Dacia'nın satışları yüzde 109 arttı

Dacia, 2009'un ilk 6 ayına göre satışlarını bu yıl iki katına çıkarttı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Renault Mais Dacia Marka Yöneticisi Orhan Çetin, yılın ilk yarısında Türkiye otomotiv pazarının yüzde 1,8 oranında büyümüş olmasına karşın, Dacia'nın aynı dönemde satışlarını yüzde 109 seviyesinde artırdığını ve pazar payını iki katına çıkardığını bildirdi.

Çetin, 2010 yılının ilk yarısında Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) verilerine göre toplam otomotiv pazarının bir önceki yıla göre yüzde 1,8'lik bir artış gösterdiğini belirtti.

Çetin, 2009 yılına girildiğinde otomotiv pazarının düşük bir trendle başladığını, sektöre mart ayı ortalarında ciddi bir ÖTV desteği geldiğini anımsatarak, otomotiv pazarının 2010 yılındaki gelişiminin Türkiye'nin potansiyeline paralel olduğunu kaydetti.

Türkiye'nin ekonomik istikrarı, makro ekonomik verileri ve tüketicilerin alım gücüne bakıldığında 600-700 binler seviyesindeki bir binek otomobil pazarının Türkiye için normal bir pazar olduğuna işaret eden Çetin, bu yılın ilk 6 aylık trendin yıl sonunda 600-650 bin seviyesinde bir pazara işaret ettiğini ve pazarın geçen yıla göre yüzde 10'luk bir artışla kapanacağını öngördüklerini ifade etti.

Pazarda 10. marka konumuna yükseldi

Orhan Çetin, 2010 yılının Dacia için bir atılım yılı olacağını vurguladıklarını anımsatarak, şunları söyledi:

"İlk 6 aylık sonuçlara baktığımızda pazar yüzde 1,8 artmış olmasına rağmen, Dacia aynı dönemde satışlarını yüzde 109 seviyesinde artırdı. 2009 yılının ilk 6 ayında Dacia 3 bin 216 adetlik bir satış gerçekleştirmişken, 2010 yılının ilk 6 ayında 6 bin 713 adet satış gerçekleştirdi ve satışlarımızı iki katına çıkarttık ve bununla birlikte pazar payımız da iki katına çıktı. 2010 yılı ODD verilerine göre ilk 6 aylık sonuçlara göre Dacia yüzde 2,4'lük bir pazar payına sahip bir marka haline geldi.

Yine 2010 yılı atılım yılı derken Dacia'yı orta vadede ilk 10 marka içinde konumlandırmayı ve daha uzun vadede de yüzde 4-5'ler pazar payına getirmeyi planladığımızı söylemiştik. Bu hedefimize de emin adımlarla ilerliyoruz. Türkiye'nin binek otomobil ve hafif ticari araç pazarına baktığınızda Mayıs, Nisan ve Haziran aylarını 10. marka olarak kapattık. Bunu sürdürmeyi ve kalıcı hale getirmeyi planlıyoruz."

Mart ayında Cenevre Otomobil Fuarı'nda lansmanını gerçekleştirdikleri Dacia Duster'ın teslimatlarına Nisan ayı sonunda başladıklarını belirten Çetin, Duster'ın gelişiyle birlikte markanın imajının ve çekiciliğinin arttığını kaydetti.

Çetin, Dacia Duster'ın sloganının "ezber bozan" olduğunu ve 29 bin 990 liradan başlayan Dacia Duster'ın sağlam, güçlü ve güvenilir bir arazi aracının aynı zamanda ekonomik de olabileceğini ispatladığına işaret eden Çetin, Duster'ın bu anlamda da piyasada yerleşmiş olan "arazi aracı çok pahalıdır", "ulaşılması çok zordur", "kullanım maliyetleri çok pahalıdır" tabusunu yıktığını kaydetti.

Çetin Duster'ın markanın bilinirliğinin artırılmasında ve gamdaki diğer modellerin de satışlarının artmasında önemli bir etkisinin olduğunu belirtti.

Çetin, 26 Nisan'dan, haziran ayı sonuna kadar 880 adet Duster'ı sahiplerine teslim ettiklerini, yıl sonuna kadar 3 bin adet Duster satmayı hedeflediklerini bildirdi.

Orhan Çetin, Duster'ın Dacia markasının gelişiminde çok farklı rol oynadığına değinerek, bir markanın, bir arazi aracına veya bir SUV'ye sahip olmasının, hem otomotiv sektörünün aktörlerini hem de piyasada pazardaki müşterilerin markaya olan bakış açısını değiştirdiğini anlattı.

"Yoğun talebe yetişemiyoruz..."

Çetin, Duster'a çok ciddi bir talep olduğunu dile getirerek, "Şu anda en büyük sıkıntımız tüm müşterilerimize Duster'a sahip olma ayrıcalığını yaşatamamak. Duster bu kadar çok aktörün olduğu segmente girdiği anda üçüncü basamağa oturdu. Bu Duster konseptinin, ürününün ve Dacia markasının bu segmentte ne kadar güçlü olabileceğinin bir göstergesi, bir sinyali. Dolasıyla biz zaten iddialı hedefleri kendimize koymuştuk. Ama pazardan gelen talep karşısında üretimimiz yüksek miktarda olmasına karşın bütün taleplere cevap vermekte sıkıntı yaşıyoruz" diye konuştu.

Dacia Duster'ın sadece Türkiye'de değil Avrupa'da da çok başarılı olduğunu bildiren Çetin, bugün Avrupa'da da sipariş verildiğinde Ekim-Kasım aylarına teslimat verildiğini dile getirdi.

Çetin, Duster'ı daha çok orta sınıf otomobil alan tüketicilere yönelik konumlandırdıklarına değinerek, şunları kaydetti:

"Dacia 2010 yılına kadar kendini pazara giriş segmentindeki ürünlerle ispatladı ve 2010'dan itibaren Duster'la birlikte orta sınıfa yönlendi. Duster o kadar güçlü bir ürün ki orta sınıfta yer alan sedan, hatchback gibi araç sahiplerinin çok kısa sürede ilgisini çekerek, çok büyük talep gördü. Müşterilerimizin tercihlerine baktığımızda yüzde 95'i 1.5 DCI 85 beygirlik dizel motoru ve yüksek donanım seviyesini tercih ettiklerini görüyoruz.

Duster tanıtımına 26 Nisan'da 4x2 versiyonları ile başladık. 2 aylık bir süreden sonra 4x4 versiyonları da Türkiye;de showromlarımızda yerini almaya başladı. 4x2 versiyonundaki yoğun dizel talebini gördükten sonra kotalarımızı daha iyi değerlendirmek amacıyla  4x4 versiyonlarını da ilk etapta sadece 1.5 DCI 110bg gücündeki dizel motorla getirmeye karar verdik. Duster Laureate 1.5 DCI 110bg 4x4 versiyonunu 44 bin TL'den başlayan fiyatlarla müşterilerimizin beğenisine sunuyoruz. Benzinli versiyonunu da Ekim ayında getirmeyi planlıyoruz.

Bu yıl satmayı hedeflediğimiz 3 bin adet Duster'ın yaklaşık yüzde 40'ının 4x4 olacağını öngörüyoruz."

"İnsanlar SUV arazi aracına sahip olmak istiyor"

Çetin, arazi aracına sahip olmanın, sadece Türkiye'de değil, tüm dünyada bir fenomen haline geldiğini ve Türkiye'de hergeçen gün çok daha fazla insanın bir SUV ve arazi aracı sahibi olmayı istediğini vurgulayan Orhan Çetin, Duster'ın var olan SUV pazarından pay almadığına işaret ederek, yeni müşterileri arazi aracı segmentine getirdiğini belirtti.

Türkiye pazarında bugün 25-30 bin civarında olan SUV segmentinin çok yüksek fiyatlı araçlardan oluştuğunu (50.000 TL ve üzeri) ve SUV sahibi olmak isteyen kişilerin bu araçları  ulaşılamaz olarak gördüklerini anlatan Çetin, Dacia Duster'dan önce arazi araçlarının üst sınıf bir segment yapısında olduğunu söyledi.

Çetin, "Duster ezber bozan özelliğiyle arazi aracına ulaşılabilirliği kolaylaştırdı. Artık orta sınıftaki müşteriler de çok rahatlıkla güvenebilecekleri bir arazi aracına sahip olabilirler. Kendi pazarını yaratan Duster SUV segmentini büyütecek.

Bu günkü SUV segmentinde halihazırda kıyasıya bir rekabet var. Dacia Duster bu rekabeti tamamen değiştiriyor. Bu gelişme bazı markaların uykularını kaçırıyor olabilir. Ama biz bununla ilgilenmiyoruz. Bizim bütün konsantrasyonumuz maksimum müşteri memnuniyeti felsefesinde sağlam ve güçlü bir arazi aracı sahibi olmak isteyen tüketicileri hayallerine ulaştırmak" şeklinde konuştu.

Duster'ın, arazi aracı lükstür ve çok pahalıdır inanışını yıkması ile orta sınıfın da bu tür ürünlere çok ciddi bir talep gösterdiğini anlatan Çetin, Duster'ın, diğer markaları da çeşitli kampanyalarla orta sınıfta müşteri aramaya ittiğini vurguladı.

Çetin, "Her ne kadar Duster bu pazara ezberi bozarak ve yeni müşterileri getirerek pazarı büyütse de diğer markalar da Duster'ın bozduğu ezber sayesinde yeni bir çalışma alanı keşfetmiş olabilirler. Bugüne kadar görmedikleri ya da bu güne kadar göz ardı ettikleri müşterilere ulaşma yolunu arayabilirler. Bu da otomotiv pazarı ve otomotiv tüketicileri için çok önemli şeyler yaptığımızı gösteriyor" dedi.

 

Bu konularda ilginizi çekebilir