Diyarbakır öncesinde yeni projeleri açıkladı
Erdoğan, İstanbul, İzmir, Diyarbakır projelerini açıkladı.
İSTANBUL - Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Türkiye Hazır Hedef 2023" proje tanıtım toplantısında, İstanbul, İzmir ve Diyarbakır projelerini açıkladı.
Recep Tayyip Erdoğan, "Kazanan, sadece İstanbul, Ankara, İzmir, Diyarbakır değil, bölgedeki tüm iller olacak, tüm Türkiye olacaktır. İstihdam, bütün projelerimizin odak noktasını oluşturuyor. 12 Haziran seçimleri sonrasında başlatacağımız tüm bu projelerle, yüz binlerce kişiye iş imkanı sağlamayı hedefliyoruz.
Projelerin inşası sırasında çalışanlara ek olarak, projeler tamamlandığında da on binlerce, yüz binlerce kişi iş ve ekmek imkanına kavuşmuş olacak. GAP, DAP, KOP gibi projeleri de eklediğimizde, önümüzdeki dönemde Türkiye'de işsizliğin çok büyük oranda düşeceğine biz artık kesin gözüyle bakıyoruz. İstihdamla birlikte, yüzlerce sektör bu projelerden istifade edecek, ticarette, sanayide, ihracatta, turizmde kayda değer bir canlanma yaşanacak" dedi.
Diyarbakır'ın çehresini değiştireceğini ifade ettiği projeleri açıklayan Erdoğan, Erdoğan, tüm Güneydoğu ve Doğu Anadolu illerinde olduğu gibi, Diyarbakır'da da terör örgütü ve onun uzantıları başta olmak üzere çeşitli kesimler tarafından, yatırımlarının engellenmek istendiğini söyledi.
İlk proje Suriçi yenileme
"Diyarbakır için ilk projemiz, Suriçi yenileme projesi. 5 kilometre uzunluğundaki Diyarbakır'ın tarihi surları iki yerden yıkılmış durumda. Bu iki yerde onarım yapacak, Suriçi'ne, o eski zamanlarda olduğu gibi bugün de yine kapılardan girilmesini sağlayacağız. Suriçi'ndeki 500 civarında sivil mimari örneği yapıyı aslına uygun şekilde yeniden inşa edeceğiz.
Yeni çehresiyle Suriçi, tarihi eserlerin görünür hale geldiği, tarihin gelecekle kucaklaştığı, dünyadan birçok insanın görmek için can atacağı bir manzaraya kavuşacak. Bu projeyle, Diyarbakır'da çok büyük bir kentsel dönüşüm gerçekleştiriyoruz. TOKİ, bu kentsel dönüşüm için kolları sıvadı ve ilk planda, sur içinde, Hazreti Süleyman Camii ve çevresini de kapsayan, yoğun gecekondulaşmanın olduğu bölgede, hak sahipleriyle görüşmeleri başlattı.
1272 yeni konut yapılarak, hiç kimsenin hakkı gaspedilmeden, bu sürecin tamamlanması için çalışmalarımız devam ediyor."
Diyarbakır Havaalanı Projesi
Başbakan Erdoğan, Diyarbakır için ikinci projelerinin de Diyarbakır Havaalanı Projesi olduğunu belirterek, "Askeri ve Sivil havaalanını birbirinden ayırıyoruz. Yeni ve modern bir terminal binası ile Diyarbakır'a yaraşan sivil bir havaalanını Diyarbakır'a kazandırıyoruz" dedi.
Silvan Barajı
Başbakan Erdoğan, bir başka projenin "Silvan Barajı" projesi olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Silvan Projesi ile 2 milyon 450 bin dekar tarım arazisinin sulanabilmesini sağlıyoruz. Bu projeyle hayata geçecek sulama sistemi sayesinde çiftçilerimize, yılda 735 milyon lira ilave gelir elde etme imkanı getiriyoruz. Burada insan yok çiftçi var bunu da hatırlatıyorum. Projenin enerji alanındaki faydası ise yılda 102 milyon lira enerji geliri olacak. Silvan Projesi ile 318 bin kişiye iş imkanı oluşturuyoruz. Ülke ekonomisine de toplamda yılda 837 milyon lira katkı sağlayacağız."
2 şehir hastanesi
Diyarbakır'a 2 tane de şehir hastanesi kazandıracaklarını ifade eden Erdoğan, "Kayapınar Şehir Hastanesi, 1 genel ve 7 ihtisas hastanesinden oluşacak. Genel hastane şu anda 500 yatakla faaliyette. Buna, 7 ihtisas hastanesi daha ekliyoruz. Toplam yatak sayısını 1630'a çıkarıyoruz. Bu şehir hastanesinde 120 yoğun bakım yatağı, 30 ameliyathane, kemik iliği nakil merkezi ve organ nakil merkezi bulunacak. Bu projenin Yüksek Planlama Kurulu onayı alındı, ihale ilanına çıkıldı, süreç devam ediyor. İkinci şehir hastanesi ise Yenişehir'de kurulacak. 200 yataklı bir genel hastane ve 400 yataklı bir kadın doğum ve çocuk hastanesi, bu ikinci şehir hastanesinin içinde olacak. Toplam 600 yataklı bu hastane için arsa temini çalışmaları devam ediyor" dedi.
Diyarbakır için tasarladıkları son projenin ise 30 bin kişilik bir stat olduğunu belirten Erdoğan, "Diyarbakır'a, Diyarbakırspor'a yakışan, modern, 30 bin kişilik bir stadın inşasına en kısa sürede başlayacak, bitirip gençlerimizin hizmetine sunacağız. Bütün bu projeler, başta da ifade ettiğim gibi Diyarbakır'da istihdama çok önemli katkı sağlayacak. İnşa aşamasında on binlerce kişi iş imkanı bulurken, projelerin tamamlanmasının ardından da Diyarbakır ticarette, turizmde farklı bir döneme girecek" diye konuştu.
İzmir Körfezi'nin iki ucu İZKARAY'la bağlanacak
Erdoğan, Diyarbakır'ın ardından İzmir projelerini de sıraladı. İşte o projeler:
"İzmir için ilk projemiz, Körfez geçişi projesi, diğer adıyla, İZKARAY. Bu projeyle, İzmir Körfezi'nin iki ucunu birbirine bağlıyoruz. Bostanlı ile İnciraltı'nı, 4,5 kilometre köprü ve 1,5 kilometre batırma tüp tünelle birbirine kavuşturuyoruz. Böylece Bostanlı ve Karşıyaka başta olmak üzere şehrin kuzeyinden gelenler, en kısa yoldan şehrin güneyine ulaşacaklar.
İzmir kent merkezini, Körfez geçiş projesi ile kuzeyden gelecek transit trafikten arındırmış olacağız. Mevcut durumda 30-35 kilometre yol katedilerek ulaşılan noktaya, 10 kilometrede varmak mümkün hale gelecek.
İkinci büyük proje Konak tüneli
İzmir için ikinci projemiz Konak tüneli. İzmir'in uzun yıllardır kent içi trafiğinin can damarlarından olan, çok yoğun bir trafik taşıyan Mürselpaşa Bulvarı üstünden sahil yoluna kadar trafiği yer altına alıyoruz. Çift tüp delme tünel olarak inşa edeceğimiz bu yolun toplam uzunluğu yaklaşık 2,5 kilometre.
Bu tünelle, İzmir'in kent içi trafiğini rahatlatacak, gürültü ve çevre kirliliğini azaltacak, seyahat sürelerini kısaltacağız. İstanbul'da Kadir Bey bunları yaptı. Ondan sonra diyorlar ki; ayrım mayrım, buyrun. İstanbul'da bütün metroları büyükşehir belediyesi yaptı. İzmir'de Egeray Ulaştırma Bakanlığı devreye girmeseydi yarıda kalacaktı."
Ege'de hızlı trenin kalbi İzmir olacak
Başbakan Erdoğan, İzmir için üçüncü projenin İzmir-Ankara ve İzmir-Bursa-İstanbul yüksek hızlı tren projesi olduğunu bildirerek, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin AK Parti döneminde başlattığı demiryolu ve yüksek hızlı tren hatları projelerinin Ege'deki kalbi İzmir olacak. Ege ve İç Anadolu Bölgesi'ni birbirine bağlayacak bu hat, Ankara'dan devam eden diğer hızlı tren hatları ile tüm Türkiye'ye açılan bir kapı olacaktır.
Ankara-Afyonkarahisar-Uşak-Manisa-İzmir güzergahında 583 kilometre uzunluğunda çift hatlı yüksek hızlı tren hattını iki etap halinde inşa edeceğiz. Bu hattın tamamlanmasıyla İzmir-Ankara arası seyahat süresi 3,5 saate inecek. Bu hatla, Ankara-Afyonkarahisar-Uşak-Manisa ve İzmir birbirine kapı komşusu kadar yakın hale gelecek. İzmir-Bandırma hızlı tren hattını, Karacabey'de Osmaneli-Bursa hızlı tren hattına bağlıyoruz. İzmir'i böylece, Ankara-İstanbul hızlı tren hattı ile doğrudan İstanbul'a bağlamış oluyoruz. Bu hatla İzmir, Balıkesir, Bursa, İzmit ve İstanbul birbirinin adeta kapı komşusu haline gelecek."
İzmir Manisa arasına yeni tünel
Başbakan Erdoğan, İzmir için bir başka projenin Sabuncubeli tüneli olduğunu belirterek, İzmir-Manisa arası ulaşımın uzun yıllardır riskli bir bölgesi olan Sabuncubeli geçişinde bir tünel inşa ettiklerini söyledi.
Sabuncubeli Tüneli'ni, 3 kilometresi çift tüp tünel, 1,2 kilometresi bağlantı yolu olmak üzere toplam 4 kilometre uzunluğunda, 2 geliş-2 gidiş olarak planladıklarını ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bir başka projemiz, İzmir-İstanbul ve İzmir-Ankara otoyolları. İzmir-Ankara ve İzmir-İstanbul otoyolları ile Türkiye'nin 3 büyük ilini birbirine kesintisiz, konforlu, güvenli şekilde bağlıyoruz. İzmir-Ankara otoyolu ile İç Anadolu Bölgesi ve Ege Bölgesi'ni otoyol ağı ile birbirine bağlamış oluyoruz. Bu otobanı tamamladığımızda Ankara'dan İzmir'e karayoluyla ulaşım 5 saate inecek.
İzmir-İstanbul otoyolunun temellerini attık. İzmit Körfezi'ne yapacağımız asma köprü ve buradan devamla inşa edeceğimiz otoyolla, İstanbul-Bursa arasını 3,5-4 saate indiriyoruz. Bu yolun çalışmaları devam ediyor. İzmir'de metro hattını da artık metro ağı haline getiriyoruz. İzmir şehir merkezini, şehir içindeki diğer semtlere ve çevre ilçelere, inşa edeceğimiz 4 metro hattı ile bağlayacağız. Üçyol-Bornova Merkez İstasyonu. Üçyol-Otogar, Altay-Dokuz Eylül Üniversite Hastanesi ve Üçyol-Dokuz Eylül Üniversitesi arasında 4 hattan oluşan toplam 27 kilometre metro hattı inşa edeceğiz."
Başbakan Erdoğan, Egeray, diğer adıyla İzban Projesi'nin devam ettiğini anımsatarak, 30 kilometre uzunluğundaki yeni demiryolu hattıyla Bergama'nın Aliağa istasyonu üzerinden Menemen'e bağlantısını sağladıklarını, bu hattı oradan da İzmir ve Manisa'ya, demiryolu vasıtasıyla entegre ettiklerini söyledi.
Erdoğan, "Yine 30 kilometrelik ikinci hattı yaptığımızda, banliyö sisteminin güzergahını Tepeköy'den Selçuk'a kadar uzatmış olacağız. Turistler, bölgenin en önemli turizm merkezlerinden olan Selçuk ve Bergama'ya, Menderes Havaalanından direkt olarak hızlı, güvenli ve ekonomik bir şekilde ulaşım imkanına kavuşacaklar. Ayrıca, bu proje tarım ve hayvancılık yönünden de gelişmiş olan Selçuk ve Bergama'nın ekonomisine önemli katkı sağlayacak" diye konuştu.
Şehir yenilenecek
Erdoğan, İzmir'de bu dönem çok ciddi bir sıçrama yaparak, halkın da desteğiyle şehir yenileme projesi ile ekonomik ömrünü doldurmuş, depreme dayanıksız, altyapı ve fiziki koşulları uygun olmayan yapılardan şehri arındırarak, yeni, modern, sağlıklı bir kentleşmeyi başlatacaklarını anlattı.
Proje kapsamında yeni evlenenlere, dar gelir gurubuna, düşük taksitli uzun vadeli ödeme planları ile ev edinme imkanı sağladıklarını belirten Erdoğan, bunu yaparken, hak sahiplerinin de hiçbir kayba uğramadan daha konforlu konut sahibi olmalarını temin edeceklerini söyledi.
Erdoğan, şehri yenilerken kimseyi mağdur etmeyeceklerini, en uygun, daha konforlu konut sahibi olmalarını temin edeceklerini kaydetti.
Başbakan Erdoğan, 2020 EXPO'ya aday olan İzmir'i, yeni çehresi, tarihi, doğası, insanı ve şehir planı ile zihinlerde iz bırakacak konuma getireceklerini ifade ederek, "İzmir'deki 1 milyon konutun 150 bini sağlıksız, güvensiz ve ruhsatsız konutlardan oluşuyor. Cumhuriyetimizin 100. yılında, 2023'te ruhsatsız ve sağlıksız yapı bırakmayalım istiyoruz İzmir'de ve Türkiye'de" dedi.
Dünyanın en büyük 10 limanından biri olacak
Bir başka önemli projeleri olan kuzey Ege, yani Çandarlı Limanı'nın yapımına başladıklarını ifade eden Erdoğan, bu proje ile Kuzey Ege Limanı'nı, İzmir'i, Türkiye'nin en önemli lojistik üslerinden birisi haline getireceklerini kaydetti.
İzmir'i, Ege ve Akdeniz'in ticaret üssü konumuna yükseltmekte kararlı olduklarını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Kuzey Ege Limanı'nı, dünyanın en büyük 10 limanı arasına girecek şekilde, bölgedeki diğer limanların tümünden büyük olarak inşa ediyoruz. Bu liman, demiryolu ve otoyol bağlantıları ile Türkiye'nin dünyaya açılan önemli bir kapısı olacak.
İzmir'e bir kruvaziyer limanı inşa edeceğiz. 3 aşamadan oluşacak bu limanın ilk aşamasını 2015 yılında tamamlıyoruz. Her aşamada kapasiteyi yıllık 1 milyon 300 bin yolcu olarak tasarladık. 2023'te 3. aşamayı da tamamladığımızda, İzmir Kruvaziyer Limanı'nın kapasitesi yılda 3 milyon 800 bin yolcuya çıkacak.
Türkiye'nin en eski limanlarından olan İzmir Limanı'nı modernize ediyoruz. Çalışma sahası ve depolama alanlarını yenileyerek, İzmir Limanı'nın şehre katkısını daha da artıracağız. İzmir Limanı'nın geri sahasını genişleterek oluşturacağımız alanları konteyner kara terminali olarak kullanacağız.
Proje tamamlandığında, Pire Limanı'na yanaşan yüksek tonajlı gemilerin İzmir Limanı'na da yanaşması mümkün hale gelecek. Böylece İzmir Limanı'nın gelirinde önemli artış olacak. "
Tarihi Efes Limanı canlanıyor
Başbakan Erdoğan, tarihte dünyanın en büyük şehirlerinden biri olan Efes'in antik limanını yeniden inşa ettiklerini belirterek, şöyle konuştu:
"Efes Antik Limanını ve Limana Ulaşım Yolunu Canlandırma Projesi ile Efes tarihi limanını tarihte kullanıldığı şekliyle yeniden canlandırıyoruz. Bu çerçevede bölgedeki antik yapıları da restore ediyoruz. Deniz yolu ile doğrudan Efes antik limanına ulaşımı sağlarken, liman çevresinde de tarihte olduğu gibi yaşam alanları oluşturacağız. Tarihi ve tabii altyapılara dokunulmadan, mevcut altyapıların imkanları kullanılarak, Efes tarihi limanına denizden teknelerle ulaşılmasını sağlayacağız."
9 yeni yat limanı
Başbakan Erdoğan, İzmir için son projenin yat limanları olduğunu belirterek, turizmde sıçrama olacağı için bu yat limanlarına şiddetle ihtiyaç olduğunu söyledi.
Çeşme, Urla, İnciraltı, Pasaport, Karşıyaka, Bayraklı, Aliağa, Yeni Şakran ve Dikili'de olmak üzere 9 yeni yat limanı kurmayı planladıklarını bildiren Erdoğan, yeni yat limanlarıyla İzmir'e toplam 3 bin 150 ilave yat kapasitesi kazandırmış olacaklarını, bütün bu projelerle, İzmir'i çok farklı bir kent konumuna yükselttiklerini söyledi.
Bu projelerden bazılarına başladıklarını, diğerlerinin de 12 Haziran sonrasında başlayacağını bildiren Erdoğan, "İzmir'i Ege ve Akdeniz'in, hatta dünyanın önemli bir ticaret, sanayi kenti, önemli bir turizm noktası haline getireceğiz" dedi.
EXPO 2020 tarihi bir fırsat
"EXPO 2020 adaylığı İzmir için tarihi bir fırsattır. Bu süreçte İzmir'in bütün özellikli yapılarını ve kentsel SİT alanlarını hızla tamir edip, gerekli restorasyonları hızla tamamlayarak, kültür hayatımıza katacağız. Yine bu süreçte, İzmir'in nitelikli konaklama merkezi ve turistik yatak kapasitesini tabiata saygılı bir anlayışla artırarak, 2023'e kadar 100 bine ulaştırmayı hedefliyoruz. Böylece İzmir, dünya çapında yüksek nitelikli bir kültür ve termal turizm merkezi olurken, 10 binlerce gencimiz de bu alanda iş sahibi olacak. Bu projelerin de İzmir'e hayırlı olmasını diliyorum."
İstanbul'a iki yeni şehir hastanesi
İstanbul için 3 yeni projeleri bulunduğunu, ilk projelerinin Avrupa ve Anadolu yakasında iki adet şehir hastanesi olduğunu belirten Erdoğan, Avrupa yakasındaki şehir hastanesini İkitelli'ye inşa ettiklerini, bu şehir hastanesinde, 1 genel, 7 tane de ihtisas hastanesi bulunacağını belirtti.
Erdoğan, toplamda 2 bin yataktan oluşan bu şehir hastanesinin ön yeterlilik ihalesinin 18 Mart'ta sonuçlandığını ve en kısa sürede sözleşme imzalanarak inşaatın başlayacağını bildirdi.
Taksim 'de trafik yer altına inecek
Erdoğan, "İstanbul için ikinci projemiz Taksim Meydanı Projesi" olduğunu belirterek, projeye ilişkin şu bilgileri verdi:
"Taksim'de, Tarlabaşı Bulvarı–Cumhuriyet Bulvarı araç trafiğini yer altına alıyoruz. Ayrıca Atatürk Kültür Merkezi Önü ve Taksim Anıtı çevresinde bulunan araç yollarını da yeraltına alıyoruz. Cumhuriyet Caddesi'nde Büyükşehir Belediye Başkanımız Kadir Bey ile Beyoğlu Belediye Başkanımızdan cephe giydirme sistemleriyle bu binaların süratle aslına uygun olarak restorasyonunun yapılması lazım. Bunu halletmemiz lazım ki burası bambaşka olsun. Çünkü 100. yıla hazırlanıyoruz. Böylece tüm Taksim Meydanı'nı yayalara tahsis etmiş oluyoruz. Cumhuriyet Caddesi üzerinde 312 metre, Anıt ve Atatürk Kültür Merkezi tarafından 819 metre uzunluğunda olmak üzere toplamda 1.131 metre uzunlukta yer altı araç yolu inşa edeceğiz.
Böylece, Taksim Gezi Parkı ve Atatürk Kültür Merkezi önünü, araç trafiğinden arındırılmış olarak, İstiklal Caddesi'ne kesintisiz şekilde bağlıyoruz. Alttaki araç trafiğini, her yöne ulaşmayı mümkün kılacak şekilde tasarladık.
Günün belli saatlerinde, Taksim Meydan'ındaki servis yollarına, sadece bölgedeki iş yeri ve konutların ulaşım ihtiyacını karşılamak amacıyla araç girişi olacak. Bu proje yapılırken, 41 adet ağaç taşınmak zorunda kalacaktır. 15 ayda tamamlanması planlanan bu projenin inşası sırasında, trafiğin aksamaması için gerekli planları da yaptık.
Toplu taşımayı aksatmayacak, alt geçitlerde otobüs duraklarının faaliyetini devam ettireceğiz. Taksim Topçu Kışlası'nı yeniden inşa ediyoruz. Binaların orta bölümü yine park olarak kullanılacak, alt bölüm ise otoparka dönüştürülecek. Taksim'e çok farklı bir çehre kazandıracak bu büyük projenin İstanbul'a hayırlı olmasını diliyorum.
Yassıada ve Sivriada kongre merkezine dönüşecek
"Bu iki adayı, İstanbul'un, Türkiye'nin, dünyanın önemli iki sembol adası haline getirmeyi planlıyoruz. Bu konuda Genelkurmay Başkanı'mıza özellikle teşekkür ediyorum. Çünkü TSK adına tahsis edilmişti Yassıada. Oradan tekrar devraldık. Hazine'ye devri yapıldı. Şimdi, Kültür ve Turizm Bakanlığına devredilmek suretiyle Yassıada'yı 'yaslı ada" olmaktan çıkarıyoruz.
Burada, her iki adayı müşterek olarak uluslararası kongre merkezlerinin yapılacağı, burada gerek idam edilen merhum Menderes, Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu, bıraktığı gerek objeler ve eserler noktasında neler varsa bunların sergilenebileceği müzeler, bunun dışında, eğer varislerinden alabileceğimiz kitaplar vesaireleri, kütaphaneleri varsa, bunları sergileyebileceğimiz kütüphaneler kuracağız. Büyük bir kongre merkezi, otelller kuracağız.
Sivriada'da, yat limanı her iki tarafta olacak. Birbirine yakın adalar olması hasebiyle de müşterek olarak projelendiriyoruz. Bu iki adayı, farklı bir konseptte İstanbul'a kazandırarak, hem demokrasi adına bir vefa borcumuzu yerine getirecek hem de İstanbul'un kongre ve turizm kenti olmasına farklı bir güç katmış olacağız."
Toplam 22 proje açıklandı
Başbakan Erdoğan İstanbul için 3, İzmir için 13 ve Diyarbakır için 6 proje açıkladı.
-İstanbul projeleri şöyle:
1 - Avrupa ve Anadolu yakasında iki adet şehir hastanesi.
2 - Taksim Meydan Projesi
3 - Adalar Projesi
- İzmir projeleri şöyle:
1 - Körfez Geçişi Projesi, diğer adıyla, İZKARAY.
2 - Konak Tüneli
3 - İzmir-Ankara ve İzmir-Burs-İstanbul Yüksek Hızlı Tren Projesi
4 - Sabuncubeli Tüneli
5 - İzmir-İstanbul ve İzmir-Ankara otoyolları
6 - Metro hattı metro ağı haline getirilecek
7 - Egeray, diğer adıyla İzban Projesi (devam ediyor)
8 - Şehir yenileme projesi.
9 - Kuzey Ege, yani Çandarlı Limanı (yapımına başlandı)
10 - Kruvaziyer Limanı (inşa edilecek)
11 - İzmir Limanı (modernize edilecek)
12 - Efes'in Antik Limanı (yeniden inşa edilecek)
13 - 9 yeni yat limanı inşa edilecek
- Diyarbakır projeleri:
1 - Suriçi Yenileme Projesi
2 - Havaalanı
3 - Dicle Vadisi Projesi
4 - Diyarbakır-Şanlıurfa Otoyolu
5 - Silvan Barajı
6 - Biri Kayapınar'da biri Yenişehir'de olmak üzere 2 şehir hastanesi
7 - 30 bin kişilik bir stad.
Ben bu bu kadar edepsiz bu kadar ahlaksız değilim
Dün Hopa mitinginde yaşanan protestolara da değinen Başbakan Erdoğan CHP, MHP ve BDP'yi suçladı. Erdoğan, "Bir gün önceden CHP, CHP yanlıları ve müşterek hareket ettikleri Halk Evleri gibi illegal legal tüm örgütlerin orada, kendilerine göre bize pres yapma veya bizi Hopa'ya adeta sokmama gibi bir gayretin cüretin içine girdiler" diye konuştu.
Erdoğan, sabahtan itibaren bunların sokaklarda Emniyet Teşkilatı ile jandarma karşı taşlarla adeta mücadele içinde olduklarını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz konuşmamızı yaptıktan sonra dönüş esnasında sokaklarda çıkıyorlar taş atıyorlar. Bu arada bir bölümde 100-150 kişilik grup bizim araçlarımıza yönelik taşlarını atmaya başladılar. Önümüzdeki araçlar olsun, otobüsümüz olsun ciddi isabetler aldı.
Bu arada bizim otobüsümüzdeki bir koruma polisimiz aldığı isabetle otobüsten düşerek maalesef şu anda yoğun bakımda. Allah kendisine şifalar versin. Rize'de beyin ameliyatını geçirdi. Yoğun bakımda şu anda. 72 saat uyutulması gerekiyor. Bu arada bir tanesi de kalp krizi geçirerek, şu anda kimliğini bilmiyorum üzerinde de fazla durmak istemiyorum, kalp krizi neticesinde öldüğü söyleniyor.
Tabii bu bize karşı yapılmış ilk saldırı değil. Çok enteresan CHP'nin büyük bir pankartı büyük bir inşatta asılı."
Sandıkta gereken cevabı vereceğiz
Başbakan Erdoğan "Oradaki devasa CHP'nin pankartı asılı. Aynı inşaatta CHP'nin pankartının yanında anında devamlı illegal eylemler içerisinde olan legal yapı içerisinde gizlenen pankart şu. 'Tek yol sokak, Tek yol devrim" altında halkevleri. Bununla ne demek istendiği zaten belli ortada" diye konuştu.
Terör örgütü yandaşları tarafından sadece İstanbul'da ne kadar seçim bürosuna, seçim araçlarına saldırılarda bulunulduğunun ortada olduğunu, bu saldırıların taşlı molotoflu saldırılar olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, "Biz bütün bunlara karşı sadece düşüncemizle, sabırla demokratik olarak sandıkta gereken cevabı vereceğimizi söyledik" dedi.
CHP Genel Başkanı'nın dün yaptığı açıklamayla ilgili olarak da Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"CHP Genel Başkanı'nın söylediği şu: 'Rüzgar eken fırtına biçer'. Ya böyle bir siyasetçi olur mu, böyle bir genel başkan olur mu? Neyin rüzgarını ektik ki fırtına biçeceğiz? Yani sen şu anda miting yapmaya giderken, yani birileri sana bunu yaptığı zaman kalkıp aynı şeyi ben mi söyleyeceğim? Ama ben bu kadar edepsiz bu kadar ahlaksız değilim. İnsanlıktan da nasibini almış değil. Utanmadan, sıkılmadan hala gerilimin faturasını bize çekmeye gayret eden bazı medya grupları var. Biz mi geriyoruz ortalığı, yoksa beraber olduğunuz yandaşlarınız mı geriyor?"