‘Çiçek’ten cari açık 100 milyon $’a gidiyor
Kesme çiçekte yapılan plansızlık, dış ticarette fazla veren sektörü açık verir duruma düşürdü
FİKRİ CİNOKUR / ANTALYA
Birkaç yıl önce fazla veren kesme çiçek sektörü şimdi açık veriyor! Tüketimi teşvik için kurulan Tanıtım Grubu iyi tanıtım yaptı, kişi başı tüketim 5 kat arttı. Ancak üretimin teşviki ihmal edildi. Artan talep ithalatla karşılandı. 5 yıl önce yok denecek kadar ithalat varken, şimdi 100 milyon dolara yakın ithalat yapılıyor. Orta Anadolu Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçı Birliği Başkanı Osman Bağdatlıoğlu, “Birkaç yıl öncesine kadar katma değer ve ihracatla övünülen çiçekte şimdi 100 milyon dolarlık ithalat yapıyoruz. Tanıtım ithalata yaradı” dedi.
Kesme çiçek ve süs bitkileri sektörünün Türkiye’de tanındığını ve geliştiğini ifade eden Bağdatlıoğlu, dünyada Türkiye’nin rakibi olan ülkelerin de teşviklerle büyük gelişme gösterdiğini söyledi. Tanıtım çalışmalarıyla Türkiye’de çiçek tüketiminin arttığını, ancak üretimin artmadığını ifade eden Bağdatlıoğlu, şöyle devam etti:
“İsveç’te kişi başına tüketilen çiçek miktarı 90 dolar. Türkiye’de kişi başına çiçek tüketimi 1 dolardan 5 dolara çıktı. Çiçeğe büyük talep var. Ancak üretim yetersiz kaldı. Talep ithalatla karşılanıyor. Türkiye’de tarım politikası olmadığı için üretim de dengesiz. Kesme çiçekte ilkel üretim teknikleri kullanılıyor. Sektöre teşvik yok. 10 yıl önce çiçek sektörünü tanıtmak için ‘Çiçek Tanıtım Grubu’ kurduk. Bu çok etkili oldu. Ama üretim artmadı. Çiçek talebi hızla arttı. Türk halkı da artık kaliteli çiçek istiyor. Ancak talebi karşılamak için de üretim yetersiz. Üretim yetersizliği nedeniyle, ‘Çiçek Tanıtım Grubu’nun çalışmaları ithalatçılara yaradı.”
“Kenya 1 milyar dolara çıktı biz cari açık verir olduk”
Türkiye’nin kesme çiçek ihracatı 2012’de 73.2 milyon dolardı. 2013’te 77 milyon dolara çıktı. 2014’te ise 83 milyon dolarlık ihracat yapıldı. 2010’da kesme çiçek ithalatı yok denecek seviyedeydi. Sonra hızla artmaya başladı. 2013’te ihracatı geçti ve 15 milyon dolarlık açık oluştu. 2014 itibariyle kesme çiçek ithalatı 92 milyon dolara ulaştı. İthalata karşı önlem alınması gerektiğini belirten Bağdatlıoğlu, “Birkaç yıl öncesine kadar çiçek ithalatı bilmiyorduk. Üretim alanlarını da artırıp ihracatı da artıralım diyorduk ama teşvik sistemini geliştiremedik. Çiçek ithalatı Türkiye’nin çiçek ihracatını geçti” dedi. Bağdatlıoğlu şöyle devam etti:
“Üç yıl öncesine kadar yarattığı katma değer ve ihracatı ile övündüğümüz çiçekte 100 milyon dolarlık ithalat gerçekleştirildi. 3 milyon dolar seviyelerinde olan ithalat 100 milyon dolara ulaştı. Türkiye’nin çiçek ihracatında rakibi Kenya ile 5 yıl önce aynı seviyede idik. Kenya’nın şimdi 1 milyar dolarlık çiçek ihracatı var. Sektörde de 1 milyon kişi çalışıyor. Kenya devleti gerekli teşvikleri vermiş. Süs bitkileri sektörü az yatırımla çok işçi çalıştırabiliyor.”
Marketten çiçek satışı yüzde 20’lerden 80’lere çıktı
Türkiye’nin, dünyada en iyi ve kaliteli tarımsal üretimi yapabileceğini ifade eden Bağdatlıoğlu, “Ama Türkiye bunu başaramıyor. 40 dakikada deniz seviyesinden çıkıp bin metreye ulaşabiliyorsunuz. Çiçek üretimi önce 6 ay yapılıyordu. Sonra bunu 9 aya çıkardık. 2 yıldır da Burdur’da üretim yaparak bunu 12 aya çıkardık” dedi.
Çiçek satışlarının artık süper marketlere girdiğini anlatan Bağdatlıoğlu, marketlerdeki çiçek satışlarının yüzde 20’lerden yüzde 70-80’lere çıktığına dikkati çekti.
Teşvik sistemi yanlış
Osman Bağdatlıoğlu, çiçek üretimi ve ihracatını artırmak için alınması gereken önlemleri de şöyle açıkladı: “Avrupa tarımsal üretimde modern teknolojiyi çok iyi kullanıyor. Biz de kullanmalıyız. Organize Tarım Bölgeleri bir an önce kurulmalı. Teşvikler üretim bölgelerinde uygulanmalı. Üretim yapılmayan Güneydoğu illerine önemli teşvikler yapılıyor. Bu teşvik sistemi yanlış. Güneş ve termal kaynaklardan yararlanmalıyız. Dünyada gelişmişlik artık çiçek ve yeşili koruyarak ölçülüyor. İşçi maliyetleri üzerindeki yükler azaltılmalı. Çiçek ithalatında referans fiyatlar getirilmeli."
Süs bitkisi üreticileri KDV indirimi istiyor
GÜLAY SOYDAN PEHLEVAN/YALOVA
Süs bitkisi üreticileri, yüzde 18 olan KDV oranının düşürülmesini ve devlet arazilerinin kendilerine proje karşılığında kiralanmasını istiyor. “Sıkıntılar biraz çözülse sektör Türkiye’de uçar” iddiasında bulunan Yalova Saksılı Süs Bitkileri Üreticileri Derneği (SASBÜD) ve Yalova Garden AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Okul, “Sektörde kayıtdışı oranı yüzde 50. KDV oranı indirildiğinde devletin topladığı vergi de ikiye katlanır” dedi.
Okul, sektörün belli başlı sorunlarının başında KDV oranının geldiğini kaydederek “KDV’nin yüksekliği başka eşitsizliği başka bir şey. Orman türlerinde KDV sıfır, sertifi kalı meyvede yüzde 1, fidanda yüzde 8 iken süs bitkisinde yüzde 18” diye konuştu. Okul, “Öncelikle oksijen sağlayan bir sektörüz. Süs bitkisi artık lüks değil, temel ihtiyaç maddesi. Ciddi kamu alımları oluyor. Belediye başkanları ürettikleri yeşil alanlarla anılırken, sektör KDV’sinin yüzde 18 olmaması lazım. KDV oranı indirildiği taktirde devletin sektörden topladığı vergi kesinlikle ikiye katlanır. Zaten teşvik sıkıntısı olan sektörde kayıtdışı oranı yüzde 50 civarında. Türkiye’nin toplam üretim değeri 7 milyar lira. Mevsimlik bitkide ülke ihtiyacının yüzde 70’ini karşılayan Yalova’nın da 100 milyon lirası kayıtlı olmak üzere toplam 300 milyon lirayı buluyor” ifadesini kullandı.
‘Sıkıntılar çözülse sektör uçar”
Sektör sorunlarından bir diğerinin arazi sıkıntısı olduğuna dikkati çeken Okul, kullanılmayan devlet arazilerinin proje karşılığında süs bitkisi üreticilerine kiralanabileceği önerisinde bulundu. SASBÜD öncülüğünde kurulan Yalova Garden AŞ’nin bu uygulamaya en güzel örnek olduğunu belirten Okul, “39 üreticiyi tek çatı altında toplayan Yalova Garden AŞ olarak Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nün bin 500 dönümlük arazisini 30+30 yıllığına proje karşılığı kiraladık. 3 yılın sonunda yıllık 150 milyon lira ciro, 600 istihdam ve araziye 40 milyon lira yatırım taahhüdümüz var. Üstelik bunlar hepsi sınırlı tutulmuş rakamlar” diye konuştu. “Sıkıntılar biraz çözülse sektör Türkiye’de uçar” iddiasında bulunan Okul, şunları kaydetti: “Bizim bugün yok saymadığımız ama varlığından şikayet ettiğimiz sembolik ihracat rakamları var. Bu rakamlar çok rahat katlanabilir. Çok basit uygulamalarla standartlar oluşturulabilir. Devlet proje karşılığında 20-30 yıllığına arazi verse ithalata dayalı yaşlı ağaçların dikimini de çok rahat yapabiliriz. Süs bitkisi uzun vadeli banka kredisi de alamıyor. Bunlar biraz da doğum sancısı. Aslında Türkiye’de süs bitkisi var ama üzerine çok fazla düşülmemiş. Tabii ki sadece karşı tarafı suçlamamak lazım. Sektörün içinde olanlar da derdini yeterince anlatamamış.”
“Treni kaçırmamalıyız”
Sektör ihracatında sıkıntılar yaşandığına işaret eden Okul, Türkiye’nin süs bitkisi ihracatının 90 milyon dolar, Yalova’nın ise dolaylı ve dolaysız toplam 25 milyon dolar olduğunu söyledi. “Yabancı rakiplerimiz 100 yıllık fi rmalar. Hızlı yol almamız lazım. En azından Ortadoğu, Türki Cumhuriyetler yapılanırken treni kaçırmamamız lazım. Bu pazarlar Avrupa’nın gözünü diktiği yerler” diyen Okul, “Ekonomi Bakanlığı’na yazdığımız 2 milyon dolarlık URGE projesi kabul gördü. Rusya, Türkmenistan ve Azerbaycan’da fuarlara katıldık. Alım heyetlerini ağırlamaya başlayacağız. Pazar ülkelerimiz hep sorunlu ülkeler. Libya ve Suriye’de sıkıntılar oldu. Kuzey Irak, Azerbaycan, Gürcistan ve Türkmenistan’a ihracat yapıyoruz. Kesme çiçekte Rusya’da varız ama diğer gruplarda yeni gidiyoruz. İhracatımı artırmak için ürünün standart olması lazım. Bu da sözleşmeli üretim ile olur" açıklamalarında bulundu.