DİSK'e göre işsizlik yüzde 18.95

Umutsuzlar, gizli işsizler ve iş aramayanlar da hesaba katılınca sayı 6.3 milyonu geçiyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Enstitüsü (DİSK-AR) tarafından hazırlanan İstihdam Raporu'na göre, Ocak 2011 döneminde geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 18,95'e yükseldi.

DİSK-AR'ın Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Hanehalkı İşgücü Anketi Ocak 2011 dönem sonuçları üzerinden hazırladığı Ocak 2011 İstihdam Raporu'na göre, resmi işsiz sayısının, içinde Karabük, Artvin, Erzincan, Kırşehir, Sinop'un da bulunduğu 17 kentin nüfusunun toplamına eşit olduğu, umudu kesikler dahil edildiğinde bu sayının 25 ile çıktığı belirtildi.

Raporda, umutsuz işsizlerle işsiz sayısının, Kayseri Manisa, Hatay, Samsun gibi şehirlerin nüfusunun toplamına ulaştığı, başkent Ankara da 4 milyon 772 bin nüfusu ile geniş tanımlı işsiz nüfusunun 426 bin gerisinde kaldığı kaydedildi.

Rapora göre, başta umutsuzluk olmak üzere çeşitli nedenlerle son 3 aydır iş arama kanallarını kullanmayan ve işe başlamaya hazır olan umudu kesik işsizlerin de hesaba katıldığı, geniş tanımlı işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,78 puan artışla yüzde 18,95 oldu. 1 saat bile çalışsa işsiz sayılmayan, yetersiz ve eksik zamanlı istihdam edilen gizli işsizler ilave edildiğinde ise bu oran yüzde 23 düzeyine ulaştı.

Sayı, kriz öncesinin 765 bin üzerinde

Resmi 3 milyon 44 bin olan işsiz sayısının, umutsuz işsizlerle 5 milyon 203 bin, gizli işsizlerle 6 milyon 370 bin düzeyinde olduğu belirtilen raporda, işsiz sayısının Ocak 2008 dönemi ile karşılaştırıldığında 453 bin, umudu kesik işsizler dahil edildiğinde 765 bin artmış durumda bulunduğu vurgulandı.

Rapora göre geçici bir işte çalışan her 10 kişiye karşın, geçici bir işte çalıştığı için işsiz kalmış yaklaşık 4 kişi bulunuyor. Aralık 2010 İstihdam Raporunda yüzde 39 seviyesinde olan geçici işçi işsizlik oranı Ocak 2011 döneminde yüzde 44'e çıktı. Resmi işsizlerin yüzde 33,6'sını da (1 milyon 23 bin kişi) geçici işte çalıştığı için işsiz kalanlar oluşturdu.

Ocak 2011 döneminde resmi işsizlerin yüzde 15,1'ini işten çıkartılanlar, yüzde 18,8'sini ise kendi isteğiyle işten ayrılanlar oluşturuyor. İşyerini kapatan 222 bin kişi ise henüz iş bulabilmiş değil. Öğrenimine devam eden veya yeni mezun işsizlerin sayısı ise 304 bin düzeyinde.

Veriye dahil olmayan işsizler

Güvencesiz geçici işlerin yoğunlaşmasının işsizlik verilerini olumsuz etkilediği vurgulanan raporda, Ocak 2008 dönemi ile karşılaştırıldığında yaratılan istihdamın yaklaşık yarısının tarım kesiminde gerçekleştiği, tarımın istihdam içindeki payının yüzde 20,6'dan yüzde 24'e çıktığı, Türkiye'de yoksulluğun en yoğun olarak yaşandığı tarım kesimindeki bu artışın krizde halkın "çaresizliğinin" bir göstergesi olduğu savunuldu.

Son 3 yıllık dönemde umudu olmayan işsizlerin sayısının, diğer nedenlerle işsiz sayılmayan ama çalışmaya hazır olanlarla birlikte 312 bin kişi arttığı dile getirilen raporda, bu kişilerin işsiz sayılmadıkları için işsizlik verilerine dahil olmadıklarına işaret edildi.

Kayıt dışı çalışanların sayısının ise 1 milyon 130 bin kişilik bir artış gösterdiği bildirilen raporda, eksik ve yetersiz istihdam edilenlerin sayısının kriz öncesinin 460 bin üzerinde gerçekleştiği, geçici işlerde çalışanların sayısının da kriz öncesi döneme göre 285 bin kişi arttığı kaydedildi.

Avrupa'nın en yüksek oranı

Raporun sonuç bölümünde, hükümetin açıklanan işsizlik rakamlarını "büyük bir kıvançla" karşıladığı ifade edilerek, Avrupa-27 içerisinde işsizlik oranının ortalama yüzde 9,5 düzeyinde bulunduğu ve Türkiye'nin Avrupa'da en yüksek işsizlik oranına sahip ülkelerden biri olduğu vurgulandı.

Raporda şu görüşlere yer verildi: 

"Türkiye'de çalışma koşullarının giderek ağırlaşması, düzenli bir gelir getiren, güvenceli işlerde yaşanan azalış, yaygınlaşan taşeron uygulamaları ve düşük ücretler nedeni ile çalışma yaşamı bir cehenneme dönüştü. Hükümetin yapısal bir sorun olarak gördüğü işsizlik sorunu, aslında yapısal uyum politikalarının ve rekabet ideolojisinin yarattığı bir sonuçtur. Dolayısı ile esnekliğin ve güvencesizliğin yaygınlaştırılması ile işsizlik daha da kanayan bir yara haline gelecektir."

Bu konularda ilginizi çekebilir