında 2011 sonuna kadar herhangi bir değişiklik yapmama kararı aldık, TL olarak. 2010-2011 kritik yıllarımızdır, doğalgazda da Türk Lirası olarak fiyatlarda herhangi bir değişiklik yapmama kararı aldık" dedi.
Ali Babacan, TİM Genişletilmiş Başkanlar Kurulundaki konuşmasında, olağanüstü dönem uygulamalarının bu yılın sonu itibariyle sona erdiğini hatırlatarak, şu anda Türkiye'nin risk priminin Avrupa'nın birçok ülkesinden aşağıda olduğunu kaydetti ve "Hangi güven göstergesine bakarsak bakalım gerçekten, şu anda Türkiye diğer ülkelerle mukayese edildiğinde, tarihinin en iyi noktasını yaşıyor" dedi.
Kriz döneminde tüketici kredileri üzerindeki kaynak kullanımını destekleme oranının yüzde 15'ten, yüzde 10'a çekilmesi kararını aldıklarını hatırlatan Babacan, bunu tekrar yüzde 15'e çıkardıklarını, konut ve ticari kredilerde herhangi bir değişiklik olmadığı bildirdi.
Ali Babacan, "Elektrik fiyatlarında 2011 sonuna kadar herhangi bir değişiklik yapmama kararı aldık, TL olarak. Doğalgaz fiyatlarında, ki biliyorsunuz BOTAŞ'ın sıkıntıları var vergi borcu var, daha önceki dönemlerden birikmiş, 7-8 milyar neredeyse o vergi borcu, ki o borcu da zaman içerisinde ödemesi gerekiyor. Biz buna rağmen 2010-2011 kritik yıllarımızdır, doğalgazda da Türk Lirası olarak fiyatlarda herhangi bir değişiklik yapmama kararı aldık. Orta vadeli programımızı 2011 bütçemizi buna göre hazırladık. Akaryakıt üzerindeki ÖTV'yi 2011 sonunda kadar TL olarak sabit sabit tutacağız" dedi.
İşgücü piyasasına ilişkin aldıkları karara ilişkin de Babacan, şunları söyledi:
"Biliyorsunuz biz yüzde 5 indirim yaptık sosyal güvenlik primlerinde. Fakat bu yüzde 5 primi, o dönemde yaparken bir teşvik uygulaması olarak getirdik. Ve şöyle de bir genel kuralımız var iki teşvik aynı anda uygulanmaz diye. Yani o yüzde 5'lik teşviki alıyorsa bir işverenimiz o zaman bir başka teşviği paralelinde alamıyor yada seçmek zorunda kalıyor. Şimdi yüzde 5'i biz bir teşvik olmaktan çıkarıyoruz. Genel uygulama haline sokuyoruz. 49 ilde 2012 sonuna kadar hem işveren primi ödenmeyecek, aynı zamanda yeni teşvikte biliyorsunuz 3 yıl, 5 yıl, 7 yıl gibi sürelerde işveren primi ödenmeyecek ve yine bölgeden bölgeye değişiyor. Geçen yıl Haziran'da şöyle bir unsur getirmiştik 3 aydır işsiz birini işe aldığınızda 6 ay boyunca işveren primi ödenmiyordu. Bu teşvik olarak görülüyordu ve yüzde 5 ile aynı anda uygulanamıyordu. Şimdi bunu uygulanabilir hale getiriyoruz.
Bir yandan yüzde 5 indirim alırken hem de yeni bir eleman aldığımızda, 3 aydır işsiz olan herhangi bir kişiyi aldığımızda 6 ay boyunca işveren primini devlet olarak biz ödüyoruz. Tabii bu 49 ilin haricindeki yerlerde.
Bakan Babacan, bununla ilgili kanun hazırlığını yaptıklarını, yakında meclise sevk edeceklerini bildirerek, "Özellikle yeni eleman alma noktasında, biraz daha işverenlerimizi bu rahatlatacaktır" dedi.
Ali Babacan, Türkiye'de serbest kur rejimi olduğuna değinerek, "Bu serbest kur rejiminin değişmeyeceğini o çerçevede aynen yerine duracağını defalarca söyledik ve o konuda herhangi bir değişiklik ve herhangi bir farklı uygulama olmayacak. Serbest sermaye hareketleri de serbest olmaya devam edecek. Bu ikisi Türkiye'de ekonomide güveni oluşturan çok önemli politikalar ve bu iki çerçeve değişmeyecek" diye konuştu.
"Cari açığın finansmanı için sıcak para gerekli "
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Doğrudan sermayeyle ilgili de, 1-2 yıl sıkıntılı dönem olacaksa, biz bu cari açığı nasıl finanse edeceğiz? Portföy yatırımları ile finanse edeceğiz. Sıcak para istemeyiz falan diyoruz da cari açık ne olacak? Doğalgazın parasını, petrolün parasını nasıl ödeyeceğiz? Türkiye'ye bu açığı kapatması için döviz lazım" dedi.
Babacan, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Genişletilmiş Başkanlar Kurulundaki konuşmasında, kur konusuna değinirken, serbest sermaye hareketlerinin de serbest olmaya devam edeceğini belirterek, "Serbest kur rejimi ve serbest sermaye hareketleri... Bu ikisi, bizim 2002'den beri sürdürdüğümüz ve Türkiye'de ekonomide güveni oluşturan çok önemli politikalar ve bu iki çerçeve değişmeyecek" dedi.
Bu iki çerçeve içerisinde kalmak kaydıyla kurumların yapacağı ve atacağı adımlar olduğunu vurgulayan Babacan, bu adımların da yeri geldiği zaman atıldığını söyledi.
Bakan Babacan, kur konusunun sadece Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı bir problem olmadığını dile getirerek, konuşmasına şöyle devam etti:
"İhracat için kurun seviyesi önemsizdir' gibi bir söylemimiz kesinlike yok, kur önemli bir faktördür. İhracatınızı etkileyen bir faktör belki, her şey değildir. 'Kur yükselirse her şey güzelleşecek, kur düştüğünde her şey kötü olacak'... Belki o noktaya getirmemek lazım, ama kur önemli faktördür. Problem, TL'den öte gelişmiş ülkelerin paralarının değeri düşüyor. Gelişmiş ülkelerin paraları hızla değer kaybediyor. Ocak 2009'dan bu yana ABD Doları karşısında Brezilya Reali yüzde 31,3 değerlenmiş. Güney Afrika para birimi yüzde 30,6 değerlenmiş, Endonezya para birimi yüzde 19 değerlenmiş, Tayland yüzde 15 değerlenmiş parası dolara göre. Hindistan yüzde 9,5, Meksika yüzde 9,4 değerlenmiş. TL ne olmuş bu dönemde yüzde 7,3 dolara göre değerlenmiş. Bu zaman diliminde TL'deki dolara göre olan değerlenme bütün bu ülkelere göre daha az bir değerlenme. Dolara göre parasının değerinin kaybolduğu ülkeler hangileri? Arjantin yüzde 13, Romanya yüzde 8, Macaristan yüzde 6. Bu ülkelerin ekonomisi çok sıkıntılı ülkeler. Ekonomisi nispeten sağlam, büyüyen, gelişmekte olan ülkeler gelişmiş ülkelere göre paraları bu dönemde değerlendi. Bu, sadece bizim sorunumuz değil, bütün dünyanın yaşadığı sorun. Bu, bütün gelişmekte olan ülkelerin şu anda karşı karşıya kaldığı tablo. Dolayısıyla bu dünyanın genel dengeleriyle ilgili bir mesele. Ülkeler tedbir alıyor, Brezilya yüzde 2 vergi koydu. Yüzde 2'nin faydası olmadı, yüzde 4 yaptılar, şimdi yüzde 6 yaptılar,fayda etmiyor. En çok değerlenen Brezilya parası yüzde 31. Hani yüzde 1'den bahsediyoruz ya yüzde 1 vergi koysak belki çözülür bu işler diye. Yüzde 6 yapıyor gene kurtarmıyor. "
"Sakız çikolata değil yatırım ürünü ithal ediyoruz"
Türkiye'nin cari açığı olan bir ülke olduğunu belirten Babacan, "Türkiye cari açığı olan bir ülke. Kur ne olursa olsun, Türkiye hızlı büyüdüğü dönmelerde cari açık verecek bir ülke, en azından 3-4 yıl böyle. Kur ne olursa olsun hızlı büyüyecekse Türkiye ekonomisi, Türkiye cari açık verecek" dedi.
Bakan Babacan, Türkiye'nin enerjiyi dışarıdan almak zorunda olan bir ülke olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:
"Demek ki, enerjide daha yıllara biz dışarıya bağlı olacağız. Enerjide dışa bağlı olduğumuz süre içinde cari açık veririz. Büyüyeceksek, dışarıdan makina teçhisat ithal etmek zorundayız. Makina teçhizat ithalatımız büyümeyle beraber artıyor. Toplam ithalatın yüzde 14-15 civarında yatırım ürünü ithal ediyoruz. Sakız, çiklet, çikolata değil.
Madem ki, kısa vadeli bizim cari açığımız olacak o zaman bu cari açığın finansmanı önemli. Biz arzu ederiz ki, doğrudan sermaye ile kalıcı sermaye ile olsun fakat bizim doğrudan sermaye girişimizin yüzde 80'i Avrupa'dan. Avrupa'daki şirketler bırakın dışarıdaki yatırımlarını, kendi varlık mücadelelerini veriyorlar.
Doğrudan sermayeyle ilgili de, 1-2 yıl sıkıntılı dönem olacaksa, biz bu cari açığı nasıl finanse edeceğiz? Portföy yatırımları ile finanse edeceğiz. Sıcak para istemeyiz falan diyoruz da cari açık ne olacak? Doğalgazın parasını, petrolün parasını nasıl ödeyeceğiz? Türkiye'ye bu açığı kapatması için döviz lazım. Bütün bunlara baktığınızda bizim mutlaka 2002'den bu yana istikrarlı uyguladığımız serbest sermaye hareketi, serbest kur rejimi buna ısrarla devam etmemiz gerekiyor."
Aksi politikaların Türkiye'ye bir gün başka felaketlere, uçuruma sürükleyeceğini ifade eden Babacan, "Bu olduğunda da Türkiye'ye yatırım yapmış hiç kimse karlı çıkmaz. Zor dönemler, bu zor dönemlerde dikkat edeceğiz, tutarlı olacağız, istikrarlı olacağız, hep beraber dişimizi sıkacağız, bir iki sene bu zor dönemi atlattıktan sonra da daha farklı döneme hep beraber ulaşacağız. Bunlar ne şartıyla, küresel ekonomide işler normale gider beklentisiyle. Dışarıdan olumsuz dalgalar bir ikinci dip, farklı şeyler görmeye başlarsak bunlar da etkileyecek bizi, kaçamayız, onlara da hazır olmamız lazım. Zor dönemler ama doğru politikaları uygulayarak güven ve istikrarla inşallah bu dönemlerden hep beraber geçeriz" dedi.
Toplantı, Babacan'ın konuşmasının ardından basına kapalı devam etti.
Toplantı sonrası açıklama / Vergi borçlarının yapılandırılması
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Babacan, vergi ve prim borçlarının yeniden yapılandırılmasıyla ilgili yasa tasarısı taslağının aşağı yukarı hazır olduğunu belirterek, "Taslağı, son rötuşlarını da yaptıktan sonra en geç bir iki hafta içinde Meclise sevk ederiz diye düşünüyorum" dedi.
Babacan, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Genişletilmiş Başkanlar Kurulu toplantısının basına kapalı bölümünün ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, toplantının, oldukça faydalı, açık ve samimi geçtiğini söyledi.
Daha önce TİM ile çeşitli sebeplerle oldukça sık bir araya geldiklerini ifade eden Babacan, şöyle konuştu:
"15 gün önce yeni yönetim kurulu olarak Ankara'da bizi ziyarete geldiler. İhracatçılarımızın sorunlarını beraber değerlendirdik. Bugün de tüm başkanlarla, tüm sektörlerle beraber daha geniş bir sohbet imkanımız oldu. Bizim için de oldukça faydalı oldu. Direkt konuları dinlemek, çözüm üretmek açısından son derece önemli. Sorunları ne kadar açık ve gerçekçi bir zeminde tartışırsak, ne kadar gerçeği beraberce görürsek, çözüm üretmek de o kadar kolaylaşıyor."
TİM'in şu anda hazırlamış olduğu önemli bir strateji dokümanı bulunduğunu, bunun daha taslak halinde olduğunu belirten Babacan, buna da önümüzdeki haftalarda son halini vermenin önemli olacağını vurguladı.
Ali Babacan, sözlerine "Eğer 2023 yılında 500 milyar dolar bir ihracat hedefi koyduysak, bu hedefe ulaşmak için neler yapılması gerektiğine de kamu, hükümet, özel sektör, sanayimiz, iş dünyamız beraberce bir strateji çizmemiz ve nihai kararlarımızı vermemiz gerekecek. Ben de o çalışma için ayrıca Büyükekşi'nin şahsında diğer tüm TİM üyelerine teşekkür ediyorum" diye devam etti.
Soruları da yanıtlayan Babacan, vergi ve prim borçlarıyla ilgili yeniden yapılandırmaya ilişkin bir soruya "Artık onun yasa tasarısı taslağı aşağı yukarı hazır ama son rötuşlar yapılıyor. Dün o konuda Başbakanımızla uzun bir toplantı yaptık. Kendisinin görüşlerini, talimatlarını da aldık. Taslağı, son rötuşları da yaptıktan sonra en geç bir iki hafta içinde Meclise sevk ederiz diye düşünüyorum" karşılığını verdi.
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi de, toplantıda, başkanların sektörleriyle ilgili sorunları, kurla ilgili görüşlerini dile getirdiklerini belirterek, "Özellikle teşvikle ilgili bir takım taleplerimiz vardı. Bir ay içerisinde tekrar sektörel ve bölgesel teşvik konusunda çalışma yapıp, Başbakan Yardımcımıza ileteceğiz. Bundan sonra da her halükarda diyalog halinde olup, görüşlerimizi paylaşacağız" dedi.