CHP'li Yılmaz'dan Arabistan'daki gözaltılarla ilgili yorum

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz, Suudi Arabistan'daki operasyonla ilgili, "Bu bir noktada veliaht prensin babasından sonra iktidara rahat geçebilmesi için önündeki engellerin temizlenmesi, tasfiye edilmesi, bertaraf edilmesi operasyonudur." dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, "Ortadoğu'nun taşeronlaşmasını ve dışarıdan askeri müdahalelerin oluşmasını engellemek" amacıyla Ankara'da öncelikli olarak İran, Türkiye, Suudi Arabistan, Mısır, Pakistan ve Afganistan'ın yer alacağı bir konferans düzenlenmesini önerdi.

Yılmaz, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yarın akşam Strazburg'a gideceğini, 8 Kasım'da Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland ve Venedik Komisyonu Başkanı Gianni Buquicchio ile görüşüceğini, akabinde de AKPM Genel Kurulu'na hitap edeceğini aktardı.

Yılmaz, Kılıçdaroğlu'nun oradaki Türkler ile bir araya geleceğini, ertesi gün de yurda döneceğini kaydetti.

Filistin'e bir ziyaret gerçekleştirdiğini anımsatan Yılmaz, Filistin konusuna bütünlükçü bakış açısıyla yaklaştıklarını, İsrail'in güvenlikli sınırlar içerisinde yaşamasını, aynı zamanda da Filistin'in uluslararası tanınmış bir devlet olarak ortaya çıkmasını desteklerini aktardı.

Hükümetin El Fetih ile ilişkilerini bir an önce düzeltmesi gerektiğine işaret eden Yılmaz, "Hükümetin, Barzani ortaklığı bitti, Hamas ortaklığı bitti. Katar ile ilişkilerde sorunlar yaşıyor. Bu dış politikayı bir an önce gözden geçirmesi artık şart." ifadelerini kullandı.

Ziyaretinde, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'a gönderdiği destek mektubunu da ilettiğini aktaran Yılmaz, mektupta da iki devletli çözüme desteğin vurgulandığını aktardı.

Irak, Suriye, Lübnan ve Yemen'de mezhep eksenli ve etnik temelde çatışmaların devam ettiğini aktaran Yılmaz, "bölgenin taşeronlaştığını, bu durumun da yabancıların müdahalesine yol açtığını" söyledi.

"Suriye'nin toprak bütünlüğü sağlanmak isteniyorsa, Şam yönetimi ile muhaliflerin Ankara'da barıştırılması teklifi"inde bulunduklarını ancak bu önerilerine kulak asılmadığını savunan Yılmaz, şunları kaydetti:

"Şimdi, yeni ve daha kapsamlı bir öneride bulunuyoruz. Bölgede, etnik ve mezhep çatışmasını giderebilmek, tansiyonu düşürebilmek, bölgenin taşeronlaşmasını engellemek, dışarıdan askeri müdahalelerin oluşmasına engel olmak amacıyla Ankara'da Türkiye, İran, Suudi Arabistan, Mısır, Pakistan ve Afganistan'ın öncelikli yer alacağı ve bölgedeki diğer ülkelerin de katılım sağlayacağı bir konferans yapılmasını öneriyoruz. Burada, bölgenin etnik ve mezhepsel fay hatları üzerinde oluşan sorunlarının ele alınması ve sorunların çözümü konusunda fikirlerin ortaya serilmesi ve bölgenin daha fazla yıpranıp, ufalanması önlenmesi amaçlanmalıdır. Bölgedeki radikalleşme, kökten dinci akımlar, bölgenin teröre açık hale gelmesi ve mezhep eksenli çatışmalar, etnik temelli hedefler, burada değerlendirilebilir ve bölgedeki bu tansiyon ancak bu tarafların görüşmesiyle giderilebilir. Bunun için düzenli bir mekanizma da kurulabilir."

Küresel bir bakış açısıyla sorunların masaya yatırılması gerektiğini dile getiren Yılmaz, taraflarla görüşülerek tansiyonun düşürülmesi yönünde adım atılmazsa şiddet sarmalının devam edeceğini vurguladı.

Suudi Arabistan'daki gelişmeler

Suudi Arabistan'da yaşanan gelişmeler ve gözaltı kararlarına ilişkin soru üzerine de Yılmaz, "Bizde nasıl hükümetin kendi belediyelerine dönük bir operasyonu devam ettiyse, Suudi Arabistan sarayında da kendi prenseslerine, prenslerine dönük bir operasyon yapılıyor. Bunun hedefi, 32 yaşındaki genç prensin, iktidara yürüyüşünü engelleyebileceğini düşündükleri ne kadar taş varsa temizlemek istiyorlar. Bu bir noktada, veliaht prensin babasından sonra iktidara rahat geçebilmesi için önündeki engellerin temizlenmesi, tasfiye edilmesi, bertaraf edilmesi operasyonudur." açıklamasını yaptı.

Yılmaz, operasyonlarla Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın "Ilımlı İslam'a geçileceği" yönündeki açıklamalarını ve prensin güçlenmesinden rahatsız olan çevrelerin tasfiyesinin amaçlandığını dile getirdi.

Suudi Arabistan'daki bu gelişmelerin petrol piyasaları ve yatırımcıları ciddi manada etkileyeceğine işaret eden Yılmaz, "Bizim yaklaşımımız Suudi Arabistan'ın daha seküler bir yapıya kaymasıdır." ifadesini kullandı. Yılmaz, böyle olduğu takdirde inanç ve etnik temelli çatışmaların azalacağını söyledi.

Bu konularda ilginizi çekebilir