CHP'den "Sosyal Güvenlik ve EYT Çalıştayı"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, emeklilikte yaşa takılanlar için, "Emeklilikte yaşa takılanların sorunu çözülürse 750 milyar lira açık olacakmış. Bu rakam asla ve asla gerçekçi bir rakam değil, doğru bir rakam da değil. Çıkıp hesabını yapsınlar." dedi
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili, "Suriyelilere 35 milyar dolar veriyorsun, emekliye ver. Bunu söyleyince de 'Efendim sen ırkçılık yapıyorsun.' Hayır efendim, ben kendi insanımın haklarını koruyorum. Bu ülkede yaşayan vatandaşımın hakkını, hukukunu koruyorum." dedi.
Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba'nın koordinatörlüğünde CHP Emek Bürolarınca bir otelde "Sosyal Güvenlik Sistemi ve Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) Çalıştayı" düzenlendi.
Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmada, sosyal güvenlik hakkının insan haklarının ayrılmaz bir parçası olduğunu, bunun anayasada da güvence altına alındığını söyledi.
Uluslararası Çalışma Örgütünün, sosyal güvenliğin asgari normlarını 1952'de belirlediğini, 1971'de ise TBMM'nin bu sözleşmeyi kabul ettiğini anımsatan Kılıçdaroğlu, bu sözleşmeye göre sağlık, işsizlik, yaşlılık, iş kazaları, meslek hastalıkları, analık, maluliyet, ölüm ve aile yardımları sigortasının uygulanması gerektiğini ifade etti.
Kılıçdaroğlu, Türkiye'de en son işsizlik sigortasının kabul edildiğini, uygulanmayan tek sigorta dalının aile yardımları sigortası olduğunu belirtti.
Türkiye'de emeklilikte yaşa takılanların sorunlarının olduğunu, bir hakkın sonradan çıkan bir yasayla elden alındığını anlatan Kılıçdaroğlu, "Kazanılmış hak mıdır, değil midir tartışma konusu ama bir hakkın kişilerin elinden alındığı bir gerçek var. Sorun nasıl çözülür? Sorun, akılcı politikalarla çözülür. 'Ben çözdüm.' demekle çözülmez. Bu sorunun tarafları vardır. İşçisi, işvereni, bağımsız çalışanı, kamu çalışanı, çiftçisi, esnafı vardır. Bütün tarafların bir araya gelmesiyle oturulur, çözüm üretilir. Sağlıklı işleyen bir devlet yapısında, bir politik yapıda sorunlar böyle çözülür." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, 1999 öncesinde sosyal güvenlik sistemindeki açığın 2 milyar olduğunu vurgulayarak, sosyal güvenlik sisteminde reform yapılacakken Marmara Depremi'nin olduğunu, toplum, sendikalar ve işverenler yeteri kadar tartışmadan 38-43 olan emeklilik yaşının 65'e çıkarıldığını söyledi.
Bugün "Sosyal Güvenlik Kurumuna ben asgari ücret üzerinden prim ödedim, ben emekli olmak istiyorum." diye dilekçe veren bir kişiye 801 lira 55 kuruş emekli aylığı bağlandığını dile getiren Kılıçdaroğlu, bu kişinin 1 Ekim 2008'den önce aynı koşullarla emekli olsaydı 2 bin 32 lira 99 kuruş alacağına dikkati çekti.
Kılıçdaroğlu, bugün 936 lira alan esnaf emeklisinin 2008'den önce emekli olsaydı 2 bin 7 lira alacağını belirterek, aynı kaybı tarım işçisinin de yaşadığına değindi.
"Sosyal güvenlik sisteminde açık büyüdü"
Prim ödeme gün sayısı artırılıp emekli aylıkları düşürülmesine rağmen asıl önlem alınması gereken kayıt dışı çalışmada önlem alınmadığını ileri süren Kılıçdaroğlu, sosyal güvenlik sistemine bir kuruş katkıda bulunmayan kişilere belli bir yaşa geldiklerinde aylık ödendiğini savundu.
Kılıçdaroğlu, kayıt dışı çalışmayla mücadelenin iktidarların görevi olduğunu, iktidarlara kayıt dışı çalışmayla mücadele ederken en büyük desteği sendikalar ve sivil toplum örgütlerinin vereceğini ifade etti.
Üçüncü havalimanında çalışan işçilerin taleplerinden birinin de aylıklarının elden verilmesi yerine bankaya yatırılması olduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, işçilerin kayıt dışı çalıştırıldığını, bununla ilgili bir denetimin yapılmadığını, bu talebin gereğinin yerine getirilmediğini söyledi.
Kılıçdaroğlu, emekli aylıklarının düşürülmesine, prim ödeme gün sayılarının artırılmasına ve emeklilik yaşının yükseltilmesine rağmen sosyal sigorta sisteminin düzelmediğini iddia ederek, "1999'un başında 2 milyar lira olan açık ne oldu? Düşmesi lazım, makul olanı bu. Tam tersi açık büyüdü. Açıklanan Yeni Ekonomi Programı'na göre 2017'de 16 milyar 700 milyon lira, 2018'de 21 milyar 500 milyon lira, 2019'da 28 milyar 100 milyon lira. 2020'de 35 milyar 300 milyon lira, 2021'de 39 milyar 700 milyon lira sosyal güvenlik sistemi açık verecek." değerlendirmesinde bulundu.
"Pek çok hakkı geri alacaklar"
Çalışan herkesin, "Emekli aylığımız düştü, daha geç emekli oluyoruz, prim ödeme gün sayımız arttı, bu açık nereden kaynaklanıyor?" diye sormasını isteyen Kılıçdaroğlu, Yeni Ekonomi Programı'nda "Mali açıdan sürdürülebilirliği sağlamak ve kamu maliyesinde olan yükü azaltmak amacıyla sosyal sigorta sistemi yeniden düzenlenecektir." dendiğini, iktidarın hak vermek yerine pek çok hakkı geri alacağını söyledi.
Kemal Kılıçdaroğlu, Sayıştay raporlarına göre, 31 Aralık 2017 itibarıyla tahsil edilemeyen, işçinin, memurun, çiftçinin aylığından kesilen ama götürülüp SGK'ya yatırılmayan para miktarının 83 milyar 55 milyon 810 bin lira olduğuna dikkati çekerek, bu tahsilatın siyasi iktidar izin vermediği için yapılamadığını öne sürdü.
İcraya verilmemiş alacak miktarının 43 milyar 517 milyon lira, idari takip süreci bitmiş alınması gereken paranın 5 milyar 238 milyon lira olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Kimden alınmıyor? Kimin paraları bunlar? Hangi işverenden alınmıyor bu paralar? İşçinin parası bunlar. İşçinin parasını kimler gasp ediyor ve kimler gasbın üzerine örtü örtüyor?" diye sordu.
Kılıçdaroğlu, 2014'ten bu yana yeniden yapılandırılan alacakların yüzde 50-70 arasında ödenmediğini, esnafın da borcunu ödeyemediğini söyledi.
"38 yaşında emeklilik zaten olmaz"
SGK'nın sağlık kuruluşlarına avans verdiğini ve süresinde kapatılmayan avans miktarının 10 milyar 164 milyon lira olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, müfettişlerin kayıp, kaçak denetimlerinde bin 819 rapor tuttuğunu, bunlardan bin 313'ünün işleme konulmadığını, siyasi iktidarın ceza verilmesini istemediğini savundu.
Kılıçdaroğlu, belediyelerin de çalıştırdıkları işçilerin aidatlarını ödemediğini, bunun rakamının da 8 milyar 784 milyon lira olduğunu ileri sürerek, yeşil kartlıların genel sağlık sigortası primini Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ödemesi gerekirken, bunun ödenmediğini anlattı.
Gelirlerin tahsil edilmemesinin, gerekli cezaların uygulanmamasının faturasının vatandaşa çıkarıldığını değerlendiren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Ondan sonra dönüp 'Sosyal güvenlik sisteminde açık var. Ne demek emeklilikte yaşa takılanlar, ne demek hak talebinde bulunma?' diyorlar. '750 milyar lira açık olacak.' deniyor. '40 yıl bedavadan mı bunlara aylık ödeyeceğiz?' diye ağır eleştiriler geliyor. İktidar yapması gerekeni yapmıyor, fatura vatandaşa çıkıyor. 38 yaşında emeklilik zaten olmaz. Hiçbir arkadaşım da 'Ben 38 yaşında emekli olayım.' diye ortaya çıkmaz ama 'Bir hak varsa, yasalar bana bir hak tanıdıysa ben bu hakkı kullanmak isterim.' diyor. 'Emeklilikte yaşa takılanların sorunu çözülürse 750 milyar lira açık olacakmış.' Bu rakam asla ve asla gerçekçi bir rakam değil, doğru bir rakam da değil. Çıkıp hesabını yapsınlar, milletin önüne koysunlar, bir bakalım 750 milyar lirayı nereden buldular? Bu rakamın verilmesi, 38 yaşında emeklilik lafının söylenmesiyle sosyal güvenlik sisteminde sizin beklentilerinize uygun bir düzenlemenin yapılmasının önünü kesmek istiyorlar."
"Aile yardımları sigortası mutlaka çıkarılmalı"
Vatandaşlardan, "Kardeşim sen iktidar olarak üstüne düşen görevi yapıyor musun? Alacakları topluyor musun? Yoksa birilerine peşkeş mi çekiyorsun? Neden prim aidatlarını zamanında toplamıyorsun?" diye sormalarını isteyen Kılıçdaroğlu, emekli aylığının, insanların gelecek kaygısını zihinlerinden atmalarını sağladığını dile getirdi.
Kılıçdaroğlu, 55 yaşında işsiz kalan bir kişinin belli bir süre işsizlik sigortasından aylık aldıktan sonra iş bulamaması durumunda devreye "aile yardımları sigortasının" girmesi gerektiğini vurgulayarak, böylece emekliliğe kadar ailenin sosyal güvenliğinin sağlanmış olacağına işaret etti.
Aile sigortasını ısrarla "uygulamaya koyun" demelerinin temelinde bunun yattığını dile getiren Kılıçdaroğlu, "Aile yardımları sigortası olsa kimse erken emeklilik, geç emeklilik diye bir arayışın içine girmez." dedi.
Kılıçdaroğlu, işçi ve işveren bütün sendikalardan beklentisinin, aile yardımları sigortasının mutlaka çıkarılması konusunda ortak çalışmaları olduğunu vurgulayarak, bu işin sağı-solunun, siyasi partisinin olmadığını, bunun insan onurunu koruma işi olduğunu bildirdi.
"Bunlar akılcı politikayla yapılır"
Belli bir yaştan sonra işverenin çalışana "sen yaşlısın" diye iş vermediğine, devletin ise "sen gençsin" dediğine dikkati çeken Kılıçdaroğlu, bu sorunun çözülmesi gerektiğinin altını çizdi. Genel Başkan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Kalkıp meydanlarda konuşmak yerine... Efendim '750 milyar lira çekemeyiz yükü.' Suriyelilere 35 milyar dolar veriyorsun, emekliye ver. Bunu söyleyince de 'Efendim sen ırkçılık yapıyorsun.' Hayır efendim, ben kendi insanımın haklarını koruyorum. Bu ülkede yaşayan vatandaşımın hakkını, hukukunu koruyorum. Her türlü israfı yapacaksın, efendim 'çift maaş alacaklarmış.', sen de çift maaş alıyorsun. Sen çift maaş alırken iyi de sokaktaki vatandaş alırken mi kötü oluyor? Ayrıca aile yardımları sigortası olmasına rağmen, erken emeklilik Finlandiya ve Almanya'da var. Kişi isterse, belli bir yaşta, normal yasanın öngördüğü süreyi beklemeden erken emekli olabiliyor. Bütün bunlar akılcı politikalarla yapılır. Hesap kitap işleriyle, aktüeryal dengeleri sağlanarak yapılır. Hiçbir şey yapmayacaksınız, emekliyi perişan edeceksiniz, emekli aylığını yarı yarıya düşüreceksiniz, sosyal güvenlik sistemi hala açık verecek, çıkıp bunun hesabını vermek yerine, emeklilikte yaşa takılanlar hak istiyorlar onları eleştireceksiniz. Buna biz, 'özrü kabahatinden büyük' deriz. Özrü kabahatinden büyük bir politikacıyla karşı karşıyasınız."
Bu sorunu çözecek olanların, mart ayında sandıkta ders verecek vatandaşlar olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, "Ya bütün bu gerçekleri görüp bu gerçeklere uygun politikaları savunan siyasal partiye destek vereceksiniz ya da sizleri açlığa mahkum eden bir siyasal partiye destek vermeye devam edeceksiniz." dedi.
"Sonuna kadar sahip çıkacağız"
"Her türlü israfı yapacaksınız, yazlık saraylarda, kışlık saraylarda, uçan saraylarda oturacaksınız, asgari ücret üzerinden prim ödeyip emeklilik dilekçesi verene ayda 801 lira emekli aylığı vereceksiniz. İnsan utanır biraz." ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, kayıt dışı çalışmayla mücadelenin önemine vurgu yaptı.
Kılıçdaroğlu, kayıt dışı ekonomiyle mücadele için sendikalılaşmanın gerekli olduğunun altını çizerek, bununla ilgili asıl mücadeleyi sendikacıların yapması gerektiğini söyledi.
Üniversitelerin, sosyal bilimcilerin sessiz kalmaması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, şu görüşleri dile getirdi:
"Şimdi gündem ne? 'Emeklilikte yaşa takılanlara hak verirsek, 40 yıl bedavadan aylık alacakmışsınız, 700 milyar lira yükü olacakmış.' Efendim 'Biz ekonomide milli kurtuluş savaşı veriyoruz, 700 milyar lirayı nasıl ödeyeceğiz?' Hangi ekonomide kurtuluş savaşı veriyoruz? Bu ekonomiyi kurtuluş savaşı verecek hale kim getirdi? Fransızlar mı, Almanlar mı, İngilizler mi, Papua Yeni Gine mi, Sudan mı getirdi? Kim yönetiyor bu ülkeyi? Özrü kabahatinden büyük laflarla sizin önünüze geçmek istiyorlar ama benim size bir sözüm var, siz hakkınıza sahip çıkmasanız bile, biz sizin hakkınıza sahip çıkacağız. Ahlaki siyaset yapıyoruz. Adalete dayanan bir siyaset yapıyoruz, insanımızı siyasetin odağına alıyoruz. Onun bu memlekette huzur içinde yaşamasını istiyoruz. Eğer bunu sağlayamazsanız, kendi içinde barışık bir toplum yaratamazsınız. O nedenle biz, bu ülkede kendi içinde barışık bir toplum yaratmak için mücadele ediyoruz. Emeklilikte yaşa takılanların sorununu da bu bağlamda görüyoruz ve sizin sorununuza sonuna kadar sahip çıkacağız bunun da sözünü veriyoruz."