Depremde 72 kişinin öldüğü Grand İsias Hotel'e ilişkin davaya devam edildi

Adıyaman'da, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023'teki depremlerde yıkılan, 72 kişinin hayatını kaybettiği Grand İsias Hotel'e ilişkin 3'ü tutuklu 11 sanığın yargılanmasına devam edildi.

AA
YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesince adliyenin zemin katındaki çok amaçlı konferans salonunda yapılan duruşmaya, tutuklu sanıklar bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı.

Duruşmaya, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakanı Ünal Üstel, yaşamını yitiren sporcuların aileleri ile taraf avukatları katıldı.

Mahkeme heyeti başkanı, önceki duruşmada yeniden bilirkişi raporu alınmasına ilişkin İstanbul Teknik Üniversitesi ile Dokuz Eylül Üniversitesinden uzmanların yer aldığı karma bir bilirkişi heyeti oluşturulmasının kararlaştırıldığını hatırlattı.

Görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, söz konusu heyetin hazırlayacağı bilirkişi raporunun beklenmesini ve tutuklu sanıkların mevcut durumlarının devamını talep etti. Müştekiler, adalet istediklerini belirterek, sanıkların cezalandırılmalarını istedi.

Bazı müşteki avukatları, Valiliğin otelin ruhsatlandırılmasında görevli olan belediye personeliyle ilgili soruşturma izni verdiğini hatırlatarak, soruşturmanın bu dosya ile birleştirilmesini ve kamu görevlilerinin mevcut sanıklarla yüzleştirilmeleri gerektiğini belirtti.

Tutuklu sanık Ahmet Bozkurt, üzerine atılı suçlamaları reddettiğini, katil olmadığını, otel sahibi olduğunu, 11 ilde hissedilen depremde Adıyaman'ın en fazla etkilenen illerden biri olduğunu anlatarak, 8 katlı oteli 13 katın yükünü taşıyacak şekilde inşa ettirdiğini, bu nedenle kolonların olması gerekenden daha kalın ve daha fazla olduğunu ve hiçbir masraftan kaçınmadığını savundu.

Kıbrıs savaşında takviye güç olarak askere çağrıldıklarını ifade eden Bozkurt, "Askerlik şubesinin olduğu meydana gittiğimde, mahşer günü gibiydi. Kaçacak olsam o savaştan kaçardım. Ben ve ailem suçsuzuz, müteahhit değiliz, mal sahibiyiz, tahliyemi istiyorum." dedi.

Tutuklu sanık Mehmet Fatih Bozkurt, babası Ahmet Bozkurt'un otelin inşası aşamasında sorumluluklarını yerine getirdiğine inandığını belirterek, suçsuz olduğunu söyledi. Tutuklu sanık Erdem Yıldız da suçsuz olduğunu öne sürdü.

Mahkeme heyeti, taraf avukatların beyanlarının ardından ara kararını açıkladı. Tutuklu sanıkların mevcut hallerinin devamına hükmeden heyet, kamu görevlileri hakkındaki soruşturmanın durumunun sorulmasına ve bilirkişi raporunun beklenmesine karar vererek duruşmayı 22 Ekim'e erteledi.

KKTC'den sporcu, öğretmen ve tur rehberinin de aralarında bulunduğu 72 kişinin hayatını kaybettiği otele ilişkin davanın duruşması nedeniyle adliyede geniş güvenlik önlemi alındı.

Duruşma sonrası açıklamalar

KKTC Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı, duruşma sonrası gazetecilere yaptığı açıklamada, gelecek duruşmaya da katılacakları söyledi.

Esendağlı, şöyle konuştu:

"Bizim için önemli olan duruşmada en fazla vakti alan sanık avukatlarının tahliyeye ilişkin beyanlarının mahkemece kabul görmemesi ve tutuklu sanıkların bu hallerinin aynen devamına karar verilmesi oldu. Buna ilaveten adli kontrolle serbest olan sanıkların da adli kontrol durumlarının devamına karar verildi. 9 Eylül Üniversitesi'nden beklenen bilirkişi raporunun dosyaya girmesi hayati önem taşımaktadır. Dolayısıyla 22 Ekim'de davamızın hangi yöne evrileceğini hep birlikte göreceğiz."

Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Başkanı Ruşen Karakaya ise sorumluların cezalandırılmasını istediklerini ifade etti.

Karakaya, şunları kaydetti:

"Buradan tüm aileler adına Ahmet Bozkurt'a sesleniyorum. İçeride söylediği beyanlar doğrultusunda evet katilsiniz ve gerçekler ortaya çıkacak. 22 Ekim'de üniversitemizce kurulan ekibin gösterdiği gerçeklerle tekrar her şeyi size göstereceğiz. Masum değilsin Ahmet Bozkurt bunu bil, 72 canımızı öldürdün, bunun cezasını da en ağır şekilde ödeyeceksin. Bu binanın yapımında sorumlu olan herkesle yargılanacaktır. Gerekirse davalar birleştirilecektir ve en ağır cezayı alacaktırlar, tüm aileler buradayız, hiçbir yere gitmiyoruz."