Çiftler sosyal medyadan korkuyor
Evlilik terapisti Hiebert, sosyal medyayının nasıl, ne amaçla kullanıldığının önemli olduğunu belirtti
İZMİR - Türkiye'de milyonlarca kullanıcıya sahip "sosyal medya" çiftlerin bir numaralı korkusu haline geldi.
Türkiye'de Facebook kullanıcı sayısı: 32 milyon, Twitter kullanıcı sayısı ise 9.6 milyon. ABD'de yapılan bir araştırmaya göre bekar kadınların yüzde 48'i, bekar erkeklerin de yüzde 38'i ilk görüşme öncesi partnerlerinin Facebook profilini inceliyor. Boşanma davalarında dahi mahkemeye delil olarak sunulan sosyal medyadaki paylaşımları değerlendiren ABD'li ünlü evlilik ve aile terapisti William Jack Hiebert ilişkilerinde ancak tam güveni ve şeffaflığı yakalayabilen çiftlerin mutlu olabileceğini söyledi. İzmir'de, Yaşar Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi'nde (YÜSEM) eğitimlerini sürdüren Hiebert, "Eşler arasında sosyal medya ağ şifresini paylaşmak istemeyen taraf genellikle ihanet eden taraf oluyor" uyarısında bulundu.
Sosyal medyayı yok sayamayız
ABD'de 40 yıldan bu yana evlilik ve aile terapisti olarak çalışan, adına enstitü kurulan William Jack Hiebert, Yaşar Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi'nde (YÜSEM) gerçekleştirdiği "Evlilik ve Aile Terapistliği Eğitimi Sertifika Programı" ile psikologlara eğitim veriyor. Son yılarda çiftler arasında büyük endişe yaratan sosyal medya kullanımının ilişkiler üzerindeki etkisine değinen Hiebert, "Sosyal medya iyidir ya da kötüdür ifadesini kullanmak yanlış. Çünkü esas olarak sosyal medyayı nasıl kullandığınız önemli. Bu tıpkı otomobil kullanmaya benzer. Eğer otomobil banka soymak için bir araç olarak kullanırsanız bu otomobili kötü mü yapar! Bu tür amaçla kullanıldığı için tüm araçları yok etmek ne kadar saçma ise sosyal medyayı da hiç kullanmamak o kadar saçma olur" dedi.
Bir numaralı kontrol aracı
Facebook, Twitter kullanıcılarından oluşan sosyal medyanın ilk buluşma öncesi bilgi edinme aracı haline geldiğine dikkat çeken Hiebert, ABD Rutgers Üniversitesi ve Kinsey Enstitüsü'nde gerçekleştirilen çarpıcı araştırmalardan da örnekler verdi. Hiebert, "Sosyal medya belki başımıza geleceklerden bizi korumuyor ama fayda sağladığı pek çok alan da mevcut. Pek çok ülkede özellikle kişi hakkında bilgi edinme amacıyla sıklıkla kullanılıyor. Yani eskiden bir kişi hakkında bilgi sahibi olmak için çevremizdeki kişilerden yardım alırken şimdi neredeyse tamamen internetten faydalanıyoruz. Hatta ABD'de yapılan bir araştırmaya göre bekar kadınların yüzde 48'i, bekar erkeklerin de yüzde 38'i ilk buluşma öncesi buluşacağı kişinin Facebook profilini inceliyor. Her yaş grubundan bekar kadınların yüzde 26'sı ve bekar erkeklerin yüzde 27'si ise buluşacakları kişilerin sanal ortamdaki arkadaşlık isteklerini kabul etmeden önce Facebook duvarındaki daha önceki paylaşımlarını siliyor" dedi.
İnternet araç olarak kullanılıyor
Öte yandan internetin ihaneti artırdığı kanısının doğru olmadığını savunan evlilik ve aile terapisti Hiebert şunları söyledi:
"İnsanlarda 'internet ihanetleri artırıyor' şeklinde bir inanış var. Ancak bu doğru değil. Eğer bir ilişkide psikolojik bir çatlama yaşanıyorsa ve taraflar birbirlerinden çok memnun olmamaya başlardılarsa ilişkide bir aralık açılmış oluyor. O boşluğa da ya iş yerinden bir arkadaş ya yemekte tanıştığı bir kişi ya da internet giderebiliyor. Ancak internet ulaşılması daha kolay olduğu için o boşluğu giderici bir araç olarak daha çok kullanılıyor. İnternet sonrasında çiftlerin kendi aralarında halletmeleri gereken başka konuları gündeme getiriyor. Örneğin çiftler birbirlerine 'sosyal medya ağı şifrelerini vermeli mi vermemeli mi' şeklinde. Hatta artık bir ilişki başlamadan önce bile ilk konuşulan konu bu oluyor."
Erkekler farklı düşünüyor
Erkeklerin kadınlara oranla şifre paylaşımını kabul edilemez bulduklarını ifade eden Hiebert şöyle devam etti:
"Birçok çift birbirlerini daha yakın hissedebilmek için internet şifrelerine ve telefonlarına bakabilmeleri gerektiğini düşünüyor. Erkekler ise bunu daha çok özel hayata müdahale olarak görüyorlar. Ancak esas olan ilişkiye bakış açısıdır. Bu bir güven sorunuysa bunun giderilmesi için tam şeffaflığın sağlanması şart. Bu güven ve şeffaflık sağlanmadığı sürece sorunlar devam edecektir. Çiftler arasındaki psikolojik yakınlık da çok önemli. Eğer her iki tarafta biz birbirimize güvenmek istiyoruz ve bunun için ön koşul olarak da şifrelerimizi bilmek istiyoruz diyorsa bunun için ortak anlaşmaya varmalı. Ancak eşler arasında bu konuda görüş farklılıkları varsa sosyal medya ağ şifresini paylaşmak istemeyen taraf genellikle ihanet eden taraf oluyor."
Mükemmel evlilik yok mükemmel uyum var
Mükemmel evliliğin net bir tarifi olmadığını belirten Hiebert, "Esas olan mükemmel uyum. Çiftlerin her konuda ortak anlaşmaya varmaları ve birlikte çözüm arayışı içine girmeleri çok önemli. Ancak şu da var ki ne istediğini bilmeyen bir insan karşısındaki insandan da ne isteyeceğini bilemeyeceği için ilişkiye çok sağlıklı başlayamaz. Hayatını nasıl geçirmek istediğini bilmek kişinin hem ilişki süresini hem de mutluluk seviyesini artırır. Bunun yaşla da çok ilgisi var. Batı dünyasında yapılan araştırmalar bize gösteriyor ki 26 yaşından önce yapılan evlilikler boşanmayla sonuçlanma olasılığı çok daha yüksek. Çünkü 20'li yaşlarda vereceğin karar 30'lu yaşlarda vereceğin karardan çok daha farklı oluyor" dedi.