Davutoğlu açıkladı: Milli Uzay Ajansı geliyor
Başbakan Davutoğlu, Ak Parti'nin İstanbul milletvekili adaylarının tanıtıldığı Haliç Kongre Merkezi'ndeki toplantıda "Seçimden sonra çıkaracağımız ilk kanunlardan birisi de Milli Uzay Ajansı'nın kurulmasıdır" dedi
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, her alanda millileşme adımları atılacağını belirterek, "Seçimden sonra çıkaracağımız ilk kanunlardan birisi de Milli Uzay Ajansı'nın kurulmasıdır. Sadece semalarımızda değil, artık uzayda da rekabet eden bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne herkes şahit olacak" dedi.
Partisinin İstanbul milletvekili adaylarının tanıtıldığı Haliç Kongre Merkezi'ndeki toplantıda konuşan Davutoğlu, insan onurunun "temiz çevre" demek olduğunu, 90'lı yıllarda İstanbul'da yaşayanların sokaklarda burnunu tutarak yürüdüğünü söyledi.
Davutoğlu, şimdi ise havası temiz bir İstanbul'a sahip olduklarını belirterek, "İşte insan onuruna saygı bu. İnsan onuruna saygı ideolojik nutuk atmak değildir. Hamasi sözler sarf etmek değildir. Hiçbir zaman iktidar olamayacaklarını bildikleri için şimdiden hiçbir zaman gerçekleştiremeyecekleri vaatlerde bulunmak değildir. Getirsinler ve bizim karşımıza İstanbul'la ilgili yeni projelerle çıksınlar" diye konuştu.
"İstanbul'u en müreffeh şehir yapacağız"
Başbakan Davutoğlu, İstanbul'un AK Parti döneminde ilkleri yaşadığına vurgu yaparak, üçüncü havalimanı projesinden bahsetti. Proje sonunda 150 milyonluk bir havalimanı kapasitesine ulaşılacağını dile getiren Davutoğlu, şöyle devam etti:
"İstanbul, dünyada büyük havalimanına sahip olan şehir olacak. Hayallerinin yetişmesi mümkün olmayan üç katlı tünel. Şimdi Kılıçdaroğlu ne verebilir İstanbul'a? İstanbul'a Marmaray'ı yapmış olan, Avrasya Tüneli'ni yapmakta olan, üçüncü köprüyü yapmakta olan bir AK Parti karşısında Kılıçdaroğlu ne söyleyebilir? Bir şey söyleyemeyeceği için sadece ve sadece alkışlar. Başka hiçbir şey yapamaz. Kuzey Marmara Otoyolu, bütün bağlantı yollarıyla 3 katlı tünel birleştiğinde belki de dünyada en özgün ulaştırma ağlarından birine İstanbul sahip olacak. Biz, burada tarihin önünde söz veriyoruz. İstanbul'un kadim kültürünü yansıtan her bir taşını koruyacağız. Bütün vakıf eserlerini elden geçirdik. Camilerimizi, türbelerimizi, güzel mekanlarımızı, külliyelerimizi, kütüphanelerimizi, bu tarihi dokuyu korumak bize en büyük emanettir. Bir taraftan da İstanbul'u, yükselen güç olan Türkiye'nin küresel dünyaya açık en müreffeh şehri yapmaya kararlıyız. Kanalistanbul, 3 katlı tünel, Marmaray, Avrasya Tüneli, üçüncü köprü, dünyanın en büyük havalimanı, batıya, doğuya ve İzmir'e doğru uzanan otoyollar, işte İstanbul'un geleceği bu vizyonda."
Davutoğlu, İstanbul'un her bir taşının AK Parti kadrolarına, İstanbul'un her projesinin de milletvekili adaylarına emanet olduğunu söyledi.
İstanbul'da toplu taşımanın geçmişte insan onuruna yakışmayan şekilde yapıldığını dile getiren Davutoğlu, "Yeni Türkiye" vizyonunda insan hayatının her alanında insan onurunu gözeteceklerini kaydetti.
"Milli Uzay Ajansı kurulacak"
Başta İstanbul olmak üzere bütün Türkiye'yi yeni bir vizyonla inşa ettiklerini anlatan Davutoğlu, "İlan ettiğimiz beyannamenin diğer bir yönü de millileşme, yerlileşmedir. Önemli bir kavram olarak zikrediyorum. Önümüzdeki dönemde beyannamemizde yer alan bazı projeleri sizlerle paylaşmak istiyorum. İlk milli muharip uçak inşallah 2023'te Türkiye'nin semalarında uçacak. Son Savunma Sanayi İcra Komitesi'nde projeyi onayladık, tasarım aşamasına geçiyoruz. 2023'te Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin semalarında, bütün dost ülkelerin semalarında bizim milli muharip uçağımız uçacak. Yine 2019'da bunun bir ön aşaması olarak, milli eğitim uçağımız Hürkuş uçmaya başlayacak. İlk defa milli bölgesel yolcu uçağını en geç 2022-2023'e kadar inşa etmiş olacağız. Yani yüzde yüz Türk yapımı" diye konuştu.
Davutoğlu, başta savunma sanayi olmak üzere birçok alanda yenilikler yapılacağını tekrarlayarak, şunları söyledi:
"Cumhurbaşkanımızın üzerinde çok durduğu milli ve yerli otomobil, en kısa sürede yapılacak. Bunun için de gereken her türlü teşvik ve destek verilecek. Ülkelerin bağımsızlığının teminatı, haberleşmedeki bağımsızlığıdır. İlk milli haberleşme uydusunu inşallah önümüzdeki dönemde devreye sokacağız. Daha önce başka ülkelerden teknolojik destekle yapılan çalışmaların ötesine geçerek, ilk milli haberleşme uydusunu devreye sokacağız. İlk defa burada açıklıyorum; Bakanlar Kurulu'nda çalışmalarını tamamladık, Meclis'e de sevk aşamasında, yasama dönemi bitti. Seçimden sonra çıkaracağımız ilk kanunlardan birisi de Milli Uzay Ajansı'nın kurulmasıdır. Sadece semalarımızda değil, artık uzayda da rekabet eden bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne herkes şahit olacak."
"Namerde değil merte de muhtaç olmayacağız"
Altay tank projesini de 2018'de tamamlamayı hedeflediklerini anlatan Davutoğlu, milli piyade tüfeği hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Davutoğlu, AK Parti'den önce bunu kimsenin düşünmediğine vurgu yaparak, MİLGEM projesinin kendilerini gururlandırdığını kaydetti.
"Stratejik Derinlik" adlı kitabında savunma sanayiyle ilgili bölümleri yazarken ağladığını dile getiren Davutoğlu, o dönemde Türkiye'nin hibe edilen tankların modernizasyonu için İsrail'e muhtaç olduğunu hatırlattı. Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Tarih ve millet önünde söz veriyoruz. Bir daha kendi tankımızı, uçağımızı ve gemimizi yapmak için hiçbir namerde değil merte dahi muhtaç olmayacağız. Proje soranlara söylüyorum, işte bunların hepsi, dikkatlice okuduklarında seçim beyannamemizde var. Biz, milli olmayı yerli olmak olarak görüyoruz. Biz, milli onuru bu aziz milleti namerde muhtaç olmamakta görüyoruz. Buradan Bahçeli'ye sesleniyorum. Milli olmak, milliyetçilikten bahsetmekle olmaz. Milli olmak senin döneminde IMF kapılarında birkaç milyon dolar borç dilenmekle olmaz. Milli olmak yine sizin döneminizde Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ihtiyaçları için Amerikan Kongresi'nden izin beklemekle olmaz. Milli olmak, milli savunma sanayiyle, üzerinde al bayrak taşıyan her uçağın, geminin, sancağında Kur'an-ı Kerim bulunan her geminin bu ülkenin insanı tarafından üretilmesiyle olur."
Avrupa Parlamentosu'nun aldığı karar
Davutoğlu, Osmanlı'nın ve Selçuklu'nun değerlerini bugüne getireceklerini belirterek, kendisine tezahüratta bulunan salondakilere Konya ve İstanbul'un yaşamındaki öneminden bahsetti.
Geçmişten gelen değerleri geleceğe taşıdıklarını aktaran Davutoğlu, "Birileri Osmanlı'dan nefret edebilir, birileri bugün olduğu gibi Avrupa Parlamentosu ya da Papa ya da onun gibi düşünen bazı çarpık zihniyetler, bu millete hakaret etme yoluna gidebilir. Dün Avrupa Parlamentosu Başkanı'na söyledim. Bu İstanbul, bu aziz şehir, tarih boyunca her sığınana kapılarını açmıştır. Endülüs'te Müslümanlar ve Yahudiler kılıçtan geçirilirken ve tek bir Müslüman Endülüs'te bırakılmazken, Müslümanları Kuzey Afrika'ya taşıyan da oradan gelen Yahudileri İstanbul'da en iyi şartlarda asırlarca ağırlayan da Osmanlı kültürü ve zenginliğidir. Aslında aynı şekilde Polonya'da baskıdan kaçan Polonyalılar, Macaristan'dan kaçan Macarlar, birinci ve ikinci dünya savaşında sığınmak isteyenler, bu aziz milletin koynuna geldi. Bu aziz milletin şemsiyesi altında İstanbul'a sığındı. İstanbul, insanlığın sığınağı ve hamisidir. Nasıl İstanbul bizim hocamızsa, Türkiye'yi ve bu milleti tanımadan o Avrupa Parlamentosu'nda karar alan parlamenterler var ya, onların hepsini topluca ya da küçük gruplar halinde İstanbul sokaklarına getirip, o aziz İstanbul'dan ders almalarını temin etmek lazım" değerlendirmesinde bulundu.
Sağlıkta millileşme
Davutoğlu, savunma sanayinde millileşmenin kendi dönemlerinde olduğunu anlatarak, başka hedefleri de bulunduğunu dile getirdi. Sağlıklı vatandaşların ve sağlıklı nesillerin milli aşıyla korunacağını aktaran Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Sağlık Bakanlığı'na brifing için gittiğimde orada sunulan projeler arasında önce 'Biz neden milli aşı üretmiyoruz?' diye sordum. Daha önce Cumhurbaşkanımız da sormuş. Hemen devreye soktuk. Buradan bunu da ilan ediyorum; sadece savunma sanayinde değil sağlık alanında da geleceğimizin teminatı olan nesilleri milli aşıyla aşılayacağız. Milli ilaçlarla hastanelerimizde tedavi göreceğiz. Teknolojinin en gelişmiş imkanlarını kullanıp, milli plazmayı üreteceğiz. Tarımda, bilişim sisteminde gerçekleştirdiğimiz projeler, dünyada ilk kez uygulanan projelerdir. Açılışını bizzat yaptım. Şu anda Tarım Bakanlığımızdaki merkezi sistemden Türkiye'nin her yerindeki arazilerdeki tarım durumu, don ihtimali ya da muhtemel hasat durumu ölçülebiliyor. Tek tek parsel parsel bütün tarım arazilerini Ankara'dan gözleyebiliyoruz."
Tarımda da Türk tohumlarının korunmasını amaçladıklarını vurgulayan Davutoğlu, tohum bankası ve araştırma laboratuvarlarını kurduklarını söyledi. Davutoğlu, Türkiye'nin organik olmayan tarıma muhtaç olmayacağını kaydederek, bu çerçevede milli botanik bahçesinin kurulduğunu ifade etti.