Çiller öldürülecek, suçu PKK üstlenecekti
Ergenekon davasında tanık olarak dinlenilen yazar Ümit Fırat, Tansu Çiller'e suikast düzenlenmesinin 1995'de gündeme geldiğini iddia etti.
İSTANBUL - İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ''Ergenekon'' davasında tanık olarak dinlenilen yazar Ümit Fırat, Abdullah Öcalan'ın İmralı'dan avukatları aracılığıyla yaptığı açıklamalarına değindi.
Abdullah Öcalan'ın İmralı'da kalırken 13 Eylül 2000 tarihinde avukatları aracılığıyla yaptığı açıklamada, silahsızlaşma kararı aldığını, militanlarını da yurt dışına çıkarmaya çalıştığını belirten Fırat, şunları kaydetti:
''Öcalan, avukatları aracılığıyla yaptığı bir açıklamada ise 'Orgeneral geldi benimle konuştu' demişti. Generalin militanların hepsinin Türkiye'den çıkmasını istemediğini açıkladı. Bunlar endişe verici, açıklanması gereken şeyler. PKK'nın bazı militanları o dönemde Türkiye'den çıkmayıp, adeta yedek düşman olarak bekletilmiştir. Daha sonra Türkiye'de bekletilen insanlara yönelik operasyonlar başladı. 2004 yılı başlarında Öcalan bu işin yeniden savaşa dönüşeceğini söylüyordu. Aynı süreçte PKK içinde savaşın başlamasını istemeyenler tasfiye edildi. Savaş isteyen kanat, iş başına getirildi. Bu süreçte bin 700, bin 800 insan örgütten tasfiye edildi. Türkiye'den bazı destekleri olmasaydı, o ilişkiler yaratılamazdı. İmralı'dan Kandil üzerine ilişki kuruldu. Öcalan, devletten uzak olarak bu ilişkiyi gerçekleştiremezdi. 1 Haziran 2004'te savaş yeniden başladı.''
Fırat, Öcalan'ın ''Ergenekon'' soruşturmasını yürüten savcıya ısrarla ifade vermek istediğini belirterek, ''Demek ki kendisinin de söyleyeceği şeyleri vardı'' dedi.
Çiller'e suikast iddiası
Öcalan'ın, avukatları aracılığıyla gönderdiği başka bir mesajı da aktaran Fırat, ''Bir yetkili, Tansu Çiller'in 1995 yılında öldürüleceğini söylemiş. Bunu da PKK'nın üstlenmesini istemiş. Abdullah Öcalan ise bunu kabul etmemiş. Bunların, Türkiye'nin aydınlanmasını ve ileri gitmesini istemeyen odakların işi olduğunu düşünüyorum'' diye konuştu.
Küçük, örgütte üst konumda yer alıyordu
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, davanın sanıklarından Prof. Dr. Yalçın Küçük'ün PKK terör örgütünün yayın organlarında yer alan konuşmalarını izleterek, tanık Ümit Fırat'a sorular yöneltti.
Yalçın Küçük'ün terörist başı Abdullah Öcalan'a sorular yönelttiği videonun izlendiği sırada savcı Pekgüzel, Fırat'a, ''Öcalan, Küçük'e 'çözümlemeleriniz bize yol göstermiştir' diyor. Yalçın Küçük'ün Abdullah Öcalan üzerinde etkisi var mıydı?'' diye sordu.
Fırat, Öcalan'ın Marksist terminoloji açısından yol gösterdiğini ifade ettiğini düşündüğünü belirterek, ''Yalçın Küçük, ideolojik ve siyasi olarak Abdullah Öcalan'ı çok etkilemiş insanlardan biridir. Küçük, hiyerarşik açıdan örgütte üst konumda yer alıyordu. Abdullah Öcalan oldukça otoriterdir. Kadrosunda yer alan kişiler 'senli benli' konuşamazlar, yan yana oturup, bacak bacak üstüne atıp soru sormak herkesin harcı değildir. Yalçın Küçük, Abdullah Öcalan ile bu şekilde konuşabilen az sayıda kişiden biriydi'' diye konuştu.
Öcalan'a suikastın engellenmesi
Savcı Pekgüzel'in Yalçın Küçük'ün arkasında başka bir güç bulunup bulunmadığına ilişkin soru sorduğu Fırat, şunları belirtti:
''Yalçın Küçük'ün arkasında bir desteği yoktu. PKK'ya yanaşarak orada bir kitlenin desteğini aldı. Kendi başına davranan, ancak bazı kontakları olan bir kişi. 1996 yılında Abdullah Öcalan'a düzenlenecek suikastı da bu kontakları sayesinde haber alarak, Öcalan'a söylüyor. Suikast bu şekilde engelleniyor. Muhtemelen Mesut Yılmaz'dan öğrenmiştir. Belki de dolaylı yollardan öğrenmiştir.''