DHL Freight, karayolu ticaret köprüsü oluşturdu
Şirket, Avrupa, Türkiye ve Orta Doğu arasında karayoluyla komple ve parsiyel taşımacılık hizmeti sunmaya başladı
İSTANBUL - DHL'nin kara taşımacılığı şirketi DHL Freight, Avrupa-Türkiye ve Orta Doğu arasında ticaret köprüsü oluştururken, İstanbul bu nakliye ağının transit merkezi haline geldi.
DHL Freight Türkiye & Orta Doğu Bölge Direktörü Selçuk Boztepe, DHL Freight'ın Avrupa, Bağımsız Devletler Topluluğu, Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da toplam 53 ülkede, 160'ın üzerinde ana terminal ağı, 10 bini aşkın çalışanı, yıllık 40 milyon ton taşıma kapasitesi ve 2 milyon adet TIR taşımacılık hacmiyle Avrupa'nın önde gelen kara taşımacılık şirketi olarak faaliyet gösterdiğini bildirdi.
Türkiye'deki faaliyetlerine 2004 yılında DHL Express çatısı altında organik bir iş ünitesi olarak başlayan DHL Freight Türkiye'nin Ocak 2009'dan itibaren ayrı bir şirket olarak hizmet vermeye başladığını belirten Boztepe, 2010 yılı itibariyle Avrupa, Türkiye ve Orta Doğu arasında karayoluyla komple ve parsiyel taşımacılık hizmeti sunmaya başladıklarını dile getirdi.
Boztepe, Türkiye'de yıllık 8 bin 500 TIR'lık operasyonları ve 170 bin ton uluslararası kara taşımacılığı sevkıyatlarının bulunduğunu belirterek, yaklaşık 2 bin kişiyi istihdam ettiklerini söyledi.
Avrupa'dan Orta Doğu'ya taşımacılık hacminin, Orta Doğu'dan Avrupa'ya yapılan taşımacılığın iki katı seviyesinde olduğunu dile getiren Boztepe, Avrupa'daki malların Orta Doğu'ya, Orta Doğu'dan malların ise Avrupa'ya ulaştırılması için İstanbul'da 305 bin metrekare kapasiteli bir depolama alanı oluşturduklarını ifade etti.
Orta Doğu'da ticaret hacminin gittikçe arttığını, böylece Türkiye ve özellikle İstanbul'un artan potansiyelden pay alarak Avrupa ve Orta Doğu'yu bağlayan en önemli ticaret köprüsü olacağını vurgulayan Boztepe şunları kaydetti:
"DHL Freight Türkiye olarak Orta Doğu ile artan ticaret hacmimizi dikkate aldık ve İstanbul'da kargo toplama ve yükleme merkezi açtık. Orta Doğu ülkelerinden gelen kargoları İstanbul'da TIR'lara yükleyerek Almanya, Fransa veya Kuzey Avrupa ülkelerine, Avrupa'dan gelen kargoları ise yine İstanbul'da toplayarak Orta Doğu ülkelerine ulaştırıyoruz."
Boztepe, Avrupa'dan ve Türkiye'den Suriye, Lübnan, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Umman, Katar, Bahreyn, Ürdün, Yemen ve Kuveyt'in yer aldığı toplam 10 ülkeye ulaştıklarını dile getirerek, Suriye, Lübnan ve Ürdün gibi ülkelerin yer aldığı Levant bölgesi operasyonlarının Amman'dan, Körfez ülkeleri operasyonlarının ise Dubai'den yönetildiğini bildirdi. Selçuk Boztepe, Orta Doğu ülkelerinde, Ramazan ayı da dahil 7 gün 24 saat hizmet verdiklerini, tüm teslimatlarını gümrük işlemleri tamamlanmış olarak, kapıdan kapıya ve kesintisiz tarifelerle gerçekleştirdiklerini bildirdi.
"Hava yoluna göre ekonomik, deniz yoluna göre hızlı"
DHL Freight Türkiye'nin, karayolu taşımacılığı sayesinde iş dünyasına, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelere önemli fırsatlar sunduğunu vurgulayan Boztepe, Avrupa-Türkiye-Orta Doğu güzergahında yaptıkları düzenli seferlerle ihracat ve ithalat yapan büyük şirketler ve KOBİ'lere en uygun ve ekonomik hizmeti verdiklerini ifade etti.
Boztepe bir soru üzerine daha önce Avrupa ile Orta Doğu arasında genellikle komple TIR hizmetlerinin verildiğini, Avrupa'da veya Türkiye'de bir KOBİ'nin bir paletlik bir malı göndermek için hava veya deniz yolunu seçmemesi halinde nakliye yapılacak TIR'ın dolmasını 2-3 hafta beklemek zorunda kaldığını, DHL Freight'ın ise bu nakliyeyi operasyonel yetkinlik merkezleriyle düzenli zaman aralıklarında sunduğunu anlattı.
Boztepe, karayolu taşımacılığının hava yoluna göre ekonomik, deniz yoluna göre hızlı olduğuna dikkati çekerek, hizmetlerine sadece KOBİ'ler ve küçük ihracatçıların değil büyük firmaların da ilgi gösterdiğini bildirdi.
Selçuk Boztepe, İstanbul'da transit merkez için, sadece parsiyel yükler için 3 bin metrekarelik özel bir bölüm kurduklarını, Avrupa, Orta Doğu ve Türkiye'de toplamda 120 kişinin ekstradan işe alındığını ve bu kişilere özel eğitim verildiğini ifade etti.
Bir gazetecinin "Türkiye'de geçen yıl çıkarılan ve parsiyel yükler için büyük engeller getirilen Antrepo Yönetmeliğini aşabildiniz mi?" sorusunu ise şöyle yanıtladı:
"Aşamadık. Tabii bu bütün sektörün sorunu, gerek sektörel kuruluşlar gerek şirketler Ulaştırma Bakanlığı nezdinde gerekli girişimleri yaptılar ama şu ana kadar bir sonuç alınmadı. Bu noktadan dönüş olacağını pek sanmıyoruz. Bu şekilde devam edecek. Tabii bu süreçleri uzatıyor ve sekteye uğratıyor. Ancak operasyonel ve finansal yetkinlikleri ortalamanın üzerinde olan şirketler kendilerini bir şekilde bu ortama adapte edecektir, etmek zorundadır da, başka çare yok."