Cumhurbaşkanı Erdoğan: Turizm şahlanış dönemine giriyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türk turizmi, bir süredir maruz kaldığımız yoğun iç ve dış saldırılardan dolayı irtifa kaybetmişti. Geçtiğimiz yıl başlayan toparlanma, inşallah bu yıl 40 milyonluk rekor turist sayısıyla şahlanış dönemine giriyor." dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk turizminin, bir süredir maruz kalınan yoğun iç ve dış saldırılardan dolayı irtifa kaybettiğini belirterek, "Geçtiğimiz yıl başlayan toparlanma, inşallah bu yıl 40 milyonluk rekor turist sayısıyla şahlanış dönemine giriyor. İhracat ve turizmde kaydettiğimiz bu büyük ilerleme bir lokomotif görevi ifa ederek diğer alanlarda da bizi hedeflerimize yaklaştıracaktır." dedi.

Erdoğan, restorasyonu tamamlanan Mısır Çarşısı'nın açılış törenindeki konuşmasında, çarşının restorasyonunun ülkeye, şehre ve esnafa hayırlı olmasını diledi.

Kentin simge mekanının 354 yıldır şehir halkı yanında ülkenin ve dünyanın dört bir yanından gelen misafirlere de hizmet verdiğini dile getiren Erdoğan, çarşının restorasyonla aslına uygun şekilde ve daha yüksek standartlarla hizmet verir hale getirildiğini kaydetti.

Tophane Nusretiye Camisi'nde cuma namazını kıldıklarını ve restorasyon sonrası açılışının yapıldığını anımsatan Erdoğan, Sultan 2. Mahmut'un şehre yadigarı olan eserin restorasyonunun da hayırlı olması temennisinde bulundu.

Erdoğan, Mısır Çarşısı'nın Valide Safiye Sultan tarafından inşaatı başlatılan ancak tamamlanması Valide Hatice Turhan Sultan'a nasip olan nadide bir eser olduğunu vurgulayarak, "Zaman içerisinde özellikle Cumhuriyet döneminde müdahaleler sırasında pek çok orijinal özelliği tahrip edilen bu eser, Vakıflar Genel Müdürlüğümüz tarafından aslına uygun şekilde baştan sona elden geçirilmiştir. Yaklaşık 16 milyon liralık bir maliyetle tamamlanan restorasyon çalışmasıyla Mısır Çarşımız eskisinden daha güzel, daha sağlam ve cazip bir görünüme kavuşmuştur." diye konuştu.

"Tarihi Yarımada'ya çok fazla ziyaretçi geliyor"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisinin de bu çarşının esnaflarından olduğunu belirterek, çarşıya şarküteri ürünleri sattığını söyledi.

Medeniyetin bu topraklara vurduğu mühürler olan tarihi eserlere sahip çıkmadan geleceğe güvenle bakılamayacağını ifade eden Erdoğan, "Biz köksüz bir millet değiliz. Orta Asya'dan Balkanlara, Kuzey Afrika'dan Kırım'a kadar coğrafyamızın neresine gidersek gidelim ecdadın ayak izleriyle geride bıraktığı eserlerle karşılaşıyoruz." şeklinde konuştu.

Erdoğan, hafta başında Özbekistan'a gittiğini anımsatarak, Taşkent'teki resmi temaslarının ardından Buhara'ya geçtiklerini, burada ayak bastıkları her yerde ataların kurduğu büyük medeniyetin gerçekten göz alıcı ve gurur verici eserleriyle karşılaştıklarını dile getirdi.

Yaklaşık 1,5 yıl önceki ziyaretinde de Semerkant'ı görme, oradaki eserleri ve önemli mekanları ziyaret etme fırsatı bulduğunu anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Genel olarak Orta Asya, özellikle de Özbekistan adeta keşfedilmeyi bekleyen bir inci gibi. Oralara gidince Türkiye'nin hizmet sektöründe ulaştığı seviyeyi çok daha iyi görme imkanı elde ediyoruz. Sadece Mısır Çarşısı'nın da içinde bulunduğu şu Tarihi Yarımada pek çok ülkenin toplam turist sayısından çok daha fazla ziyaretçiyi misafir ediyor. Bu büyük bir mutluluk. İnşallah devam eden restorasyonlarımızın ardından bu bölgemizi çok daha cazip hale getirecek, çok daha fazla ziyaretçi ağırlayabileceğiz. Türk turizmi, bir süredir maruz kaldığımız yoğun iç ve dış saldırılardan dolayı irtifa kaybetmişti. Geçtiğimiz yıl başlayan toparlanma, inşallah bu yıl 40 milyonluk rekor turist sayısıyla şahlanış dönemine giriyor. İhracat ve turizmde kaydettiğimiz bu büyük ilerleme bir lokomotif görevi ifa ederek diğer alanlarda da bizi hedeflerimize yaklaştıracaktır."

"İstanbul'un kıymetinin bilinmesi lazım"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ellerinde İstanbul gibi bir hazine varken, milletin ve devletin sırtının yere gelmeyeceğini, ancak İstanbul'un kıymetinin bilinmesi gerektiğini söyledi.

Uğruna nice mücadelelerin verildiği bu şehrin 600 yıllık sahipleri olarak asırlar boyunca her köşesini nakış gibi işlediklerini belirten Erdoğan, şöyle konuştu:

"Ancak Cumhuriyet döneminde İstanbul'u hak ettiği özenle yönetemediğimizi de itiraf etmeliyiz. Ecdadın asırlar boyunca üzerine titrediği güzelleri korumak bir yana şehrin en mutena köşelerinden çevresindeki bakir alanlara kadar her yerinin çirkin yapıların istilasına uğramasına dahi engel olamadık. Bunun sorumlusu asla vatandaşlarımız değildir. Bu felaketin sorumlusu Türkiye'yi ve İstanbul'u yönetme sorumluluğunu üstlenenlerin imkansızlıktan ziyade vizyonsuzluk kokan ihmalleridir. Siz insanlara eğer yaşayacakları imkanları, kullanacakları alt yapıyı göstermezseniz onlar da gider nereyi bulursa oraya yerleşir, hayat mücadelesini o şekilde sürdürür."

Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı yaptığını, o dönemde kentin hava kirliliği, çöp dağları ve susuzluk sorununun giderildiğini belirterek, "Biz geldik Istranca dağlarından suyu getirdik, 180 kilometre. Çöp dağlarını kaldırdık. Hava kirliliğini, düşünün gazeteler gaz maskesi dağıtıyordu. Onlar gaz maskesi dağıtırken, biz o maskeleri kaldırdık ve benim halkım rahatlıkla sokaklarda dolaşır hale geldi." dedi.

"Dedik ki yeni bir boyun ölçüsü alalım""Dedik ki yeni bir boyun ölçüsü alalım"

 

Bu konularda ilginizi çekebilir