"El Bab'da birlikler şehrin içinde"
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, El Bab'da yürütülen operasyona ilişkin hastane bölgesinin ele geçirildiğini belirterek birliklerin şu anda şehrin içinde olduğunu aktardı.
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı ve Sözcüsü İbrahim Kalın, NTV'de katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Astana süreci sonrasında "anayasa taslağı" iddiasının ortaya çıktığı hatırlatılarak, taslakla ilgili görüşü sorulan Kalın, "Onları kabul etmemiz mümkün değil. Biz, Astana sürecini çok şeffaf bir şekilde yürüttük. Sayın Putin'in, Sayın Cumhurbaşkanımız ile yaptığı görüşmelerde bu konunun ana çerçevesi çizildi." diye konuştu.
"El Bab'da birlikler şehrin içinde"
El Bab'da yürütülen operasyonda hastane bölgesinin ele geçirildiğini kaydeden Kalın birliklerin şu anda şehrin içinde olduğunu bildirdi.
Güvenli bölge meselesine de değinen Kalın, ABD Başkanı Donald Trump'ın da bu konuyu gündeme getirdiğini hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Trump ile yaptığı telefon görüşmesinde de bu konunun gündeme geldiğini vurgulayan Kalın, şöyle devam etti:
"Özellikle Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle 'terörden arındırılmış güvenli bölge oluşturulması', hem bu mülteci akımını önleyecek temel tedbirlerden bir tanesi hem de Suriyelilerin kendi şehirlerine dönmeleri için en makul çözüm aslında. Şimdi Trump bu konuda birtakım açıklamalar yaptı.
Bizim öngördüğümüz şey, Azez-Cerablus-El Bab hattının 5 bin kilometrekarelik bir alana çıkartılması ve öncelikli olarak bu bölgenin terörden arındırılmış güvenli bölge ilan edilmesi. Buna olumlu baktıklarını ifade ettiler. Bunların da yine operasyonel detayları çalışılacak ama hem Suriye'deki sivil vatandaşların nefes alabilmesi hem göç dalgasının durdurulabilmesi açısından ortaya kararlı bir tavrın konması gerekiyor. İşte bunu da önümüzdeki günlerde hem Washington'daki yeni yönetimle hem bölgedeki diğer ülkelerle konuşmaya devam edeceğiz."
"Beklentimiz çok açık ve net"
"FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in iadesinin ABD Başkanı Trump ile konuşulup konuşulmadığının" sorulması üzerine Kalın, "Dün konuşulan önemli başlıklardan bir tanesi de buydu. Bizim bu konudaki beklentimiz çok açık ve net. Öncelikle bu terör elebaşının Türkiye'ye iadesidir." yanıtını verdi.
İki ülke arasında suçluların iadesi anlaşması bulunduğunu hatırlatan Kalın, Türkiye'de yargılanması gereken bir kişinin bu şartlarda iade edilmesi gerektiğini söyledi.
Türkiye'nin yaptığı uyarılar karşısında, bazı ülkelerin FETÖ'ye karşı aldığı tedbirleri anlatan Kalın, "Anlaşma çerçevesinde FETÖ'nün Türkiye'ye iade edilmesi, hukuki süreç devam ederken de birtakım tedbirlerin alınmasının mümkün olduğunu Amerikan makamlarına ilettik. Bunların bir kısmı idari karardır, illa hukuki yargı kararı gerektirmiyor. Sayın Trump da bu konuyu çok ciddiye aldıklarını, gerekli çalışmaları da derhal başlatacaklarını ifade ettiler, biz de tabii ki bunun takipçisi olacağız." diye konuştu.
Rakka'ya operasyon
Kalın, Obama yönetiminden kalan iki temel sorun bulunduğuna dikkat çekerek, bunları "PYD politikası, PYD ve YPG'ye verilen destek" ile "FETÖ meselesi" olarak sıraladı.
Bu iki konuyu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın gayet açık ve net bir şekilde dile getirdiğini vurgulayan Kalın, "Zaten Trump bu konuda bilgilendirilmiş. Fazla detayına girmeden 'Bu konuda ekiplerimiz mutlaka çalışsın, gerekli talimatları verelim.' denildi." diye konuştu.
"ABD'nin artık PYD'yi kullanmama yönünde bir tavrı mı var?" sorusu üzerine Kalın, telkinlerinin bu yönde olduğunu söyledi.
Kalın, "Ama bu sadece bir telkin ya da temenniden ibaret değil. Biz önlerine somut bir plan koyuyoruz. Fırat Kalkanı Harekatı ile 'Suriye'de DEAŞ'a karşı etkin olarak mücadele veren tek güç PYD/YPG'dir' efsanesi çökmüş oldu. Bugün DEAŞ'a karşı gerçek manada mücadele veren ülkeleri sayacak olursanız bunların başında kesinlikle Türkiye gelir." ifadesini kullandı.
Kalın, bu konuda sorumluluk almaktan kaçınmayan bir Türkiye olduğunu bütün dünyanın gördüğünü belirterek, şunları kaydetti:
"Yakın zamanda batı medyasında 'Fırat Kalkanı Harekatı devam etmeyecek, yürümüyor.' gibi bunu moralman çökertmeye yönelik birtakım propagandist yayınların yapıldığını görüyoruz. Dün Hastane Tepesi ve civarını ele geçirmemiz şu anlama geliyor; artık şehrin içindeler. Bir anlamda şehir içi temizlik şu anda yürüyor. Cumhurbaşkanımız dün Sayın Trump ile bu konuları konuştu. Sadece El Bab'a indirgenen bir mücadeleden bahsetmiyoruz. El Bab'ın alınması daha önce Azez'in, Cerablus'un DEAŞ'tan temizlenmesi gibi bir defa DEAŞ'a vurulmuş büyük bir darbe olacak, ikincisi de Rakka'ya yönelik yürüteceğimiz müşterek bir harekatın hem zeminini hazırlayacak hem de süresini hızlandıracaktır.
Rakka'nın DEAŞ'tan temizlenmesi konusunda Türkiye'nin sunduğu somut bir plan var. Şu anda El Bab'da mücadele eden Özgür Suriye Ordusu mensupları da buralar güvence altına alındıktan sonra Rakka operasyonu için hazır hale gelecekler.
Bu konuyu kendi muhataplarımızla detaylı bir şekilde biz de konuştuk, konuşmaya da devam edeceğiz. Önümüzdeki haftalarda Dışişleri Müsteşarımız Washington'a gidecek. Yarın Washington'dan önemli bir misafir geliyor. Bu konu yine detaylı bir şekilde ele alınacak."