Döviz kuru neden dövülmez?

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Emre CAN / İzmir Ekonomi Üniversitesi Ekonomi Bölümü Doktrora Öğrencisi

Ekonomi bilimi, siz bir tercihte bulunup bir mal veya hizmet edinirken ve bunun sonucunda bir mutluluk sağlarken, hangi kaynaktan vazgeçmeniz gerektiğinizi; size matematiğin araçlarını kullanarak doğrudan veya sözcükleri kullanarak dolaylı bir şekilde söyler. Çünkü kaynaklar sınırlıdır. Bu bir ödünleşim mekanizmasıdır ve bir fırsat maliyeti vardır. Yeni bir şey edinmek için, neden ve ne miktarda vazgeçmeniz gerekir? Bu soru bir ağaca benzer ve bu ağacın kökleri tüm ekonomi bilimini beslemektedir.

Bu girişi şu anda gündemin önemli konularından biri olan, ihracatçıların döviz kurundan şikâyet etmeleri; bunun için döviz kurunun mevcut seviyesinden yukarda bir banda taşınması ve kur istikrar fonu ile ilişkilendirmek istiyorum. Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki bir ithalatçının veya ithalatçının karşılaşabileceği en büyük risk döviz riskidir. Kur riski sistematik bir risktir ve ne ihracatçı ne de ithalatçı bu riski kendi başına etkileyebilir. Bu yüzden ihracatçı rekabet gücünün artması için döviz kurunun daha yüksek bir banda, ithalatçı ise döviz kurunun daha düşük bir banda taşınmasını ister. Oysa devletin döviz kuruna müdahale etmesi ve durumu ihracatçı veya ithalatçı lehine çevirmesi tüm dengeleri değiştirir. Ayrıca bu müdahaleyi içinde bulunduğumuz dalgalı kurda yapması tüm göstergeleri derinden etkiler. İhracatçılarının rekabet gücünü arttırmak için yapılacak bir müdahale sadece döviz kurunu arttırmakla kalmaz; fiyatları ve enflasyonu ve dolayısıyla faizleri arttırır ki, dış borcu yüksek bir ülke için o zaman oturup döviz kurunu arttırmakla, faizin ve enflasyonun artmasının fayda ve maliyetlerini hesaplamanız gerekir.

Aslında ihracatçıların kur risklerini azaltmak için, hükümetten döviz kurunun arttırılması yönünde karşılanması zor bir talepte bulunmaları yerine; çok daha kolay bir yolla bunu başarabilme olasılıkları mevcuttur. 2005 yılında İzmir 'de kurulan Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası (VOB) ihracatçıların kur riskini minimize etmek için yeterli araçlara sahiptir. Bir ihracatçı için risk, döviz kurunun değer kaybetmesidir; bu şekilde TL değerli olacak, ihracat zorlaşacak ve ithalat kolaylaşacaktır. İşte bu yüzden ihracatçı VOB'da döviz için short pozisyon (dövizin değerinin düşeceği yönünde geleceğe yönelik bir sözleşme) alırsa döviz kuru düşse bile vadeli işlemle elde edeceği karla, kur riskini minimize etmiş olur. İhracatçı için tersi gerçekleşir ve döviz kuru artarsa zaten satışlardan elde edeceği gelir ek bir kazanç sağlayacak, VOB'da yapacağı zarar ise sanki bir sigorta gideri haline gelecektir. Bu risk yönetim aracı 2005 yılından bu yana Türkiye'de mevcut olmasına rağmen VOB'da kur riskini yöneten ihracatçı sayısı ne yazık ki çok azdır.

Diğer yandan; ihracatçılar kesinlikle desteklenmelidir. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin büyümesi için ihracat vazgeçilmezidir. Ancak ihracatçının rekabet gücünü arttırmak için döviz kurlarını arttırmanın maliyeti, buradan elde edilecek faydadan daha fazladır. İhracatçıları desteklemek için ve rekabet güçlerini arttırmak için diğer yöntemler, örneğin vergi avantajı, düşük faizli krediler, ar-ge harcamaların vergiden düşürülmesi ve markalaşma ile rekabet gücünün arttırılması daha kalıcı çözümler olacaktır. Kurlarda yakalanmış bir istikrar ihracatta kısa vadeli bir artış için feda edilemez. Ayrıca devletin üç büyük fiyata; faiz, döviz kuru ve ücretlere müdahalesi ekonominin tüm dengeleri değiştirecek bir potansiyele sahip olduğu için, bireylerin ve bireysel şirketlerin kendi risklerini artık Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsasında yönetmeye başlamaları, ekonominin kendi yapısal güçlenmesi için de çok önemlidir.

Ekonomide bir faktörün diğerini üzerinde etkisini açıklamak için bir varsayıma gider; diğer her şeyin sabit (ceteris paribus) olduğunu düşünelim deriz. Buradan yola çıkarak döviz kuru artarsa, ihracat artacak ve ulusal gelir artacaktır. Ama gerçek hayatta diğer her şey hiçbir zaman sabit kalmaz! Döviz kuru artarsa fiyatlar artar, enflasyon artar ve faizler artar. Yazının girişindeki ödünleşim mekanizması burada da çalışmaktadır. Ancak bu ödünleşim çerçevesinde riskleri azaltabilecek yeni mekanizmalar artık piyasa mekanizması içinde mevcuttur. Siz ihracatta rekabet gücünü arttırmak için döviz kurunu döverseniz; enflasyon ve faizin eli de boş durmayacaktır. Dalgalı kur rejiminde ise kurları, ihracatçılar lehine değiştirmek; oyunun kurallarında yoktur!

Bu konularda ilginizi çekebilir