Dink cinayeti iddianamesinin iade gerekçeleri

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in 2007'de silahlı saldırıda hayatını kaybetmesine ilişkin 25 kamu görevlisine yönelik hazırlanan iddianamenin iade gerekçeleri öğrenildi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, Hrant Dink cinayeti soruşturmasına ilişkin 25 şüpheli hakkında hazırlanan iddianameyi, "sonradan toplanacak delillerin haklarında dava açılan şüphelilerin durumunu değiştirebileceği" ve "iddianamenin henüz incelenmeden basın aracılığıyla kamuoyuna duyurulması" gibi eksik soruşturma gerekçeleriyle iade ettiği öğrenildi.

Başsavcıvekilliğinin, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Gökalp Kökçü'ye yazdığı iade yazısında, Hrant Dink'in ölümünde ihmali veya eyleme iştiraki olduğu düşünülen kamu görevlileriyle ilgili olarak yürütülen soruşturmaya değinildi.

"Kamera kayıtlarından tespit edilen jandarma görevlileri"

Yazıda, soruşturmanın, eylemin, suç örgütü kurularak işlendiğine dair birtakım delil ve emarelere ulaşılması üzerine, dönemin emniyet istihbarat daire başkanı ile Trabzon ve İstanbul emniyet müdürlüğü görevlileri hakkında, "suç örgütü kurma, kasten öldürme, ihmali surette ölüme neden olma, resme belgede sahtecilik ve görevi kötüye kullanma" suçlarından yürütüldüğü vurgulandı. Daha önce hakkında kamu davası açılan sanık Ogün Samast ile suç ortaklarının, olay günü ve öncesinde istihbarat görevlilerince takip edildiği aktarılan yazıda, bu haliyle olayın işlenmesinde iştiraki olduğundan bahisle bazı kamu görevlileri hakkında iddianame tanzim edildiği kaydedildi.

"Şüphelilerin durumu değişebilir"

"Suç örgütü yapılanması" kapsamında yürütülen soruşturmanın, delillerin tamamının toplanması, örgüt kapsamı içindeki tüm şüphelilerin tespit edilmesi, leh ve aleyhlerindeki tüm deliller toplandıktan sonra muktezaya bağlanması gerektiği aktarılan yazıda, sonradan toplanacak delillerin şu an hakkında dava açılan şüphelilerin durumunu değiştirebileceği vurgulandı. 

"Başsavcılık makamıyla istişare edilmedi"

Kamuoyunu ilgilendiren bu soruşturma sırasında, önemli soruşturma ilemlerinin başsavcılık makamıyla istişare edilmeden, bir kısım şüphelilerle ilgili yakalama-gözaltı kararı alındığına işaret edilen yazıda, şu ifadeler yer aldı:

"Yakalama-gözaltı kararının emniyete gönderildikten sonra basına yansıtıldığı, başsavcılığın ve üst makamların konuyu basından öğrendiği, en son 20 Ekim'de iddianamenin tarafınızdan tamamlanarak, başsavcılığın bilgisi olmaksızın ve henüz iddianamenin, 'görüldü' işlemi yapılmaksızın basın aracılığıyla kamuoyuna duyurulduğu, iddianamenin içeriği ile ilgili haberlerin yapıldığı, soruşturmanın önceki aşamalarında da soruşturma içeriğiyle ilgili manipülatif haberler yapıldığı, sadece başsavcılığın bildiği bazı hassas bilgilerin basın mensuplarınca kamuoyuna yansıtıldığı, bu haliyle soruşturmanın tarafsız ve gizliliğe riayet edilir şekilde yürütülmediği kanaatine varılmakla iddianame, eksik soruşturma nedeniyle iade edilmiştir."

Bu konularda ilginizi çekebilir