Ekonominin patronları Kalite Kongresi'nde
İkinci gününde kongrede konuşan Sabancı Holding CEO'su Kurtul, Türkiye'nin cari açık sorununa dikkat çekerken, Akfen Holding Yön. Kur.Başkanı Akın da İzmit köprüsünün İDO'ya muhtemel etkilerinden söz etti.
İSTANBUL - Sabancı Holding Üst Yöneticisi (CEO) Zafer Kurtul, Türkiye'de bankacılık, mali sektörün çok iyi durumda olduğunu belirterek, "Bizde tüketici kredilerinin boyutları düşük. Bu da çok önemli bir avantaj. Ülkemizin bir eksik, riskli tarafı cari açık... Cari açığı çözmeden Türkiye'nin sürekli bir büyüme sağlaması mümkün değil" dedi. Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın ise İDO yatırımının geri dönüşüne ilişkin bir soruya verdiği yanıtta, "İzmit köprüsünün bitmesi halinde İDO'nun gelirleri muhakkak düşecektir. Bu uzunlukta asma köprülerin 9 yılın altında bitmişi yok.Ne kadar çabuk da yapsalar 6 yılda yaparlar diye düşünüyorum" dedi.
Kurtul ve Akın Türkiye Kalite Derneği (KalDer) tarafından, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneğinin (TÜSİAD) katkılarıyla düzenlenen 20. Kalite Kongresi'nin ikinci günündeki özel oturumda konuştu.
Zafer Kurtul, artık coğrafi sınırların ticarette bir sınırlama getirmediğini, internet kanalıyla çok farklı yerlere ürün satmanın mümkün olduğunu belirterek, dünya ticaretinin 2003'ten bu yana 2 misli arttığını, sınırların kalktığı ve rekabetin çok arttığı bir pazarın önlerinde durduğunu, bu pazarda rekabet edebilmeleri için bu prensiplere, iş mükemmelliği ve inovasyona çok önem vermeleri gerektiğini vurguladı.
Yurt dışında bankacılık sektörü ile ilgili tedirginlik artıyor
Yurt dışında bankacılık sektörü ile ilgili tedirginliğin arttığını, bunun da getirdiği önemli sıkıntılar olduğunu belirten Kurtul, Türkiye'nin, 2001 yılında ekonomiyi güçlendirme programı ile ilk olarak bankacılık sektörünü desteklediğini, sermaye koyduğunu, ABD'de de aynı şeyin yapıldığını, şimdi Avrupa'da bankacılık sektöründe sermaye eksikliği gözüktüğünü ifade etti.
Zafer Kurtul, "Bizde bankacılık sektörümüz, mali sektörümüz çok iyi durumda. Birinci konu, mali disiplin... İkinci konu, bankacılık sektörümüz... Bizde tüketici kredilerinin boyutları düşük. Bu da çok önemli bir avantaj. Ülkemizin bir eksik, riskli tarafı cari açık... Cari açığı çözmeden Türkiye'nin sürekli bir büyüme sağlaması mümkün değil" diye konuştu.
Cari açığın bir önemli nedeninin de enerjinin yanında, tasarrufların düşük bulunması olduğuna dikkati çeken Kurtul, kamunun tasarruf ettiğini, ancak özel sektörün karlılığının düşük olmasının tasarrufların önünde önemli bir engel olduğunu, inovasyon, iş mükemmelliği ve kalitenin karlılığın artmasını desteklediğini vurguladı.
Kurtul, başarının çok iyi bir ekip çalışmasıyla gelebildiğini, organizasyonel kültürün bu ekip çalışmasını desteklemesi, sistemlerin başarıyı ödüllendiriyor olması gerektiğini belirterek, Türkiye'de kalite sürecinin zaman içinde önemli bir değişim gösterdiğini, 1980 öncesine bakıldığında kaliteyi kontrol ettiklerini, son ürünün kalitesine baktıklarını, 1980'den sonra, 1990'lı yıllarda artık toplam kalite yönetimine bakmaya başladıklarını, süreçleri iyileştirmeye, işi yaparken "kaliteli yapalım, kaliteyi güvence altına alalım" konularında çalıştıklarını anlattı.
Başarısız olursak çok ayıp olur bize
Öte yandan İDO yatırımına değinen Hamdi Akın şöyle konuştu:
"Son yılların çok güzel geliştirilmiş bir işi. İDO iç denizyolu hattı anlamında dünyanın en büyük şirketi. Yıllardır denizlerin kullanılmadığını konuşuyorduk ama ne kadar yaratıcı olursanız olun İDO gibi bir şirketi yaratamazsınız. İskeleler devletin olduğuna göre, böyle bir şirketi ancak devlet yaratabilir. Kurulan şirketi biz aldık. Başarısız olursak çok ayıp olur bize. Türkiye'nin milli gelirinden en fazla pay alan 20 milyon insanın, yarısı bir tarafta, yarısı diğer tarafta oturuyor. Ticaretin, TIR'ların en fazla geçtiği bölge. İnovatif bir şeyler yapmamız gerekecek."
İzmit köprüsü 6 yılda biter
İzmit köprüsünün bitmesi halinde, gelirlerinin yüzde 60'a yakın kısmını buradan elde eden İDO'nun gelirlerinin muhakkak düşeceğini kaydeden Akın, İDO ihalesine giren şirketlerin, İzmit köprüsünün bitiş tarihine ilişkin farklı yaklaşımlarda bulunduğunu belirtti.
Hamdi Akın, "Bu uzunlukta asma köprülerin 9 yılın altında bitmişi yok. Çin'de 5 yılda yapılmışı var. Ancak bunlarda proje finansmanı yok. Yerli müteahhitlerle, tabiri caizse işçiler yerine kölelerle yapılmışlar. Bu köprünün, diğer firmalar 4 yılda biteceğini düşünüyorlar. Biz 2 yıl daha gecikeceğini, 6 yılda biteceğini düşündük. Türkiye'nin dünya rekoru kıracağını düşünüyorum. Ama ne kadar çabuk da yapsalar 6 yılda yaparlar diye düşünüyorum" değerlendirmesinde bulundu.
İDO'nun devlet kaynaklı bir şirket olduğunu vurgulayan Akın, "Keşke devlet izin vermiş olsaydı da sıfırdan yatırım olarak geliştirebilseydik. Belki 300-400 milyon dolara geliştirebilirdik" dedi.