Dalgalı kurda boğulmamak

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Batuğhan KARAER / Corendon Havayolları Genel Müdür Yrd.

Tüm kesimler gibi şirketler de makro ekonomik gelişmelerin ne yönde seyredeceğini merak ediyor  ve hükümetlerin, merkez bankalarının, finans kesiminin açıklamalarını yakından takip ediyorlar. Ancak ekonomik değişikliklerin etkisi, makro düzeyde değerlendirillirken, mikro açıdan (sektörler ve şirketler boyutunda)  yeterli seviyede konuşulmuyor. Zaman zaman sektör/şirket temsilcileri bazı yakınma ve uyarılarda bulunuyorlar ancak bu da yeterli düzeyde ilgi görmüyor.

Makro ekonomideki değişimler; şirketlerin faaliyetlerini ve finansal yapılarını, yine şirketlerin faaliyet ve performansları da yine makro ekonomiyi etkilemektedir. Karşılıklı bu etkileşimde makro ekonomideki etkin kurumlar ve şirketlerin önemli bir rolü bulunmaktadır.

Birçok şirket için makro ekonomik faktörlerin başında da döviz kurlarındaki değişimler gelmektedir. Kur rejimi, dövize müdahale gibi konular gündemde değerlendirilirken, daha çok devlet ve  finans kesimi ön planda yer almakta, kur değişimlerinin şirketlere etkisi yeterli düzeyde değerlendirilmemektedir.  Döviz kurundaki değişimler şirketleri nasıl etkiliyor? Neden şirketler kurlara bu kadar hassaslar? Şirketlerin bakış açısından konuya bir örnekle devam etmekte yarar var. Kurlardaki hareketliliğin ihracat yapan firmalara etkisini aşağıda örnekle açıklamaya çalışalım. Gelirinin tamamı Euro cinsinden olan şirketin, %10 kar marjı ile satışlarını gerçekleştirdiğini, ödemelerinin (giderlerinin) ise TL cinsinden olduğunu (diğer maliyet ve gelir bileşenlerinin aynı kalacağını) varsaydığımızda; şirketin, 10 milyon euro satış hacmi ile euro/TL kurunu 2 TL ile öngörerek gelecek yıl için bütçesini oluşturduğunda 2 milyon TL kar etmeyi hedeflediğini kabul edelim. (Tablo-1).

-Cari yıla gelindiğinde ortalama kurda;

 %10'luk artış (başka bir ifade ile euro / TL kurununun 2.2 olması durumunda) şirketin karının 4 milyon TL'ya çıkmasını sağlayacaktır. (Tablo-2)

Tablo-1

Ciro €  10.000.000

Ciro TL 20.000.000

Gider TL 18.000.000

Kar TL 2.000.000

Tablo-2

Ciro €  10.000.000

Ciro TL 22.000.000

Gider TL 18.000.000

Kar TL 4.000.000

Tablo-3

Ciro €  10.000.000

Ciro TL 17.000.000

Gider TL 18.000.000

Kar TL -1.000.000

Ancak Euro/TL kurunun 1.7 seviyesine gerilemesi halinde ise şirket 1 milyon TL zararla karşılaşacaktır. (Tablo-3) Hatta TL'nin daha aşırı değerlenerek kurun 1.5 seviyelerine gerilemesi halinde ise yıl sonunda 3 milyon TL zarara ulaşacaktır.

TL'nin aşırı değerlenmesi ile birlikte oluşan zarar şirketin mali yapısını doğal olarak olumsuz yönde etkileyecektir. Oluşan zarar işletme sermayesi ve nakit akımında zorluklara, sermayenin erimesine ve aşırı borçlanmaya sebebiyet vererek şirketin zor bir durumla karşı karşıya kalmasına yol açabilecektir.

Tabi bu arada şirketler kurdaki değişimler karşısında; kur sabitleme ya da garantilemeye dayalı finansal enstrümanlardan yararlanılması, TL'nin değerlenmesinden dolayı meydana gelen ilave maliyetin ürün fiyatlarına yansıtılması, maliyetlerin aşağıya çekilmesi vb. gibi çalışmalarla risklerini de iyi yönetmek durumunddırlar. Ancak bu tür tedbir ve uygulamalar şirketlerin orta vadedeki sorunlarını çözmekte yetersiz kalacaktır. Finansal enstrümanlardan yaklaşık bir yıllık vadelerde yararlanılabilmektedir. Ayrıca bir yılı aşan dönemlerin öngörülebilme güçlükleri de bu tür işlemlerin yapılabilirliğine de imkan vermemektedir. Diğer yandan, kurun yarattığı maliyet artışının ürün fiyatlarına yansıtılması kısa dönemde fayda sağlayabilir ancak orta ve uzun vadede miktar yönünden satış hacminin düşmesine ve pazar payının gerilemesine sebebiyet verebilecektir. Maliyetlerin aşağıya çekilmesinde de ilk sırada personel azaltılması geliyor ki o da makro ekonomik yönden başka bir kayıp. Sonuçta tüm bu ve benzer çabalara rağmen firmaların finans yönetimleri TL'nin aşırı değerlenmesi karşısında ancak kısa vadeli dönemde bir yere kadar çözüm üretme şansına sahiptirler.

Diğer yandan şirketlerin bir bölümünün risk yönetim kabiliyetleri, finansal işlemler için finans kesiminde sağlamış oldukları kredi limitlerinin yeterliliği vb. gibi bir takım kısıtlarda, gösterilecek çabaların da beklenilen düzeyde olamamasına yol açacaktır. Nihayetinde şirketler tarafındaki yöntem ve yaklaşımlar bir yere kadar çözüm sağlayacaktır. Sonuçta sektör ve şirketler her dönemde bir takım makro ekonomik önlem ve çözümlere de ihtiyaç duyacaklardır.

Sorumlu kurumların TL'nin aşırı değerlenmesi karşısında şirketlerin uğrayabilecekleri zararların, makro ekonomik boyuttaki olumsuz etkilerine de odaklanması gerekir. Orta ve uzun vadedeki meydana gelecek olumsuzluklar belki de (iflas etmeleri, ulusal şirketlerin pazarlardaki ve sektörlerdeki etkin rolünün kaybedilmesi, işsizlik, vergi geliri kaybı vb.) diğer seçeneklere göre makro ekonomiye çok daha fazla zarar verecektir. Diğer yandan TL'nin aşırı değersiz hale gelmesinde ise ithalatçı şirketlerin de olumsuz yönde etkilenmeleri kaçınılmazdır. Nihayetinde tüm şirketlerin temelde beklentileri kurlarda aşırı düzeyde dalgalanmaların ve bunlarının boyutunun yüksek olmaması, belirli bir istikrar çerçevesinde seyretmesidir.

Gelecek dönemde, TL'nin başta euro ve dolar olmak üzere birçok gelişmiş ülke para birimine karşı değerleneceği beklenmektedir. Kısa vadede turizm ve ihracatçı şirketler bazı çözümler üretilebilirler ancak uzun dönemde önemli riskler devam edecektir.  Sonuç olarak, dalgalı kur rejiminde kurlardaki yüksek volatilite nedeniyle; dalgalar arasında boğulma riski turizmci ve ihracatçı şirketlerin üzerinde durmaktadır. Orta ve uzun vadede makro ekonomik olumsuz etkilerin bertaraf edilebilmesi, şirketlerin korunabilmesi ve ayakta kalabilmesi için kurlara müdahele veya kur rejimi değişikliği seçeneklerinden ayrı sistemdeki kurumların B planları oluşturmasına ihtiyaç vardır.

Bu konularda ilginizi çekebilir