CHP'li vekillerin İYİ Parti'ye geçme kararıyla ilgili AK Parti'den yorum

Turan, "Makul hiçbir CHP'li bu filme rıza göstermeyecek, bu ahlak dışı iş birlikleri de milletin vicdanında mahkum olacaktır." dedi. Ünal ise, "İlke ittifakından bahseden Kılıçdaroğlu siyasi bir onursuzluğa imza atmıştır." ifadesini kullandı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, CHP'nin, Mustafa Kemal Atatürk'ün 95 yıllık partisini "okeye dördüncü arayan" bir parti haline getirdiğini belirterek, "Makul hiçbir CHP'li bu filme rıza göstermeyecek, bu ahlak dışı iş birlikleri de milletin vicdanında mahkum olacaktır." dedi.

Turan, CHP'li 15 milletvekilinin istifa ederek İYİ Parti'ye katılmasına yönelik AA muhabirine yaptığı açıklamada, kendi siyasetini geliştiremeyen, topluma bir şey vadedemeyen bir ana muhalefet partisi ile karşı karşıya bulunduklarını söyledi.

CHP'nin, geçmişteki muvazaalı hiçbir işinden ders almadığının anlaşıldığını vurgulayan Turan, "1978'in başında kurduğu 'Güneş Moteli', CHPnin sonunu getirmişti. Yeni bir 'Güneş Motel' olayıyla karşı karşıyayız." dedi.

Turan, İYİ Parti sözcüsünün dün yaptığı açıklama ile seçime girme konusunda bir sıkıntılarının olmadığını dile getirdiğini, CHP'nin ise bugün ortada bir problem varmış gibi milletvekillerini İYİ Parti'ye pazarladığını ifade etti.

Bunun, siyasi ahlaka sığmayan, utanç verici bir durum olduğunu belirten Turan, şunları kaydetti:

"Türk siyasi tarihi, millete rağmen sahneye konan hiçbir senaryonun hayat bulmadığını bizlere göstermiştir. Ne yaparlarsa yapsınlar, Cumhur İttifakı ve Tayyip Erdoğan, seçimleri çok yüksek bir oy oranıyla kazanacak ve yeni Türkiye'yi inşa edecektir. Mustafa Kemal'in 95 yıllık partisini 'okeye dördüncü arayan' bir parti haline getirdiler. Makul hiçbir CHP'li bu filme rıza göstermeyecek, bu ahlak dışı iş birlikleri de milletin vicdanında mahkum olacaktır."

Ünal: Kılıçdaroğlu siyasi bir onursuzluğa imza atmıştır

AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal ise, 15 CHP'linin İYİ Parti'ye geçmesi hakkında, "İlke ittifakından bahseden Kılıçdaroğlu siyasi bir onursuzluğa imza atmıştır." dedi.

Ünal, yaptığı yazılı açıklamada, 2010 yılında bir kaset operasyonuyla başlayan ve bugüne kadar özellikle CHP içinde devam eden FETÖ siyaset mühendisliği faaliyetlerine bugün yeni bir halkanın daha eklendiğini belirtti.

"Kılıçdaroğlu ve CHP'si kendini inkar etme pahasına 15 milletvekilini 'İP'e göndermiştir." değerlendirmesinde bulunan Ünal, ittifakların yasal olarak önü açılmışken bunun gizli kapaklı görüşmeler, kulisler ve siyasi bir hülleyle yapıldığını kaydetti.

"Güneş Motel" hatırlatması 

Yaşanan hadisenin bugünün "Güneş Motel vakası" olduğunu değerlendiren Ünal, şöyle devam etti:

"İradesi rehin alınmış olan Kılıçdaroğlu, seçmeninin 1 Kasım genel seçimlerindeki tercihini hiçe sayarak 15 milletvekilini, emrinde olduğu iradenin talimatı ile başka bir partiye göndermiş, sözde demokrasi adına, demokrasiyi ve o milletvekillerini seçen millet iradesini yok saymıştır. Anlaşılan milletvekillerini, çağrılıp gönderilen bir aparat zannetmektedir. Kendi durumunu milletvekillerinin durumu ile karıştırmaktadır. İlke ittifakından bahseden Kılıçdaroğlu siyasi bir onursuzluğa imza atmıştır. 10 Ağustos 2014'te Sayın Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımızın karşısına çıkma cesaretini gösterememişti. Bugün de gösterememiş olacak ki içinde bulunduğu siyasetsizlikle ucuz bir mühendislik projesine aparat olmaya devam ediyor." 

Ünal, bugünlerin demokrasi tarihinde, iradesini rehin vermiş ana muhalefetin, siyasetsizlik ve iradesi rehin alınmış siyasetçilerin kendilerini tasfiye yılları olarak yer alacağını bildirdi.

"Siyasette bir dönem kapanıyor"

Bugünlerin demokrasi, barış, kardeşlik ve özgürlük yalanları ile PKK terörünü perdeleyen siyasi uzantıların ve yine millet iradesine "diktatörlük", 15 Temmuz'a "kontrollü darbe" diyerek, kendi terör seviciliğini perdelemeye çalışan CHP'nin tasfiye yılları olarak anılacağını belirten Ünal, şunları kaydetti:

"Bugünler, 40 yıl boyunca devletin içine sızmış, kuklacıların bir diğer aparatı FETÖ'nün nasıl çelikten bir irade ve kararlı mücadeleyle yok edildiğinin anlatılacağı günler olarak tarihe geçecektir. Bugünler, millet iradesinin nasıl egemen kılındığının, 1950'lerde 'Yeter söz milletindir.' diyerek verilen mücadelenin nasıl başarıya ulaştığının anlatıldığı yıllar olacaktır. Siyasette bir dönem kapanıyor. Yeni bir dönemin kapısı açılıyor. Eskiye ait olanlar eskide kalıyor ve kendilerini tasfiye ediyorlar. Bir siyasi anlayış yeni bir anlayış geliştiremediğinde eskiyi tekrar eder. Yine gizli kapaklı görüşmeler ve transferler… O yüzden farklı bir Güneş Motel durumu bu. Karşılıklı kirli ittifakların yeni siyasette yeri olmayacaktır. Bu durum bizim demokrasi ve millet iradesine dayalı siyaset anlayışımızla asla bağdaşmamaktadır. 

16 yıldır 'Her şey Türkiye için' diyerek verdiğimiz mücadele ve Türkiye'nin geldiği bu noktada artık daha iyi işleyen bir siyasal sistemle yeni dönem daha fazla demokrasi ve hukuk devleti dönemi olacaktır. Daha fazla refah, zenginlik ve özgürlük dönemi olacaktır. Kalıcı huzur, güven ve atılım dönemi olacaktır. 2023 hedeflerimize odaklanma dönemi olacaktır. Yürütmenin daha etkin, yasamanın daha itibarlı, yargının daha bağımsız hale geldiği bir dönem olacaktır. Onlar kendilerini tasfiye ederken biz ilk günkü aşkla yeni başlıyoruz."

Bu konularda ilginizi çekebilir