CHP'den 'Saray ittifakı' tepkisi
Özel, "Bahçeli şunu bilmelidir: C, cumhuriyet ise o ittifak gönüllerde kuruldu. O ittifak 'Hayır' ruhuyla ve 'Bunlar büyüyebilirler mi?' sorusu üzerinden 432 kilometre yürüdüğümüz yolla o ittifak bize aittir. İttifakına bir harf arıyorsa; bir 'S ittifakı' vardır, o da 'saray ittifakı'dır. " dedi.
Yenişehir Belediyesi Kültür Merkezi'nde düzenlenen CHP Mersin İl Kongresi'ne katılan Grup Başkan Vekili Özgür Özel, partililere seslendi.
Özel, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin tükenmişlik sendromunu daha fazla taşıyamayıp partisini tasfiye sürecine soktuğunu söyledi. Özel, "Kendi yarattıkları karanlıkta dizleri titrediği için birbirine sarılıp karanlıkta ittifak şarkısı söyleyenlerin ittifakı gibi değil. Diyorlar ya, 'C ittifakı olsun da adı cumhur olsun'. Partisinin anahtarlarını saraya teslim eden Sayın Bahçeli şunu bilmelidir: C, cumhuriyet ise o ittifak gönüllerde kuruldu. O ittifak sonuna kadar 16 Nisan'daki 'Hayır' ruhuyla ve 'Bunlar büyüyebilirler mi?' sorusu üzerinden 432 kilometre yürüdüğümüz yolla o ittifak bize aittir. İttifakına bir harf arıyorsa; bir 'S ittifakı' vardır, o da 'saray ittifakı'dır. Ülkenin, mazlumun, tertemiz vatandaşın, emekçi ve emeklinin geleceği değil de sadece kendi geleceğini düşünüp saraya sığınanların, saray ittifakına karşı 16 Nisan ruhuyla mücadele etmek, adalet yürüyüşündeki morali yükseltmek boynumuzun borcudur" diye konuştu.
"Umudu yükseltin"
Ak Parti iktidarını da 16 Nisan referandum üzerinden eleştiren Özel, "Her gün yalanı başarıyla tekrar eden, hakaret eden, iftira eden bir iktidar aygıtıyla karşı karşıyayız. Ümitsizliğe kapılmayın. Bunlar CHP ve gelecekte yapılacak seçimde bir arada duracak, hepimize söyleyecek bir tek söz bulamadıkları için hakaret ve iftiraya sarılmışlardır. Yüzde 70 bekliyorlardı. Şaibeli bir yüzde 50'yi zor buldular" dedi.
Partililere seslenirken umut ve inanmanın önemine vurgu yapan Özgür Özel, şunları söyledi:
Umudu yükseltin. Sen inanmazsan, aynı yatakta uyuduğun eşini inandıramazsın. Çocuğunu, gazete bayisini inandıramazsın. Türkiye'yi bir matematik formülüyle yönetip o yüzden meydan meydan gezip, Rabia işaretinden ürettiği bir mantığı hepimize dayatmaya çalışan, boşu boşuna ayrıştırmaya çalışan biriyle karşı karşıyayız. Bir farklılık bulup söyleyen, önce Türk-Kürt, sağcı-solcu diyen, Gezi'deki yüzde 50-evdeki yüzde 50 diyerek bir ayrılık, çatlak yaratmaya çalışıyor. Ortak bölenlerin en büyüğü önce ayırır, sonra uzaklaştırır, kutuplaştırır, kendinden olmayan ile Şeytanlaştırır. Bu şekilde kendi kitlesini arkasında toplaştırır. Onlar ortak bölenin en büyüğü öğrenirken biz ortak katların en küçüğünü öğreniyorduk.