”Cingöz'ü DHKP-C öldürdü”
Emekli Albay Arif Doğan, "Ben hiçbir zaman emekli olmadım. Seferberlik tetkik kuruluna göre ben 4 yıldır generalim, o aramayı yapanlar bunun belgesini gördü" dedi.
İSTANBUL - İkinci "Ergenekon" davasının tutuksuz sanıklarından emekli Albay Arif Doğan, 1991'de suikaste uğrayan Tuğgeneral Temel Cingöz'ü, terör örgütü DHKP-C'nin değil PKK'nın öldürdüğünü söyledi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesindeki salonda görülen duruşmada, savcı Nihat Taşkın'ın, Hizbulkontra'yı kurma amacına ilişkin sorusu üzerine Doğan, bu oluşumu, PKK'nın yaptığı çalışmalara karşı halkı dini yönden eğitmek için kurduğunu belirtti. Doğan, Hüseyin Velioğlu'nu da dini bilgisi çok fazla olduğu ve dindar bir aileden geldiği için seçtiğini söyledi.
Doğan, Hizbullah üyelerinin Görcüş'te aldığı eğitime ilişkin soru üzerine, "Hizbullah değil, benim dediğim Hizbulkontra'dır. Onlar tamamen dini eğitim alıyorlardı. Camide nasıl vaaz vereceklerine, vatan sevgisini nasıl öğreteceklerine ilişkin eğitim alıyorlardı. Eğitimi de Hüseyin Velioğlu veriyordu" dedi.
Eğitimin neden dağda verildiğine ilişkin soruya karşılık da Doğan, onları kimsenin görmemesi gerektiğini, bu yüzden de dağdaki mağaralarda eğitim aldıklarını söyledi.
Hüseyin Velioğlu'nun görevinin ne kadar sürdüğü sorulan Doğan, "Bilmiyorum. Kurdum ve başarı da elde ettim. Çok güzel hizmetleri oldu. Eğer bir suç varsa zaten cezasını da ölerek çekti. Allah rahmet eylesin" dedi.
Hizbullah'ın askeri eğitim alıp almadığına yönelik soruya da Doğan, kesinlikle hiçbir şekilde jandarmanın Hizbulkontra'ya eğitim vermediğini kaydetti.
Savcı Taşkın'ın, suikast sonucu öldürülen Tuğgeneral Temel Cingöz'ün Adana'da 1991 yılında Hüseyin Velioğlu ile görüştüğünü belirtmesi üzerine Doğan, şunları kaydetti:
"Temel Cingöz, Velioğlu'nu tanıyordu. Bir dönem Siirt'te jandarma komutanıydı. O zaman ona Velioğlu'nun faaliyetleri hakkında bilgi vermiştim. Görüşmüş olabilirler. Cingöz çok önemli bir istihbaratçıydı. Ben onun talebesiydim. O kahramanlığının kurbanı oldu. O PKK tarafından öldürüldü. PKK merkez konseyinin kararı bende var. Aşiret meselesinden dolayı öldürülmesine karar verilmişti. DHKP-C'nin öldürdüğü yalan. Bende PKK'nın emri var."
Savcıların sorularını tamamlamasının ardından Doğan, sanıkların sorularını yanıtladı.
Tutuklu sanıklardan Tuncay Özkan'ın, kendisini tanıyıp tanımadığını sorması üzerine Doğan, Susurluk kazası sonrasında bilgi almak için birkaç gazeteciyle birlikte Yalova'ya geldiklerinde Özkan'ı gördüğünü söyledi.
Özkan da bunun üzerine, "Yanlışınız var. Sizinle hiçbir zaman görüşmedim. Başkasıyla karıştırıyor olabilirsiniz" dedi. Doğan ise "Tamam, siz öyle diyorsanız öyledir" diye cevap verdi.
Doğan, Özkan'ın, "Ne zaman emekli oldunuz?" sorusunu, "Ben hiçbir zaman emekli olmadım. Seferberlik tetkik kuruluna göre ben 4 yıldır generalim, o aramayı yapanlar bunun belgesini gördü" diye yanıtladı.
Özkan'ın, "Halka silah, fişek dağıtma işini hangi yıl yaptınız?" sorusu üzerine Doğan, "Doğu'da görev yaparken 1985-1990 yılları arasında" dedi. Doğan, Özkan'ın "Geçici köy korucularına mı yoksa rastgele mi dağıttınız?" sorusuna da "Köy korucularına değil ama o zaman var olan devlet tarafından tespit edilen kişilere silah verildi. Bunlar köy öğretmenlerine ve değişik hizmetlerde bulunanlara dağıtıldı. Hepsi zimmetlidir ve belgelidir" yanıtını verdi.
Tutuklu sanık Mustafa Dönmez'in, "Dün silahları bazen savcılığın adli emanetinden temin ettiğinizi söylediniz, açıklık getirir misiniz?" sorusuna karşılık da Doğan, "Savcı dalga geçer gibi soru soruyordu. Espri amaçlı söyledim. Ama adli emanette suç olmayan silahlar Silahlı Kuvvetlere gönderiliyordu. Bir keresinde Suriye'den gelen iki kamyon dolusu silah yakalamıştık. Adalet Bakanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı anlaşarak Silahlı Kuvvetlere devretti" dedi.
Tutuklu sanıklardan Levent Göktaş, Doğan'ın TSK ile ilgili söylediği bazı şeylerin yanlış anlaşılmalara neden olduğunu belirterek, TSK'da her şeyin kanun ve yönetmeliklerle belirlendiğini, her şeyin talimatlar üzerine yapıldığını söyledi.
Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, Doğan'ın çapraz sorgusuna ara vererek, duruşmayı 20 Ocak Perşembe gününe ertelediğini açıkladı.