Cumhurbaşkanı, Huber Köşkü'nü restore ettiriyor
Köşkler, İstanbul'daki tüm kabul ve programlarda kullanılacak.
İSTANBUL - Cumhurbaşkanlığı Tarabya Yerleşkesi içerisinde bulunan Huber ve Av köşkleri restore edilecek. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, restorasyonu tamamlandıktan sonra Huber Köşkü'nü İstanbul'daki tüm kabul ve programlarında kullanacak.
Cumhurbaşkanlığı Tarabya Yerleşkesi'nde restore edilecek binaların tanıtılması amacıyla düzenlenen basın gezisinde açıklama yapan Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı Nadir Alparslan, restorasyon çalışmalarının bitmesinin ardından konutların aktif olarak kullanılacağını bildirdi. Alparslan, Huber Köşkü'nün tarihi bir derinliği bulunduğunu ve kültür açısından da son derece önemli bir bina olduğunu belirtti.
"Bina ve eklentileri, 1985'den beri Cumhurbaşkanlığı kullanımındadır. Kültürel ve tarihi açıdan son derece önemli olan bu binaların çok ciddi restorasyona ihtiyaçları olduğu için, restorasyon çalışmalarını Sayın Cumhurbaşkanımız göreve geldikten çok kısa bir süre sonra başlattık" diyen Alparslan, restorasyon çalışmalarında uygulama aşamasına yaklaştıklarını ifade etti.
Alparslan, restorasyon çalışmalarına köşklerin bir kısmında hemen, bir kısmında ise yasal prosedür işlemlerinin bitmesinin ardından başlayacaklarını dile getirerek, "Bu binaları tekrar ayağa kaldıracağız. Hem Türkiye açısından hem Cumhurbaşkanlığı açısından son derece önemli olan bu binalarla, Sayın Cumhurbaşkanımızın kabulleri sırasında, gerek yurt içinden gerekse yurt dışından gelen misafirlerimize Türk tarihinin ve Türk kültürünün zenginliklerini göstermek istiyoruz" diye konuştu.
Çalışmaların yaklaşık 2 yıl içinde tamamlanması planlanıyor.
120 yıllık bina
Basın gezisine katılan Ayasofya Müzesi Başkanı Haluk Dursun da köşkler hakkında tarihsel bilgi verdi.
Köşklerin 1890'lı yıllarda yapıldığını belirten Dursun, şunları kaydetti:
"Huber Köşkü, Osmanlı Devleti'nin son döneminde, Boğaziçi'nde gördüğümüz 'Fransız Arnuvo' mimari tarzında yapılmış bir Boğaziçi yapısıdır. Aslında bir sahilhane. Yani bir deniz kıyısı yalısı ama önünden yol geçtikten ve arkasındaki büyük korudan sonra 'köşk' diye adlandırılıyor. Silah ticareti yapmak üzere Türkiye'ye gelen 'Huber' adındaki silah tüccarı tarafından yaptırılıyor ama Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra varisleri tarafından Osmanlı döneminin adalet bakanlarından Necmettin Molla'ya satılıyor. Necmettin Molla, mirasçıları toplayarak binayı satın alıyor. Daha sonra Mısır Hidivi ailesinden gelen Prenses Kadriye'ye satıyor. Prenses Kadriye'den sonra köşk, bir dönem Fransız sörler tarafından kullanılıyor. Yani bir dönem manastır olarak kullanılmıştır. Ardından burası yine el değiştirerek bir turizm firmasına geçiyor. En sonunda 1985'de kamulaştırılarak Cumhurbaşkanlığı çalışma ofisi ve yazlık köşk olarak kullanılmaya başlanıyor. Fakat çok uzun bir kullanım süresi yok. Bina ana özelliği olan ahşaptan dolayı bakıma ihtiyaç duyuyor. Bu dönemde bu restorasyonların yoğunlaşmaya başlayacağı bir süreç ortaya çıkıyor."