"Depreme direnen kentler oluşturarak korkuyu atabiliriz"

Deprem Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, 13 milyon yıl önce başlayan depremlerin devam edeceğini belirterek, "Depreme direnen kentler oluşturmak suretiyle deprem korkusunu atabiliriz” dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Deprem Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Adana Deprem Eylem Planı Çalışmaları kapsamında gerçekleştirilen Bilimin Rehberliğinde Depreme Dayanıklı Kent Paneli'nde konuştu.

"Adanalılar benden önemli bir şey yok, rahat rahat evinize giriniz diye bir şey bekliyorlarsa; üzgünüm onu söyleyemeyeceğim." diyen Görür, "Yakın bir zamanda 50 bin kişi öldü, Bu bir deprem sonucu oldu. Ama bu deprem bilinmeyen bir deprem değildi.

Hiç beklediğimiz bir şey değildi. Tam aksine yıllardır bu depremin geleceği söyleniyordu, yazılıyordu, çiziliyordu. Dünyanın başka bir ülkesi olsa saatler dururdu. Birileri bu hesabı verirdi. Başka türlü hayat normale dönmezdi. Ama şimdi ben görüyorum. bu ülkede böyle bir şey yok, derdi olan da yok" ifadelerini kullandı.

"Adana deprem dirençli hale getirilebilir"

Adana havzasının, kim ne derse desin bir levha sınırında ve levha sınırına yakın olduğunu kaydeden Görür, şöyle konuştu: "İskenderun körfezinin doğusu levha sınırıdır. Arap Levhası, Afrika Levhası, Anadolu Levhası'nın sınırıdır. Bütün depremler, Dünyanın en büyük depremleri levha sınırlarında meydana gelir.

Bu gelecektir, 13 milyon sene önce de bu depremler meydana geldi. Daha milyonlarca sene de devam edecektir. Onun için Adana'yı ne yaparsak yapıp o sınırdan ayırıp aman hiçbir şey yok, deprem herhangi bir şey yapmaz diyemeyiz, dememek de lazım. Ama bir şey söylenebilir.

Adana deprem dirençli hale getirilebilir. Depremleri durduramayacağımıza göre, depreme direnen kentler oluşturmak suretiyle deprem korkusunu atabiliriz. Tıpkı Japonlar gibi, tıpkı Çinliler gibi, tıpkı Amerikalılar gibi, bu mümkün, bunu yapabilecek her şeyimiz var. Adanalılar Türkiye'ye örnek olarak başlatacak bir umut olmalı. İstanbul başta o umut ışığını yakmalıyız.

Depremler bizim kaderimiz değildir. Deprem dirençli kentler oluşturmak öyle zor değil. Kent dediğimiz zaman 6 bileşene ayırıyorum. Biri yönetim sistemi, halk, yapı stoku, çevre ve ekosistem, ekonomi. Bir kenti deprem dirençli yapmak istiyorsanız, bu 6 bileşeni deprem dirençli hale getireceksin. Bunu deprem dirençli hale getirmek için yöntem de yol da belli."

"Sağlam bir yolculuk başlatmalıyız"

 Görür, depremlerin şehir ekonomilerini de olumsuz etkilediğini kaydederek, "Kahramanmaraş başta olmak üzere Gaziantep'te ekonominin çarkları durdu. Bu seneler içerisinde müşteri kaybedersiniz, üretim kaybedersiniz, deponuzu kaybedersiniz, uluslararası rekabeti kaybedersiniz, orada çalışacak insanlar olmaz.

Çünkü ekonomi büyük bir hasar görür, ekonominin çarkları durunca ekip ve ekipman kaybedersiniz. Deprem gelmeden önce ekonomiyi de deprem dirençli yapacak çalışmaları yapmak lazım.

Gerçek beka sorunu budur. Bunu yaparsak umut ışığı yakarı" diye konuştu. Prof. Dr. Süleyman Pampal ise, Adanalılar'ın evlerine girmediklerini duyduğunu söyledi. Pampal, “Evlerinde hasar yoksa korkmasınlar, hasarlı yapılara da girmesinler" dedi.

Pampal, eski Adana'nın alüvyonlu topraklar üzerine kurulduğunu ve olası bir depremde ivme değerinin 4 kata kadar çıkabildiğini anımsattı. Şehrin büyük kısmının kuzeyde zemini sağlam yerlere kurulduğunu aktaran Pampal, "Deprem üretme potansiyeli maksimum 6,5 depremler olabilir. Bugün yarın olabilecek de değil" ifadelerini kullandı.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da depreme dirençli şehirler yaratmak için, vazgeçmemek üzere ve bilimin ışığında büyük bir seferberlik başlattıklarını ortak aklı İstanbul’a, Adana’ya ve diğer şehirlere rehber etmek için çalıştıklarını söyledi. İmamoğlu, "13 milyon insanın bulunduğu bir coğrafyada büyük acılar yaşadık ve yaşıyoruz. 40 gündür ayaktayız. Bir dahaki depremin bu denli yıkım ve acı yaşatmaması için sorunun temelini tespit edip, sağlam bir yolculuğa başlamalıyız" dedi.

"Bina güçlendirme için yol haritası çıkaracağız"

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğu gerçeğinin bir an bile akıllardan çıkarılmamasını, bu yüzden depreme dirençli kentler oluşturmak gerektiğini belirtti.

Karalar, Adana’da şu ana kadar yapılan incelemelerde 950 kadar ağır hasarlı, 2000’e yakın da orta hasarlı bina tespit edildiğini bildirdi. Orta hasarlı binaların nasıl güçlendirileceğine dair yol haritası çıkarılacağına dikkat çeken Karalar, depremde Adana’nın lojistik kent haline geldiğini ve havalimanına 500 civarında uçak indiğini Adana Havalimanının kapatılmaması çağrısını yineledi.

Müstakil konuta ilgi yüzde 1,541 arttı

Çevrim içi gayrimenkul platformu Emlakjet, 400 bine ulaşan satılık ve kiralık emlak ilanından oluşan veri tabanında gerçekleşen hareketler doğrultusunda şubat ayı emlak verilerini yayımladı. 6-28 Şubat'ta konut arama hacimleri değerlendirildiğinde Kayseri yüzde 512’lik artış ile dikkati çekerken, onu Diyarbakır yüzde 475, Mersin ise yüzde 447 artış ile takip etti.

Bu üç ili sırasıyla Antalya, Adana, Ankara ve Eskişehir takip etti. Emlakjet’in düzenli olarak gerçekleştirdiği ev tiplerine göre konut aramaları verilerinde ise müstakil konut aramalarındaki keskin yükseliş dikkati çekti. Deprem felaketi sonrasında müstakil konut aramalarında yüzde 1.541’lik artış gözlemlenirken, toplam konut aramalarında kiralık/satılık ayırımında da önemli değişiklikler yaşandı.