Disipline sevk edilen üç vekil de istifa etti

Meclis'te düzenlediği basın toplantısında istifa ettiğini açıklayan AK Parti Vekili Günay'ın ardından Haluk Özdalga da istifa ettiğini açıkladı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - AK Parti MYK toplantısında ihraç istemiyle disipline sevk edilmesi kararlaştırılan Ertuğrul Günay, Erdal Kalkan ve Haluk Özdalga, partilerinden istifa ettiklerini duyurdu. Üç vekil, rüşvet ve yolsuzluk operasyonun ardından yaptıkları açıklamalarla dikkat çekmiş ve "parti disiplinine ve politikalarına, temel ilkelerimize ve hükümet icraatlarına aykırı, partimizi ve hükümetimizi tahkir ve tezyif edici sözlü ve yazılı beyanlarından dolayı" ihraçları istenmişti.

Söz konusu vekillerden ilk olarak AK Parti İzmir Milletvekili Ertuğrul Günay, partisinden istifa ettiğini duyuran bir basın toplantısı gerçekleştirdi. Meclis'te gerçekleştirilen toplantıda Günay şunları söyledi:

Kamu vicdanında çok derin bir sorgulama var. Olayın savunma tarzı beni ve kamuyu çok rahatsız etti" diyen Günay, yapılan savunmanın sadece hukuk devletine değil, normal insan aklına da aykırı olduğunu savundu.

Günay yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

"Adalet ve Kalkınma Partisi  Genel Başkanı Sayın Erdoğan’a ve Adalet ve Kalkınma Partisi MYK üyesi arkadaşlara teşekkür etmek istiyorum. Kendileriyle bir süre birlikte çalıştık. Ben Adalet ve Kalkınma Partisi’ne girerken 27 Nisan Muhtırası'ndan hemen kısa bir süre sonra, şimdiye kadar inandıklarımı aynı kararlılıkla inanmaya devam ederek aranıza katılıyorum demiştim. 7 yıla yakın süre içinde aynı doğrultuda vekilliğimi ve bakanlığımı sürdürmeye çalıştım.

Millete hizmet etme fırsatı buldum. Partiye girerken söylediğim sözler için çalıştım. Buna aykırı işler gördüğüm zaman da, bakanlık dönemimde de bunları yüksek sesle uyarmaya çalıştım" 

Sıkıntılı bir dönemden geçtiğimizi ifade eden Günay, "Türkiye’ye hizmet eden bir siyasi hareket çok ciddi iddialarla karşı karşıya. Bunlara karşı bizim cesaretle karşılamamız, özgüvenle davranmamız gerekirken, siyasi etiği zorlayan, normal insan aklını zorlayan bir savunma psikolojisi sergileniyor. Bu hareket için, bir hükümet için zor bir dönem" dedi.

Böyle zor bir dönemde içinde hareketten ayrılmanın doğru olmayabileceğini söyleyen Günay, bugüne kadar kalıp içeride uyarılar yapmaya, hukuk etiği konusunda itirazlarını söylemeye devam etme niyet ve kararını ısrarla sürdürdüklerini belirtti.

"Aklın ve ahlakın emrettiği doğrultuda, yöneticilere doğruyu söylemeye çalıştık" diyen  İzmir Milletvekili Ertuğrul Günay, dün akşam MYK ve Başbakan Erdoğan'ın, vermekte zorlandıkları karara teşvik ettiğini vurguladı.

Akla davet eden arkadaşları disiplin kuruluna sevk ettiler

Günay, "Parti ciddi ithamlarla karşı karşıyayken, o ithamlara partinin maruz kalmasına sebep olan insanlara, 10 gün tahammül gösterip, aklı zorlayan destek verilirken, bütün söylemi akla davet eden arkadaşları dün akşam disiplin kuruluna sevk ettiler. Bizim zor verebileceğimiz bir kararı, arkadaşlar bu tavırlarıyla kolaylaştırmış oluyorlar" dedi.

Günay açıklamasına şöyle devam etti:

Ekmeksiz yaşarım hürriyetsiz asla

Tertemiz arkadaşlarımızla ne gönül bağımızı ne de iç anlayışımızı katiyen ayırmak niyet ve kararında değilim. Bunu daha fazla katlanmamız da mümkün değildi bu mağrur ve mütehakkim tavıra. Hayatta herkesin düsturu olan sözler vardır. “Zulmü alkışlayamam zalimi asla sevemem”  “Ekmeksiz yaşarım hürriyetsiz asla”

Hukuk devletini demokrasiyi, dürüst kamu yönetimi anlayışını savunarak, bağımsız milletvekili olarak yoluma devam etmek kararını verdim. Biz, birlikte girdik arkadaşlarımla, birey olarak ayrılık kararı veriyoruz. Bu partiye siyaseti özgür birey olarak yapılabileceğini gösteriyoruz. İçeride itiraz ederken de çok katkı yaptığımı söylemeye çalışıyordum. Ayrılırken de siyaseti özgür bireylerin yapabileceği örneğini sergilemeye çalışıyoruz. 

2002'de Fazilet Partisi'nden ayrılan arkadaşlar AK Parti'yi kurarken milletvekilliğinden istifa etmişler miydi? Ben de milletvekilliğinden istifa etmiyorum.

Dünkü yanlış tavıra karşı, böyle bir karar aldıkları için bekledikleri karşılığı verdim. AK Parti'nin geniş tabanına seslenmek istiyorum. Anadolu'daki yoksul insanlara sesleniyorum; onlara karşı gerçekten burukluk içindeyim. Şu günlerde yaşadığımız olaylar, hem onların umutlarıyla hem de bizim aklımıza alay eder noktaya taşındı. Bu disiplin kararına sabırla boyun eğmemiz beklenemezdi. Şu anda bağımsız bir milletvekili olarak ve hukukçu olarak siyaset yapmaya çalışacağım. Yeni bir girişim var mıdır? Şu anda bununla ilgili verilmiş bir kararımız yok.

Benim 5,5 AK Parti'li sürecinde, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nın bir sanat eseriyle ilgili çeşitli kavramları kullanmasına karşı çıkmıştım. Sonuçlarını hep beraber gördük. 

Ben Türkiye'deki kıdemli hukukçulardan birisiyim 

Bu soruşturmayı yürütmeye haber verilmesini isteyen arkadaşlara sert eleştiriler yaptım. Adli Kolluk yürütme ile işbirliği yapmaz, yürütmeye haber verdiğiniz zaman kuvvetler ayrılığı ilkesini ciddi biçimde sarsmış olursunuz. Arkadaşlarıma bir kez daha uyarıyorum. Onların kanunsuz emirlerine uyan kamu görevlerini uyarıyorum. Kanunsuz emre uyulmaz. Bu emre uymak ileride onların cezasız kalmasına imkan vermez. Bugün olmasa da yarın mutlaka tekrar hukukun önüne çıkar.

Kamu vicdanında çok derin bir sorgulama var. Olayın savunma tarzı beni ve kamuyu çok rahatsız etti. Savunma sadece hukuk devletine değil, normal insan aklına da aykırı"

Özdalga ve Kalkan da istifa etti

[PAGE]

Özdalga: Yargıya müdahale var

Öte yandan ihraç istemiyle disipline sevk edilen Haluk Özdalga da partiden istifa ettiğini duyurdu. Meclis'te basın açıklaması yapan Özdalga, hukuka gölge düşürüldüğünü belirterek başladığı konuşmasına şöyle devam etti:

"Her ne olursa olsun yolsuzluk iddialarının komplo olduğu ileri sürülerek üstü kapanmaya çalışılmasın. Bu yol yanlış. Danıştay iptal etmiş. Danıştay kararı beklenmeden bu yönetmelik yürürlükten kaldırılmalıdır.

Sakın ola Danıştay tarafından iptal edilen yönetmelik benzeri bir yönetmelik hazırlanmamalıdır.17 Aralık'tan itibaren Türkiye yanlış bir yola girdi. Adli polis üzerindeki siyasi baskılar kesinlikler kaldırılmalıdır.

"Yargıya müdahale var"

Danıştay’ın iptalinden sonra benzer bir adım benzer bir hukuki metnin ortaya konulma yoluna gidilmemelidir. Yargıda kriz olduğu söyleniyor. Yargıda kriz yok, yargıda müdahale var. Bu gidişin demokratik rejim içinde sürdürülebilmesi mümkün değildir. Türkiye’nin kritik bir yol ayrımında olduğunu düşünüyorum. Yazılı metinde ihmal etmiştim. Polis binalarımıza medyanın girmesini yasaklayan uygulamadan da mutlaka vazgeçilmelidir.

Cumhurbaşkanı'na çağrı

Medyanın yasaklanması açıklanabilir bir durum değildir. İnanç ve vicdan özgürlüğünün önünün açılmasına destek verilebilmesi için 2007’de Ak Parti'ye katılmıştım. Parti genel merkezinin dün akşam bizlerle ilgili aldığı kararla Ak Parti üyeliğinden ayrılıyorum. 

Sayın Cumhurbaşkanımızın yetkileri çerçevesinde müdahale etmesini, çıkış yolu aranmasını önermiştim. Çünkü eğer mevcut gidiş devam ederse çok ciddi endişelerim var. Devlet ve rejim krizi olarak görüyorum. Çok ciddi bir krizden geçiyoruz. Yaşayarak göreceğiz hep beraber." 

Erdal Kalkan istifasını Twitter'dan duyurdu

İhracı istenen diğer milletvekili Erdal Kalkan da dün gece istifa ettiğini Twitter adresinden duyurmuş ve şunları söylemişti:

"Kalkınma partisinden istifa ediyorum. Biliniz ki, dünya dönüyor ve halkımız aptal değil. Yolunuz kapalıdır. Bu iş burada bitmez, yüce halkımız her şeyi görüyor. Kurtuluş Savaşı yapan halk bunu da çözer. Hükümet ve iktidar ve parti disiplini, yolsuzlukları, hırsızlıkları, soygunu engellemek için vardır. Siyasi partiler kimsenin çiftliği değildir. Hele sayın Tayyip Erdoğan'ın hiç değildir. Onlar milyonlarca insanın yarattığı sosyal varlıklardır." 

 

Bu konularda ilginizi çekebilir