DHL Express Türkiye, Ortadoğu ve Avrupa’nın en iyisi seçildi

HİLAL SARI

İSTANBUL - Alman lojistik devi DHL Express Dünya ve Avrupa İnsan Kaynakları (İK) Direktörü Regine Buettner, 220 ülkede faliyet gösteren küresel bir şirkette, insan kaynakları politikalarının başarıya nasıl katkı sağladığını DÜNYA’ya açıkladı. Geçtiğimiz hafta Türkiye’de ‘Employer of the Year/Yılın Çalışanı’ etkinliğini gerçekleştiren ve dünya çapında 325 bin çalışanı olan şirketin İK Direktörü Regine Buettner “220 ülkede faliyet gösteren küresel bir şirket olduğumuz için, çalışanlarımızın motive olması bizim için çok önemli. Motivasyonu yüksek çalışanlar bizim stratejimizin bir parçası ve en önemli temellerimizden biri.” diye konuştu.

Türkiye ekonomisinden hızlı büyüyecek 

İnsan kaynakları yaklaşımı konusunda gösterdiği üstün başarı ile dünya çapında yalnızca çalışan memnuniyeti konusunda en yüksek standartları yakalayan şirketlere verilen En İyi İşveren sertifikasıyla ödüllendirilen DHL Express Türkiye, bu yıl da Türkiye’de büyümeye bağlı olarak bir istihdam büyümesi bekliyor. DHL Express Türkiye IK ve Kalite Direktörü Ayla Çetinbora “Türkiye ekonomisinin de hızlı büyümesiyle, DHL Express Türkiye de hızlı bir büyüme yaşadı. Türkiye’nin GSYH büyümesinin de yavaşlamasıyla bu yıl biz de büyüme bekliyoruz fakat geçtiğimiz yıllardaki gibi olmayacak. Genel Türkiye ekonomik büyümesinin biraz üzerinde bir büyüme bekliyoruz. Türkiye yüzde 3-4 oranında büyüdüğünde, bizim büyümemiz genelde yüzde 6-7 civarında gerçekleşiyor. Tabii ki şirketin büyümesi, istihdamın da büyümesi anlamına geliyor. Bu oranda yeni istihdam yaratmayı da planlıyoruz ” dedi ve 3. Havalimanına yapılan yatırımların da şirketin büyümesini hareketlendireceği belirtildi. Gelişmekte olan ülkelerinin büyük bir çoğunluğunda pazar lideri olan DHL Express’in Türkiye’de de pazar payı yüzde 53. 

Türkiye’deki istihdam kalitesine dair yorumlarda bulunan Küresel İK Direktörü, “Bu tabii ki her zaman hangi ülkeyle karşılaştırdığınıza göre cevabı değişebilecek bir soru. Benim tecrübelerim Türkiye’de eğitimli çok sayıda insan olduğunu gösteriyor. Türkiye’de ekibimize katılacak yeterince eğitimli insan bulduk ve hala bulabiliyoruz. Çalışanların beceri ve yetkinliklerinde bir eksik gördüğümüz durumda ise, bu eksiği sunduğumuz eğitimlerle kapatıyoruz. Küresel CIF (Sertifikalı Uluslararası Uzmanlık) programımız sayesinde de bireysel gelişim alanlarını daha iyi belirleyip geliştirebiliyoruz. 

‘Fedex’in TNT’yi alması DHL’e yeni müşteri kazandıracak’ 

Geçtiğimiz günlerde ABD’li lojistik şirketi Fedex’in Alman TNT’yi satınalmasının DHL Express’in stratejilerini ve rekabeti nasıl etkileyeceği sorusuna yanıt veren Buettner, “Strateji değişikliği olacağını söyleyemem. TNT son birkaç yıldır cebelleşiyordu. Bunun tam olarak neden olduğunu söyleyebilecek bir konumda değilim tabii. Ama ben herzaman şuna inanıyorum, böyle büyük şirketin satın alınması çok fazla ilgi ve alaka istiyor, iç iletişimi tam anlamıyla rayına oturtmak zaman alıyor. Ve bence DHL bundan kendine avantaj sağlayacak, hizmetlerini sunacak yeni müşteriler kazanacak.” diye konuştu ve bu dev satınalmayı yeni müşteriler kazandıracak bir fırsat olarak gördüğünü belirtti. 

'Teknoloji kopyalanabilir ama motivasyon kopyalanamaz' 

Sadece insana değil, lojistik merkezlerine ve tesislere de yatırım yaptıklarına dikkat çeken Buettner "Ama her zaman söylerim, teknolojiler kopyalanabilir, fakat çalışan motivasyonunu ve müşteriye bakış açısını kopyalayamazsınız.” diye konuştu. DHL’de takdir programlarımı sayesinde, her çalışan fazladan bir kilometre gitmeye hazır olduğunu belirten DHL Express Türkiye’den Ayla Çetinbora ise şirketin en büyük gücünün çalışanları olduğunu vurguladı. 

Gönderiyi evinde saklayıp savaş sonrası teslim etti 

Küresel HR Direktörü, Irak’ta savaş sırasında gönderimlerin durduğu anda bir çalışanın paketi evinde muhafaza edip, savaş sonrasında paketi müşteriye ulaştırdığını belirtti. Geçmiş Yılın Çalışanı etkinliklerinden birinde bir çalışanın bu üstün çabasının anlatıldığı anda tüm şirket çalışanlarının duygulu anlar yaşadığını belirten Regine Buettner, bu özveri sayesinde DHL’in tüm dünyada müşterilerinin güvenini kazandığını, bunun sadece çalışan memnuniyetiyle mümkün olabildiğini belirtti. 

Şoföre de CEO’ya da aynı hediye veriliyor 

Buettner, “Küresel bir şirket olsanız da, yerel hareket etmek zorundasınız. Malezya’da, Singapur’da ve Türkiye’de tamamen aynı şekilde davranamazsınız” diye konuştu ve şirket çalışanlarının farklı ülkelere gittiğinde de DHL çatısı altında kendisini süreçlerin bir parçası olarak rahatça ifade edebiliyor ve yabancılık çekmiyor. ABD’ye giden bir çalışanın kıdemi orada da tanınıyor. Şirketin başarılarının sırlarından birinin de mavi yakadan, beyaz yaka ve üst yönetime, IK gözünde farklı değerlendirilmemesi olduğunu belirten Türkiye İK Direktörü Ayla Çetinbora, çalışanlara sağlanan özel sağlık sigortası gibi yan hakların tüm seviyeler için aynı paket olduğunu, doğum günü, yılbaşı vb. özel günlerde şirketin tüm seviyelerindeki çalışanlarına aynı hediye verildiğini belirtiyor.

Avrupa CEO’su: Türkiye büyüme planında öncelikli

220 ülkede 100 binden fazla çalışanı bulunan dünyanın en büyük taşımacılık şirketlerinden DHL, yüzde 22 olan pazar payını 2020’de yüzde 30’a çıkarmayı planlıyor. DHL Express’in Avrupa CEO’su John Pearson’ın “süper büyüme” olarak nitelediği bu yüksek performansta asıl rolü Türkiye, Çin ve Hindistan’ın yer aldığı ülkeler üstlenecek. Pearson, bu nedenle Türkiye’yi bölgesel üs seçtiklerini ve buna yönelik yeni yatırımlar için düğmeye basıldığını söyledi. Türkiye’de DHL Express’in yüzde 53’lük pazar payı olduğunu dile getiren Pearson, “Avrupa’da yüzde 41’lik ortalamamız var. Türkiye en yüksek oranın yer aldığı ülkeler kategorisinde” dedi.