Çin gerçeği

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

A. Levent ALKAN / Araştırmacı-Yazar

Fiyat stabilizasyonunun önemi, deflasyon döneminde bile yakasını bırakmaz ekonomilerin. İşte bu nedenledir ki Çin, haftaya girerken bazı önlem nitelikli yaptırımlarla küresel gündemde yer alıyor. Beklenenin tersi gerçekleşiyor. Artık hiçbir Merkez Bankası'nın önlemleri kolay tahmin edilemiyor. Hafta sonunda tüm görüşler Çin'den önlem bekleyişi içindeydi ama O, 1.1 trilyon dolar kredi açacağına ve %4 enflasyona ulaşacağına yönelik 2011 öngörüleriyle, tüm dünya piyasalarını yukarı yönde kamçıladı. Nihayet açılışta Shangah Borsası %2'nin altına düşmeyen sert yükselişle haftaya başladı.

Avrupa Birliği'nin oluşturduğu stabilizasyon fonu Yunanistan ve İrlanda'yı kurtarmıştı. Piyasaların tedirginlikleri de yatışmıştı. Ancak geçen hafta Merkel ve Sarkozy'e Brüksel'den anlamlı bir çağrı vardı ki, sistemik kırılganlığın süregelen yapısını işaret etmişti. İspanya'nın olası gereksinimleri dikkate alınarak fonu genişletmek önerilmişti. Avrupa Birliği'nin kurucu ülkeleri için, bu yardım fonunun büyüyebilmesini sınırlayan senyoraj boyutu her fırsatta Euro Bölgesi ülkelerinin kapısını çalıyor. FED, bugün için deflasyonla boğuşan ABD ekonomisinde, aşırı parasallaşmanın enflasyonist etkisinin uzak koşullarında rahat çalışmaktadır. Fazla paranın sterilize ediliyor olması, bu etkiyi sağlamlaştırıyor. Oysa AMB'nin (Avrupa Merkez Bankası - European Central Bank) senyoraj yetkisi bulunmuyor. Euro  dolar karşısındaki zayıflığını, en çok AMB'nin kaynaklarına ihtiyaç duyulduğu Yunanistan ve İrlanda bankacılık sisteminin kurtarılışı sırasında yaşadı. Stabilizasyon fonunun kaynakları sınırlıdır. Oysa küresel sistemik krizi besleyen dengesizlikler sınırsızdır. Faiz arbitrajı (carry trade) nın 2000-2007 dönemindeki kaynağı Japonya'ydı. 1990'ların başında girdiği bankacılık krizinden çıkabilmek için, dış borcu milli gelirinin iki katını aşana değin iç talebini canlandırmaya, sıfır faizle dünyaya fon sağlamaya devam etti. Bugün için FED'in gevşek para politikası sürüyor. 600 milyar dolarlık yeni genişleme paketi, taşları biraz daha yerinden oynatmaya yetiyor. Federal hükümetten beklenen, işsizlikle ilgili çözümlemeler üretmesi. Obama hükümeti de çözümü burada buluyor. Parasallaşma, çeşitli alanlarda sabun köpükleri yaratmayı sürdürüyor. Çin'in açıklanan Kasım enflasyon verileri de bu türden bir tehlikeyi işaret ediyor. 

Dünyanın en hızlı büyüyen fakat dış bağımlılığı da aynı boyutta yüksek ülkesidir Çin. Çin için, kısa erimde iç talebini devinime uğratmak olanaksızdır. Çin'in iç talebini harekete geçirecek çözümler, tıpkı cari açık sorunumuzun gereksinim duyduğu türden bir uzun erimli dönüşüme bağlıdır. Çin Kuzey Amerika'nın, bölgesel Asya ülkelerinin, Avrupa'nın taleplerine aşırı bağlı bir küresel üretim ve ihracat üssüdür. İhracatla elde ettiklerini ABD bonolarında değerlendirirken, ABD'nin sistemik riskini kendi sistemine ithal eder. Fon fazlaları için Çin, risksiz ve getirisiz kazançlarla yetingendir. Riskli ve hatırı sayılır getirili kazançlardan sakıngan olmayı yıllardır sürdürüyor. Çin kur rejiminde, sabit veya kirli dalgalı olmayı yeğliyor. Küresel sistemik krizin ilk baş gösterdiği 2007 yılında kurunu sabitlemiş, geçtiğimiz günlerde de kirli dalgalanmaya bırakmıştı. Yuanı değersiz tutmak, ihracatı öylesine kamçılıyor ki, iç talep yok sayılıyor. İşçilik maliyetleri artmıyor olmasına rağmen enflasyon Çin'in yakasını bırakmıyor. Kasım Çin için %5.1 gibi yüksek bir enflasyon sonucuyla döndü. En önemlisi de bunun her geçen ay, küçük adımlarla artması. Çin, dünyanın en kalabalık nüfusuyla en yüksek gıda bağımlısı ve en büyük üretimden ihracatçısı sıfatıyla da hammadde ithalatçısıdır. Bir tarafta ucuz para kaynakları, bir tarafta aşırı büyüyen ekonomilerin fon fazlaları, hammadde gereksinimleri, küçük küçük sektörlere has balonları, denge arayışlarının yeni platformunu oluşturuyor. 

Bu konularda ilginizi çekebilir