Dağıtım 17 milyar dolara koşuyor
Elektrik dağıtım bölgeleri özelleştirmesinden sağlanan gelir 16 - 17 milyar dolara gidiyor.
İbrahim EKİNCİ - Serap Güneş AYDIN - Mahir SOLMAZ
İSTANBUL - Elektrik dağıtım bölgeleri özelleştirmesinden sağlanan gelir 16 - 17 milyar dolara (24-25 milyar lira) gidiyor. Şu ana kadar, 18 bölgenin özelleştirme ihaleleri yapıldı. Devlet 10 milyar 946 milyon dolar alacak yazdı.
Geride ikisi çok büyük 3 dağıtım bölgenin ihalesi kaldı. Bunlardan da 5 - 6 milyar dolar gelir beklentisi var. Bu beklenti gerçekleşirse toplam özelleştirme geliri 16-17 milyar doları bulacak. Dağıtım bölgeleri özelleştirme süreci çok daha önce başlamış olmakla birlikte ihaleler fiilen 2008 yılında başladı. 2.5 yıl içinde 15 bölge için ihale yapıldı. Üç bölge (Göksu, Kayseri ve Civarı ile Menderes) daha önce Bakanlar Kurulu kararı ile devredilmişti. Özelleştirme İdaresi (ÖİB) bu üç bölgeyi de ihale sürecine almak istediyse de Bakanlar Kurulu kararı ile dağıtım hakkı almış şirketler dava açarak, yetkilerini korudular. Böylece 18 bölge için işlemler esas itibariyle tamamlanmış oldu. İhaleler sonrasında 6 bölgenin devri tamamlandı. Son yapılan 4 ihale ÖİB, daha önce ÖİB tarafından süreci tamamlanmış 4 bölge ÖYK onayı bekliyor. ÖYK tarafından ihalesi onaylanmış 4 bölge devir sürecinde. Aras'ın devri ile ilgili yürütmeyi durdurma kararı var. Nihai karar bekleniyor.
Üç önemli bölge
ÖİB'nin elinde ihale edilecek üç bölge kaldı. Bunlar, İstanbul Anadolu Yakası, Akdeniz ve Toroslar dağıtım bölgeleri. En büyük gelir beklentisi İstanbul Anadolu Yakası ile Toroslar'dan. Toroslar bölgesi Adana, Gaziantep, Hatay, Mersin, Osmaniye ve Kilis'i kapsıyor. Özellikle Adana, Gazientep ve Mersin Toroslar bölgesini değerli kılıyor. TEDAŞ verilerine göre İstanbul Anadolu Yakası'nın abone sayısı 2.1 milyon, Toroslar'ın 2.6 milyon, Akdeniz bölgesinin (Antalya, Burdur, Isparta) 1.5 milyon. Böylece toplam 6.2 milyon abonelik üç bölgenin ihalesi yapılacak. Bu üç bölge için İstanbul Avrupa Yakası için verilen fiyat (2 milyar 990 milyon dolar) baz alındığında, 5 milyar dolarlık bir gelir beklentisinin gerçekçi olduğu görülüyor.
Kaçağı daha az
Anadolu Yakası'nın abone sayısı 2.1 milyon. Bu sayı Avrupa Yakası'ndan (3.8) düşük. Ancak Anadolu Yakası'nı değerli kılan kayıp kaçak oranının düşüklüğü. Bu oran Avrupa Yakası'nda yüzde 11, Anadolu'da yüzde 8.6. Toroslar (yüzde 8.9) ve Akdeniz'in (yüzde 9) kayıp kaçak oranı da Avrupa Yakası'ndan daha düşük. Buna göre eşit fiyat düşünülerek bir çıkarsama yapıldığında, bu üç bölgenin 5.5 milyar dolara satılması gerektiği ortaya çıkıyor. TEDAŞ Genel Müdürü Haşim Keklik'in beklentisi de böyle. Keklik, DÜNYA'ya yaptığı açıklamada, "Kalan üç bölgeden 5.5-6 milyar dolar bekliyoruz" dedi.
Dağıtıma Kazancı damgası
Dağıtım özelleştirmelerinden en büyük payı Kazancı Holding'in patronları Kazancı kardeşler aldı. Kazancı Holding'e bağlı enerji şirketi Aksa, daha önce 3 bölgenin (Vangölü, Fırat ve Çoruh) dağıtım ihalelerini kazanmıştı. Önceki gün yapılan ihalede de Trakya bölgesini aldı. Böylece sadece Aksa, toplam abone sayısı 2.8 milyonu bulan dört bölgede dağıtımın patronu oldu. Kazancı Holding'de hissedarlığı sürmekle birlikte ayrılarak enerji işinde Çukurova Holding'in patronu Mehmet Emin Karamehmet'le devam kararı alan Mehmet Kazancı da en büyük dağıtım bölgesi İstanbul Avrupa Yakası'nın (abone sayısı 3.8 milyon) ortağı oldu. Böylece sadece Kazancı kardeşlerin patronajında olan abone sayısı 5 milyona yaklaştı. Bu da toplamın (30 milyon 619 bin) yaklaşık yüzde 15'ine denk geliyor.
Yıldız: Kayıp kaçak azalırsa tarifeler olumlu etkilenir
Enerji Bakanı Taner Yıldız, önceki gün gerçekleştirilen elektrik dağıtım ihalesinin bir varlık satışı olmadığını, 2036'ya kadar dağıtım hizmetinin özel sektöre geçtiğini söyledi. Yıldız, kayıp kaçağın azalması durumunda tarifelerin olumlu etkileneceğini bildirdi. Ostim Organize Sanayi Bölgesi Sanayici İşadamı ve Yöneticileri Derneği Yönetim Kurulu'nu makamında kabul eden Yıldız, dağıtım hizmetlerinin yüzde 75'inin özel sektörce yapılacağını, yılın sonuna kadar diğer 3 dağıtım bölgesinin de özelleştirileceğini söyledi.
Yıldız, "Enerji sektöründe stabil, sürdürülebilir ve rekabetçi bir yapı var. Bu çok önemli.Gelirlerin geriye dönük borçlanmada çok büyük etkisi olacak. Biz trafoları, direkleri satmıyoruz. Varlık satışı değil. 2036 yılına kadar dağıtım hizmetlerini özel sektöre devrediyoruz. Özel sektörün kayıp kaçakla ilgili taahhütleri var. Kaliteli bir iş çıkarsa tarife bundan olumlu etkilenir" diye konuştu.
Yatırım taahhütlerinin yukarı çekilmesi konusunda da değerlendirmede bulunan Yıldız, "EPDK kar oranlarıyla ilgili 2011 yılından itibaren bir takvim yaptı. Önemli olan hizmetin aksamaması. Ancak elektrik dağıtım hizmetlerinde aynı yıl yatırım yapılmayabiliyor. Bunun senkron halinde yürütülmesi gerek. Yatırım ihtiyaçları tarafımızdan takip edilecektir" ifadesini kullandı.
İran ile al ya da öde konunda da açıklamalarda bulunan Taner Yıldız, tüketilmeyen bir miktar gaz olduğunu, bunun boşa giden gaz olmadığını söyledi. Türkiye'nin daha fazla büyüdüğünü, daha fazla enerji ihtiyacının ortaya çıktığını kaydeden Yıldız, İran ile al ya da öde bilançosunun 600 milyon dolar civarında olduğunu dile getirdi.
Keklik: 5.5-6 milyar dolar daha bekliyoruz
Dağıtım bölgeleri özelleştirimelerini değerlendiren TEDAŞ Genel Müdürü Haşim Keklik, şunları söyledi:
"Özelleştirmeye açık 3 tane mevcut bir tane de mahkeme konusu elektrik dağıtım bölgemiz var. Toroslar, AYEDAŞ ve Akdeniz mevcut dağıtım bölgelerimiz. Erzurum, Ağrı, Ardahan, Bayburt, Erzincan, Iğdır ve Kars'ı kapsayan Aras Elektrik'te davaya konu olmuştu. Bu bölgelerin özelleştirmelerini de önümüzdeki haftalarda gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Bu 4 bölgeden gelir anlamında beklentimiz ise 5.5-6 milyar dolar civarında. Yani dağıtım özelleştirmelerinden toplamda 17 milyar dolar dolaylarında gelir elde etmiş olacağız. Daha önceki özelleştirmelerden gelen paraların kayıtları Özelleştirme İdaresi tarafından tutuluyor.
Biz ne kadarının kasaya girdiğini tam olarak bilmiyoruz. Ama tamamı ödenen bölgeler de var taksit halinde ödemesi süren bölgelerde. Boğaziçi Elektrik'in özelleştirmesinden 3 milyar dolar civarında gelir hedeflemiştik. Hedefimizi tutturduk. Bu TEDAŞ'ın bir başarısıdır.
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ile iyi bir çalışma yaptık. Onlar da çok iyi pazarlama yaptılar. Ortaya çıkan sonuçtan memnunuz. Elektrik dağıtımı konusunda ihaleye giren şirketlere yönelik bir kota yok. Yani Boğaziçi Elektrik'e en yüksek teklifi veren şirket AYEDAŞ'ın ya da diğer bölgelerin ihalelerine de girebilir. Çünkü dağıtımda perakende satış konusu açılmış değil. Bu şirketler tarafından yapılıyor. Ancak Rekabet Kurulu bu bir sorun olarak görürse onlar belirli oranları aşmama sınırı getirebilir. Ama şu an için böyle bir durum söz konusu değil."
"Bundan sonraki ihalelere tek başımıza gireceğiz"
MMEKA Makine Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kazancı: "Verdiğimiz 4.9 milyar dolarlık teklife dair finans konusu gündeme getiriliyor. Bu ticari konu. Kredi alınabilir. Kanunda bize verilmiş yetkiler var.Bedelin 5'te 1'i peşin kalanı vadeli diyor. Açık artırmayı kural gereği yapmak zorundaydık. Gönül isterdi ki maddi konular ön planda olmasın. O süreci yaşarken bile sıkıldık. Bundan sonraki ihaleler için karar vereceğiz, gireceğiz gibi bir şey söylemek yanlış. Bundan sonraki ihalelere MMEKA olarak gireceğiz. Boğaziçi’nde şirket kuruluşunu yetiştiremediğimiz için, yetkili bir firmayla girme durumunda kaldık."
Dicle'deki büyük kayıp ve kaçağı, yatırımla aşacak
Kayıp kaçakta yüzde 64.2'lik oranla en yüksek paya sahip olan Dicle Elektrik Dağıtım bölgesini 228 milyon dolarla alan Karavil-Ceylan Ortak Girişimi'nde yer alan Karavil Dayanıklı Tüketim Malları'nın sahibi Abdülkadir Karavil, teknoloji ve altyapı için yıllık 140 milyon dolar harcama öngörüldüğünü bildirdi.
Dicle Elektrik'in 1 milyon abonesi bulunuyor. Diyarbakırlı Ceylan İnşaat'ın sahibi Zeynel Ceylan ile birlikte bu işe talip olduklarını aktaran Abdülkadir Karavil, "Biz gerekli araştırmaları yaptıktan sonra bu işe talip olduk. Bizden önce birçok ülke kayıp-kaçak sorununu halletmiş. Amerika'yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Brezilya'da kaçak oranı daha fazlaydı. Kuzey Kıbrıs'ta bu iş daha önceden halledilmiş.
Biz bu sorunu teknolojiye yapacağımız yatırım ile çözeceğiz" diye konuştu. "Yaptığımız araştırmalar sonucunda, kayıp kaçak konusunu engelleyecek bir teknolojiyi kullanmayı hedefliyoruz" ifadelerini kullanan Karavil, "Öte yandan teknoloji ve diğer altyapı için yıllık 140 milyon dolar gibi bir maliyet çıkıyor. İhaleyi aldığımız rakamları bekliyorduk. Zaten araştırmalarımızda karşımıza çıkan maliyetleri de göz önüne alarak bu işe soyunduk. Bölgede güvenlik sorunu var ama biz bütün sıkıntıları bir anda aşacağız demiyoruz.
Kaçak oranında hedeflediğimiz rakamlara gelmemiz belki 10 yılı bulacak. Güvenlik ile ilgili olarak şunu söyleyebilirim, kaçak kırsal da yok. Kaçak sanayide, ticarethanelerde, sulamada. Kuracağımız teknoloji de, merkezden nerede kaçak varsa görünecek. O bölgenin de hattı hemen kesilecek."
Kayıp ve kaçak oranı Diyarbakır'da yüzde 65.4, Mardin'de yüzde 72.7, Siirt'te yüzde 38.7, Şanlıurfa'da yüzde 58.8, Batman'da yüzde 66.5 ve Şırnak'ta yüzde 70.9.