Diyarbakır, UMEM ile tanıştı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

DİYARBAKIR'DAN / Mahir SOLMAZ

diyarbakir@dunya.com

Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi'nde ısıtma ve soğutma sistemleri üzerine faaliyet gösteren Kalfasan'ın makine parkurunu genişletmesi ile ilgili haber yaparken, firma sahibi Mehmet Emin Bozokalfa, hayata geçirmek istediği bir projesini paylaştı. Bozokalfa, faaliyet gösterdiği soğutma ve ısıtma sektöründe, montaj, bakım ve onarımda sağır ve dilsiz vatandaşları istihdam etmek istiyor. Sağır ve dilsiz vatandaşların geleceğine katkı sunmak istediğini söyleyen Bozokalfa, soğutma ve ısıtma sektöründe tecrübe kazanan birinin Türkiye'nin her yerinde rahatlıkla iş bulabileceğini ekliyor. Konu ile ilgili destek isteyen Bozkalfa'nın bu projesi aklıma hemen Uzmanlaşmış Meslek Edindirme Merkezleri (UMEM) projesini getirdi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Milli eğitim Bakanlığı, TOBB ve TOBB- Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi işbirliğinde 19 ilde başlatılan UMEM Projesi ile ilgili Diyarbakır'da yapılacak toplantıyı beklemeye başladım. Ancak düzenlenen toplantıda engelli vatandaşlarımız hakkında hiçbir şey konuşulmadı. Engelli vatandaşlarımıza meslek edindirilmesi konusunda, Diyarbakır'da UMEM Projesi için oluşturulan komisyondan destek istemeyii düşünüyorum. Ayrıca İş-Kur'un da bu konuda destek ve yardımcı olacağı inancındayım.

Dönelim toplantıya... Engellerilerin istihdamı noktasında eksik kalsa da Diyarbakır için büyük önem taşıyan nitelikli iş gücü yaratacak bir proje ile tanıştık. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer'in de katılımı ile Diyarbakır'da gerçekleştirilen toplantıda 'Beceri 10' sloganıyla yürütülen Uzmanlaşmış Meslek Edindirme Merkezleri (UMEM) Projesi hakkında bilgi verildi. Proje kapsamında 19 ilde gerçekleştirilecek toplantıların 11'incisi ile bizlerde proje ile ilgili detaylı bilgi edinme fırsatı bulduk. Projeyi, daha önce 10 ilde paylaşıldığı ve basında iyi ilgi gördüğü için paylaşmıyorum. Daha önce UMEM kadar kapsamlı olmasa da yine benzer projeler hayata geçirilmeye çalışıldı. Ancak başarı oranının yüzde 18 olduğunu gördük. Diğer projelerin başarı oranının düşük olmasının başlıca nedeni, her zamanki gibi amacının dışında zihniyetler ile bu yola çıkmış olmamızdan kaynaklandı. Elbette bunu Diyarbakır için söylüyorum. Her yeni proje, özellikle bizim gibi işsizlikte 2'nci sırada yer alan, çok genç ve vasıfsız bir nüfusa sahip olan kentler için çok önemli. Bu nednele bu projeye de dört elle sarılmak zorundayız. Nedeni ise, Diyarbakır ile ilgili rakamlar, her şeyi şu an için pozitif giden bir şehir olmamıza rağmen içimizi kararttı.

Bir bütün olarak, ama geçmişte olduğu gibi değil, daha samimi hareket edip, daha iyi işler ortaya koyabiliriz. Örneğin Mehmet Emin Bozokalfa'nın yaptığı gibi, toplum için bir şeyler yaparak, samimi olarak birçok şey başarabiliriz.

Bu konularda ilginizi çekebilir