Dünya ekonomisi yeniden resesyona girecek
Ernst & Young Globalleşme Raporuna göre, global ekonomide büyümenin hız kaybedeceği öngörülmekle birlikte, çoğu ekonomide globalleşme süreci hızını koruyor.
İSTANBUL - Ernst & Young'ın Globalleşme Raporuna göre, global ekonomide büyümenin hız kaybedeceği öngörülse de çoğu ekonomide globalleşme sürecinin hızını koruduğuna işaret edilirken, üst düzey yöneticilerin yarısından fazlası dünya ekonomisinin 2012 sonuna kadar yeniden resesyona gireceğini, yaklaşık üçte ikisi Euro Bölgesindeki borç krizinin yeni bir global finans krizini tetikleyeceğini düşünüyor.
Ernst & Young'ın bu yıl üçüncüsünü yayınladığı Globalleşme Raporu, 3 kaynaktan yararlanılarak hazırlanırken, dünyanın en büyük 60 ülkesinin globalleşme performanslarını GSYH'lerine orantılı olarak ölçen "globalleşme endeksi", Kasım 2011'de düzenlenen ve dünya genelindeki bin üst düzey yöneticinin globalleşme ile ilgili görüşlerinin alındığı bir anket çalışması ile 2012-2015 dönemi için dünya ve bölgesel GSYH artış tahminlerini içeriyor.
Globalleşme Raporuna göre; global ekonomide büyümenin hız kaybedeceği öngörülmekle birlikte, dünyanın en büyük 60 ülkesi arasında yer alan ve korumacı önlemlere başvurmamış olan çoğu ekonomide globalleşme süreci hızını koruyor.
Raporda yer alan tahminlere göre, dünya GSYH artışı 2012'de yüzde 3,4 olmakla birlikte, endeks globalleşme sürecinin bu yıl ve 2015'e kadar hızlanmaya devam edeceğini gösteriyor. Bu tahminin özellikle Vietnam, Malezya, Meksika ve Kolombiya gibi orta büyüklükteki gelişen ülkeler ile Belçika, Danimarka, Slovakya ve Avusturya gibi nispeten küçük Avrupa ülkeleri için geçerli olduğu belirtiliyor.
Endeks, önümüzdeki 3 yıl boyunca gelişmiş ülkelerden yalnızca Birleşik Krallık ve ABD'nin globalleşme düzeylerinin biraz gerileyeceğine işaret ediyor. Son 20 yıl içinde globalleşme ivmesinin yalnızca finans krizinin en ağır yaşandığı 2009 yılında duraksadığının altı çizilirken, ankete katılanların yarısından çoğu ekonomideki gerilemenin "kısasa kısas" korumacılık önlemlerini ciddi boyutlarda tırmandıracağını düşünüyor.
"Korumacılık tehlikesi varlığını koruyor"
Ernst & Young Yönetim Kurulu Başkanı ve Üst Yöneticisi (CEO) James S. Turley, bu konuya ilişkin, "Dünya ekonomisindeki zayıf büyümeye karşın globalleşme süreci devam etmekte, ancak korumacılık tehlikesi varlığını korumaktadır. İş dünyası ve hükümetler, globalleşmenin ekonomiye ve toplumsal hayata faydalarını öne çıkararak, korumacılığa sığınmaktan kaçınmalıdır" yorumunu yaptı.
Ernst & Young'ın 2012 yılı tahminlerine göre; Avrupa'da ülke borcu krizi çözülse bile büyüme sabit kalacak ve ABD'de yüzde 2,5 civarında gerçekleşecek. Gelişmekte olan pazarların orta vadedeki potansiyeline iyimser tahminlerle yaklaşılmakla birlikte, üst düzey yöneticilerin yarısını biraz aşan kesimi dünya ekonomisinin 2012 sonuna kadar yeniden resesyona gireceğini düşünüyor. Yaklaşık üçte ikisi, Euro Bölgesindeki borç krizinin yeni bir global finans krizini tetikleyeceğini ve yaklaşık yüzde 90'ı da dünya ekonomisinin çift dipli bir resesyona sürüklenmesi halinde korumacı önlemlerin tırmandırılacağı görüşünü taşıyor.
"Kredi daralma riski artıyor"
Raporda, korumacılığın yaygınlaşma ihtimalinin yanı sıra, Euro Bölgesindeki ülke borcu krizi ve dünya ekonomisindeki yavaşlamanın, bankalararası piyasalarda güvenin azaldığı bir ortamda bankaların kredi musluklarını kısmaları nedeniyle yeni bir kredi daralması riskini artırdığına işaret ediliyor.
Ernst & Young COO'su (Chief Operating Officer) John Ferraro, bu konuda "Söz konusu korkutucu senaryo yeterince birikimli, hızlı ve esnek olmayan global şirketler için birçok sorun yaratacaktır. Bu rapora baz teşkil eden araştırmalarımız, işletmelerin önümüzdeki yıllarda çözüm arayışına girmelerini gerektiren 4 önemli sorun olduğunu göstermiştir. Bunlar karmaşık ve hızla çözülemeyecek sorunlardır, ancak esnekliği, hızı ve yenilikçi bir zihniyeti ön plana çıkaran işletmelerin bu konuda başarılı olacaklarına inanıyoruz" şeklinde değerlendirme yaptı.
Ferraro, iş dünyasındaki zorlukları raporda, "hızlı büyüyen pazarlarda başarılı olmak eskisi kadar kolay değil", "Aynı stratejiler her yere uymuyor", "Politikaların önemi artıyor, ama öngörülebilirlik azalıyor" ve "Nitelikli insan bulmak zor" şeklinde sıraladı.
(AA)